adın hâlâ hafızamda saklı- yarı texting✔️

saç tutamları hatırlatır anıları.

heeellllloooooooooooo (neden bu kadar coşkulu girdim bilmiyorum)

Bu bölüm texting değil düz yazı ama günümüzü içeriyor. Kitabın çoğu kısa düz yazılardan oluşmakta.

Bölüm Şarkısı;

bir çocuk sevdim- sezen aksu.

iyi okumalar<333

-

Mira'dan. Günümüz.

"Hatırla beni lütfen,"

"Önce sevsem?"

Sonunda kapısına geldiğimde derin bir nefes alarak elimi yumruk yaptım ve kapıya iki kere vurdum. Ellerim kısalan saçlarıma gitti, saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve kapının açılmasını bekledim.

O mutlu olsun diye uzun belime uzanan saçlarım şimdi omzumdan kısaydı.

Olsun, mutlu olduğunu gördüğümde, güldüğünü gördüğümde her şeye değdiğini hissetmiştim. Tekrar sorsalar yeniden aynı şeyi yapardım, bir saniye bile düşünmezdim.

Kapıyı açan kişi, kim olduğunu sorgulamadan kapıyı ardına kadar açmıştı. Gözlerim önce Çınar'ın yeşil gözleriyle buluştu, sonrasında yavaş yavaş tekrardan kıvırcık olan sarı saçlarına gitti gözlerim.

Elini kaldırdı ve ensesini kaşıdı.

"Ee, bir şey demeyecek misin?" diye sordum gülümsemeye çalışarak.

"Kelimeleri unuttum, mektuplardaki gibisin Mira." dediğinde gülümsemem fazlalaştı istemeden.

"İçeriye gel." dediğinde ayakkabılarımı çıkardım ve içeriye adımımı attım. Etrafa göz gezdirirken ardımdan kapı kapanmıştı.

"Evde biri yok mu?" diye sordum yabancı gibi, cevabı bilerek.

"Yok." dedi yalnızca ve salona doğru ilerledik beraber.

Koltuğa oturduğunda biraz daha uzağına ama aynı yere oturdum.

"Hiç acımadı mı canın?" diye sorduğunda anlamazdan gelerek ona baktım.

"Saçlarını çok severdin." dediğinde bakışlarımı kaçırarak konuştum;

"Seni daha çok."

"Kızlar saçlarına kıyamaz derler, bir tutam için ağlayanlar var." diyerek devam etti, beni tanıyordu, onlar gibi asla olmadığımı biliyordu.

"Onlar gibi değilim, değer verdiklerim saçlarımdan daha değerli. Yine olsa yine yapardım, düşünmeden. Böbreğinden, iliğinden, kanından gözünü kırpmadan senin için vazgeçen insan saçlarından vazgeçmez mi sanıyorsun Çınar? Her şeyim oldun kısa süre içinde, her şeyim." dedim bakışlarımı ona çevirerek tekrardan. Bedenimi ona döndürdüm.

"Keşke hatırlasan, keşkelerle yaşıyoruz. Elbet hatırlayacaksın ben sadece seni bekliyorum, belki hastane odalarında uyanmanı değil ama bu sefer gerçekten bekliyorum, geçmişimiz gibi olmayı." derken gözlerim hafiften dolmaya başlamıştı.

"Buraya saçlarım için gelmiştin." diyerek tek bir cümle ile hatırlattı bana. Derin bir nefes alarak bedenimi ileri sürükledim.

Bana bırakmayı bitirdiğinde okşamamı bekler gibi kapattı gözlerini. Elimi hafifçe kaldırdığımda duraksamıştım.

"Mira," diye mırıldadıktan sonra elini kaldırdı ve elimi tutup saçlarının arasına daldırdı.

Eli elimin üstünde kalırken bir süre donup kalmıştım, eskiden bu benim için sorun olmuyordu ve eski hislerimi hissettiriyordu.

Aşk, sevgiye dönüşür derler. Eskiden belki öyle olmuştu ama neden unuttuğundan sonra aşk hissim ortaya çıkıyordu, yoksa geçmişi mi hatırlıyordum yalnızca?

Derin bir nefes alarak parmaklarımı sarı tutamlarımın arasından geçirdim yavaşça. İncitmekten korkarak.

İkimiz de duraksadığımız da sessizliği bozan ben oldum.

"İlaç, ilaç içmen lazımdır unutmuş olabilirsin." diyerek geriye çekildim.

"İlaçlarımı sen gelmeden önce içmiştim zaten." diye cevapladı beni başını kaldırarak.

"Tamam."

Biraz bana yaklaştığında ne olduğunu anlayamamıştım. Elini kaldırdı ve bir saç tutamımı parmaklarımın arasına aldı.

"Senden geriye kalan tek şey adın demiştim hatırlarsan." dedi sadece saçlarıma bakarak.

"Evet."

"Şu an anladım ki, saç tutamları da hatırlatırmış anıları. Belki de geriye kalan tek şey adın değildir."

Belki de hiçbir şey için geç değil diye düşündüğümüz zamanlarda gelecek felaketleri daha bilmiyoruzdur.

Her şey güzel sandığımız zamanlar belki de en çok hatalı düşündüğümüz zamanlardır?

-

Belki de daha kötü sahneler daha gelmemiştir Türkçe meali bu.

Bağış kısımlarını da yavaş yavaş okuyacağız dostlar hatta diğer bölüm böbrek naklini okuyacağız.

Zaten kısa bir hikaye olacak, angst en fazla 20-25 bölüm diyorum ben.

Baays

Sevgiler;

-es.

-gecenin yazarı.