Boşuna demedim insanlar salak diye !

37 3 3
                                    

Kapıyı hızla kapatıp koşarak evin önüne geldim.Mete'nin sözlerini kulak ardı edip sabah erken olduğu için zile basmaktan vazgeçtim.Olduğum yerde merdivenlere çöktüm.Annem gelmeden evde olmalıydım.Belim,annem korkusu,olayların karışıklığı,başımın ağrısı,Mete,Kaan derken gözyaşlarımın benden habersiz akmaya başladığını farketmem fazla zamanımı almadı.Oracıkta,bir merdiven köşesinde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Gelip geçenler bi kapıda kaldı diye bu kadar ağlanır mı bakışıyla beni ayıplıyorlardı.Bilmiyorlardı ki neler yaşadıklarımı.Öylece yorumluyorlardı işte.Hayatı hep gördükleri gibi sanıyorlardı.Bilmiyorlardı ki gerçeklerin her zaman göründüğü gibi olmadığını.Gerçi böyle insanlar bilseler nolurdu ki ? Hayatı kafalarında kurdukları gibi sanan insanlar gerçekleri tüm çıplaklığıyla karşılayacaklar mıydı sanki ? Peh.İnsanlara bu kadar değer vermeyin.İnsanları önemsemeyin.İnsanlar saçma.İnsanlar salak.

Gerçekten çok yorulduğumu hissediyordum.Bir an önce yatağıma,biricik yorganıma yumuşacık yastığıma kavuşma hayalleri kurarken karnımın da gurultusuyla artık bir şeyler yapmam gerektiğini anladım.Çantam yanımda yoktu.Kulüpten hızla uzaklaşırken orda bırakmış olmalıydım.Çanta yoksa anahtar da yoktu.Allahım nedir bu başıma gelenler ? Bu tahlihsizlikler nedir? Oturup bir de şansım için ağlamalıydım heralde.

Ne yapacağımı kara kara düşünürken telefonuma göz attım.Tam abimi arayacaktım ki şarjımın bittiğini haber veren o lanet sesi duymam bir oldu.Telefonu yeni aldırmış olmasam oracıkta parçalayıverecektim.Kafam artık patlamak üzereydi.Param yoktu.Telefonumun şarjı bitmişti.Anahtar yoktu.Ve açlıktan ölüyordum.Sonunda "Neden ben ?" diye dizlerimin üstüne çöküp bağıracaktım.Artık o manyaklık seviyesine ulaşmıştım.İçimden kendi kendime gülüyordum Bi süre sonra histerik kahkalar atıyordum.Noluyo lan bana ?

Artık beni kendi halime bırakıp salaklığın üst sınırlarını zorlarken bari kapıya yaslanıp bekliyim düşüncesiyle adım attım.Evet atmaz olaydım.Demiştim salaklıkta boyut atlıyorum diye.Sen gel merdivenin taa bilmem ne köşesindeki hortuma bas,tabiki hortuma takıl,gerisin geri yuvarlanırken merdivenin bitimindeki su birikintisine düüş.Suyun içindeyken bile gelenler geldi bana diye gülüyordum.Gülmemi sonunda kesip,sanki olayın yeni farkına varmış gibi mal mal etrafa bakmaya başladım.Doğrulmaya çalışırken belimi çok zorladığım için tekrar yana düştüm.Ama telefonumun arka cebimde olduğunu hatırladığım o iki saniye.Bana kalp krizi geçirten iki saniye.Nasıl sıçradığımı bilemediğim halde ayağa kalkmış,su girmedik yeri kalmamış kısacası nanayı yemiş telefonuma mal mal bakarken arkamdan bir kahkaha yükseldi.

Öyle bir döndüm ki arkama,o en pis bakışımla.Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı kalkarken çatma emrini vermeme gerek kalmadı.Ardından hemen çatıldı zaten istemsizce.Tam o saniye gerçekten ölmek istedim.İçimden kendime bildiğim tüm küfürleri ediyordum.Oradaki su birikintisinde boğulaydım da şu duruma düşmeyeydim diye lanet ederken onunsa gülmekten gözlerinden yaşlar geliyordu.

Gülmesini bastırmaya çalışırken ağzından şu cümleler döküldü:

+ Sakarlıkta gerçekten sınır tanımadığını bir kez daha görmüş olduk.Gerçi alt tarafı bi su ölmezsin ya dedi kahkahalara boğulurken.

Boşuna demedim insanlar salak diye.Hele böyleleri.Hele sen.

Aşk Bir DelilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin