Selam... çok kırgınım çünkü bunlar çok güzel of...
Final 15:")
Bölüm Şarkısı;
Sen Ağlama-Badem.
10,11,12 geçmiş bölümleri olacak. 13 ise buluşma 14 ve final sürpriiizz
Çok mutlu bir şeymiş gibi anlattığıma bakmayın, içten içe ağlayasım geliyor of
iyi okumalar<3
-
Mira'dan.
Geçmiş.
Kalbimde ağrılar, yorgunum ama heyecanlıyım da aslında.
Derin bir nefes alarak arabayı park ettim. Telefonumun kamerasını açarak son kez uzun sarı saçlarıma baktım ve derin bir iç çektim.
Onun için, Mira. O gülsün diye, belki sen saçlarını okşayınca güler tekrardan sana.
Kuaföre gelmiştim. Gözlerim cama kaydı ve tam karşıda duran kuaföre baktım ve inceledim. Birazdan orada olacaktım ve saçlarımla hiç düşünmeden vedalaşacaktım.
Arabadan indim ve arabayı kilitleyip kuaföre doğru ilerledim. Terleyen avuç içlerimi pantolonuma sürdüm ve toplu saçlarımı açtım. İki yana doğru salladıktan sonra kuaföre adımımı attım. Soğuktu, bu yüzden hafif ürpermiştim.
"Merhabalar, hoş geldiniz." dedi bir adam ve beni sandalyeye oturttu.
"Merhabalar, ben bağış için saçlarımı kestireceğim. Yani baya uzun, omuzlarımdan bir tık olabilir, model istemiyorum dümdüz kesin." diyerek biraz daha konuyu ve amacını anlattım. Adam kabul etti ve önce saçlarım yıkamaya alındı.
Sonra ise havlu ile tekrardan sandalyeye oturmuştum. Adam, başımı nasıl tutmam gerektiğini söyleyerek saçımı kesmeye başlamıştı. Yavaş yavaş eksilen tutamlar nedense beni mutlu ediyordu.
Makas sesleri, arkada çalan Sen Ağlama şarkısı, tarama sesleri dışında bir ses dolmuyordu kulağıma.
Şarkı da onu hatırlatıyordu bana.
Sen Ağlama, Çınar. Bir damla göz yaşın yeter ağlamama.
Gözlerim yavaş yavaş dolarken ağlamamak için dudağımı ısırdım ve şarkının bitmesi için içimden sessizce dualar ettim. Dayanamıyordum evet, her şey onu hatırlattıkça bana, ben dayanamıyordum, içimden yalnızca ağlamak gelmesi normal miydi?
Burnumu hafifçe çekerek avuçlarımın içine tırnaklarımı batırdım, şu an bu hâlde ağlamamam gerekiyordu.
-
Saçlarımın kesimi bitmişti, şu an ise kısaca kurutulup, fön çekiliyordu. Benim için çok zor olmamıştı, buna da alışabilirdim sanırım. Hem çok da kısa değildi, bu hâlimle de alışabilirdi bana, severdi beni.
"Bitti," dedi adam. Parmaklarımı saçlarımdan geçirip saçlarımı inceledim, ilk etapta alışamazdım ama güzel olmuştu yani sanırım.
"Teşekkür ederim." diye mırıldandım ve parayı ödeyip bağış hakkında bilgi için kasaya doğru yürüdüm.
Yalnızca aklımda tek bir soru vardı; sahi, feda ettiğim şeyler geri getirir miydi onu bana?
Kıvırcığım'a.
Biliyor musun kıvırcığım, mektup yazmayı çokça kez denedim ama ilk defa cesaret edebiliyorum. Yani okul zamanları yazmıştım ama ilk defa sana bir mektup yazıyorum, okur musun bilmiyorum.
Bugün saçlarımı kestirdim, evet çok severdin okşamayı, ama o kadar da uzun değil, seversin hâlâ saçlarımı.
Seversin aslında ama tanımadığın birini nasıl seveceksin Çınar?
Nasıl yazarım, ne yazarım bilmiyorum. Yazacak, söylenecek çok şey var ama ben yine susmayı tercih ediyorum, bu konuda biraz korkak olabilirim sanırım. Bazen ise aklıma gelmiyor, unutmayı seçiyorum her şeyi. O zamanlar her şey düzeldi sanıyorum, yine yanılıyorum.
Yalnızca içimde bir korku var, ben her şeyi düzeltmeye çalışıyorum ama eskisi gibi olamayacağız diye korkuyorum.
Her şeyimi feda ediyorum ama seni geri getirir mi dersin? Ben getirmeyeceğini düşünüyorum işte, yanılmayı umuyorum.
Ve sonumuz yaklaşmış gibi hissediyorum sevgilim.
Seni seviyorum;
-Civcivin Mira.
-
Kıvırcığın, Civciv'i...
Mira'nın güzel kalbi peki.. Ah, kalbim
Yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz, peki mutsuza mı, mutluya mı?
Sizi seviyorum;
-es.
-gecenin yazarı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
adın hâlâ hafızamda saklı- yarı texting✔️
Short Story05***; seni hatırlayamıyorum 05***; ama adın, 05***; adın hâlâ hafızamda saklı sevgilim. #1 bağış. başlama tarihi; 05.02.2023 bitiş tarihi; 05.03.2023