-Ne zaman canım sıkılsa,üzülsem,sinirlensem hep kafa dağıtmak için geldiğim yer.Hadi gelsene !
Böyle bir yere daha önce hiç gelmemiştim.Aslında heyecan verici olabilirdi.Mete heyecanlı görünüyordu.Evet içim kan ağlıyordu.Ama en azından gülümseyebilirdim.Hep böyle yapmamış mıydım zaten ?
Mete adımlarını hızlandırırken ona yetişmek için koştum.İçeri girerken hiç istifini bozmadan elimi tuttu.Tek kaşımı kaldırırak 'Napıyorsun' der gibi ona baktım.Elimi çekmeye çalıştım.-Bence elini çekmek isteyeceğini sanmıyorum.Burada tek başına kalırsan seni yerler.
Dedi dişleriyle ısırma hareketini yaptıktan sonra kocaman sırıttı.
Ada onun bu egoist tavırlarına,kendisine küçük çocuk gibi davranmasına sinir olmuştu.Başka bir yerde olsa onu bırakıp giderdi.Ama burada nelerle karşılaşacağını bilmiyordu o yüzden Mete'ye yem atmaya karar verdi.
+Ben kendimi koruyabilirim,sana ihtiyacım yok bay ego yığını.Hem beni buraya getirmen harika oldu.Ve eminim burda kendime göre birilerini bulabilirim.Kaslı,yakışıklı,uzun boylu..Neyse ben başımın çaresine bakarım,dedi Mete'ye öpücük atıp el sallarken arkasını dönüp yürümeye başladı.Mete'nin şaşkın bakışları aklına geldikçe içinden kahkahalarla gülmek geliyordu.Ama oyunu bozmamalıydı.Dudaklarını ısırarak gülmesini engelledi.İçinden Mete'nin bu yemi yutmuş olmasını diliyordu.Ta ki o sırada Mete'nin koşar ayak geldiğini duydu.
-Seni burada kurda kuşa yem edeceğimi düşünmedin herhalde.Gerçi sende pek heveslisin bakıyorum.Yok yakışıklı birilerini bulacakmış,yok uzun boyluymuş.Mete'yle birlikte yürümeye devam ederken o homurdanmaya devam ediyordu.Mete'nin bu garip tavırları hoşuna gitse de onu durdurup;
+Buraya benim moralimi düzeltmeye geldik ama bakıyorum ki senin de yüzün düştü,İstersen gidebiliriz Mete gerçekten.Daha sonra bir ara geliriz. diyerek yapmacık bir gülümseme yolladım.
-Hayır olmaz,buraya kafa dağıtmaya geldik ve dağıtacağız.Ben iyiyim ve seninde iyi olmanı istiyorum.Hadi ama !! Nerde o enerjik Ada ?? Dedi tekrar neşesi yerine gelirken.
Beni burda tek başıma bırakmadığı için memnundum.Ama sonuç olarak onu tam tanımıyordum ve sadece abimin arkadaşı diyerek buralara getirmesine izin vermiştim.Aslında çok da güvenmesem iyi olurdu.
Evet beni getirdiği yasa dışı dövüş yapılan bir kulüptü.Giriş katında antreman bölümleri vardı.Asıl dövüşler alt katta yapılıyordu.Üst katta da dediğine göre bir bar varmış.Antreman salonuna girdiğimizde bir dolabın yanına gidip oradan bir eşofman çıkarıp bana uzattı.İçine benden üç tane sığardı kesin.Ben bu ne be bakışları atarken Mete:
+Ada şortlasın farkında mısın bilmiyorum ? Böyle çalışmayacaksın heralde ?
-Pekala da çalışabilirim.Bu çuval gibi eşofmana kalmadım heralde deyip yanından ayrıldım.Ayrıldım ayrılmasına da izbandut gibi erkekler gözlerini bacaklarıma dikmiş,hiç de istiflerini bozmuyorlardı.Bi çırpıda Mete'nin yanına döndüm.Olduğu yerde fikrimin değişeceğini bilmiş bir şekilde alaylı alaylı beni bekliyordu.
+Şey ben rahat çalışamayacağım galiba.Bunu giysem iyi olur dedim yapmacık bir gülümsemeyle.
-Tabi sırf rahat çalışamayacağından zaten sana öküzün trene baktığı gibi bakan erkeklerle bi ilgisi yok yani ? Dedi keyifli keyifli.
+Yoo dedim gözlerimi kaçırarak.Ama bu benim belimden düşer ki Mete diye serzenişte bulunmayı da unutmadım tabi.
Benimle dalga geçmesine sinir olmuştum.Ama daha fazla sesimi çıkarmadım.
Mete bana ip gibi bir şeyler bulup belime bağlarken fazla yakındı.Ve ben çok rahatsız olmuştum.Fazla yakınlık seven bir insan değildim hele ki bu birkaç saattir tanıdığın biriyse.
İpi bağladıktan sonra hemen kendimi geri çektim ve ondan biraz uzak durmak için acıktığımı söyleyerek bana bir şeyler bulması için gönderdim.Bi süre gelmesin istiyordum.
Ta ki öküz sürüsü trene yaklaşana dek...