Ben sakarım,salağım,malım arkadaşlar.Kaan'ın üstüne düşmek nedir ha?Nedir ? Heh yakalandım da zaten.
Kollarımdaki baskı giderek artarken ikimizde bakışlarımızı çekmemiştik.Yani o çekmemişti-ben yine onun gözlerine bakamamıştım-''her zaman ki gibi piglet,her zaman ki gibi''.
'yakaladım seni' derken yüzünde hain bir gülüş vardı.Yüzünü nasıl mı görebiliyordum?Biz düştüğümüz anda Beren'in çığlık ve koşuş sesleri kulağıma dolmuştu.Sonra da su kesilmişti zaten.İkimizde sırılsıklamdık tabi kiii.Bu çocuk ıslak da yakışıklı be !
Eh tabi Kaan'ın söylediklerini duyduktan sonra hemen kaşlarım çatıldı.Eğlenir bakışları altında bir ılık bir kahkaha eşliğinde dil çıkararak kalkmaya yeltendim.Kollarımı sımsıkı tutmuş bi de salağa bak.Kalkamadım.Berene yardım etmesi için 'çığrışırken- çok azcık abartmış olabilirim tabi.AH BEREN ŞU DURUMDAN BİR KURTULAYIM KURDA KUŞA YEM ETMEZSEM SENİ diye avaz avaz bağırırken beren karşı kaldırıma oturmuş hönküre hönküre gülmekle meşguldu.
Ben hala KAANIN ÜSTÜNDE çırpınırken birden boş bulundum ve Kaan bileklerimden beni çekti.Dudaklarını kulağımda belli belirsiz hissederken istemsiz gözlerimi kapatmıştım.Bir dokunuşundan neler de hissediyordum-üstünde olduğumu saymazsak...
''Benimle bir daha sakın oynama'' diye fısıldadı.''Sakın"
Arkadaşlar upuuzun bir aradan sonra yine burdayım şimdilik bölümün yarısını yayınlıyorum beğeni sayısı ve yorum gelirse diğer yarısını da yayınlamayı düşünüyorum.
Çok özür dilerim,hikayeden sizi soğuttum ama umarım en kısa sürede tekrar ısınırız 😊