Hem eğleniyordum hem de intikamımı alıyordum,ama beni tehdit ettiği cümleyi duyunca birden yüzüm düştü.Kendini ne zannediyordu ki? Tamam yakışıklı olabilirsin,eğlenceli olabilirsin ve harika bir gülüşün olabilir.Ama bu biraz fazlaydı.Kendini çok yüksekte görüyordu belki ama ben de o kadar alçakta değildim.
Yüzüne sinirle baktım ve zar zor kurtardığım ellerimle ıslak zeminde doğrulmaya çalıştım.Belimin acısıyla bir çığlık attığımda Beren yardımıma koştu.Onun yardımıyla Kaan'ın üzerinden kalktım ve yavaş yavaş kapıya ilerlemeye başladım.O sıra Kaan'ın memnuniyetsiz bir ifaddeyle toparlanmaya çalıştığını gördüm.Ve artık bütün bunlar lise çağındaki küçük bir kıza fazla gelmeye başlamıştı.Beren'in sesi artık çok uzaktan geliyordu ve artık etrafı seçemiyordum.Başım sanki artık bu olanları durdur dercesine bana baskı yapıyordu.Kafam ağırlaşmıştı ve kendimi tutamıyordum.Ama devam etmeliydim,o ortamdan uzaklaşmam gerekiyordu.Tüm bunları düşünürken sendeledim ve neredeyse düşüyordum.O sırada tanıdık bir koku beni sarmaladı.Belli belirsiz Kaan'ın sesini duydum ve kolumda bi ağırlık hissettim.Onu istemiyordum,gitsin istiyordum artık.Tüm gücümle kolumu ondan kurtardım.Birkaç adım daha attım sanırım,sonrasını hatırlamıyorum.
Gözlerimi binbir güçlükle araladığımda nerede olduğumu algılayamadım. Başım çok ağrıyordu ve odadaki ışık gözlerimi rahatsız ediyordu. Gözlerimi açmaya çalışırken uzaktan gelen kavga seslerini idrak etmeye çalışıyordum. Ne olduğunu anlamak için gözlerimi açtım. Başımda endişeli gözlerle bekleyen Beren'le göz göze geldik. Uyandığımı gören Beren heyecanla "UYANDI!! SONUNDA GÖZLERİNİ AÇTI!!!" diye bağırmaya başladı. Beren'in sesini duyan abim hızla odaya daldı. Ellerimi tutup öperken gözlerindeki korkuyu görebiliyordum.
-Sana bir şey olacak diye çok korktum. Bir daha seni asla yanımdan ayırmayacağım. Neden seninle gelmedim ki?Demek ki yanlış kişilere güvenmişim.
Abimin ne demek istediğini anlamaya çalışırken odaya giren Mete'yi gördüm. Gözlerinde endişe ve korkuyu bir arada taşıyan Mete bana mahçup bir şekilde bana bakıyordu. Bana neden böyle bakıyordu ki, neden yanıma gelmiyordu? Oysa ki onun varlığı anlam veremediğim şekilde beni rahatlatıyordu. Beynimdeki tüm bu düşünceleri abimin sesi böldü.
-Sen uyurken doktor geldi. Tansiyonun düşmüş. Doktor açlıktan kaynaklanabildiği gibi psikolojik nedenlerden kaynaklanabileceğini de düşünüyor.Tüm tetkikler yapılmış.Bu akşam seni gözlem altında tutmak istiyor.Ben eşyalarını ayarlamaya gidicem birazdan.Çok şükür iyisin benim küçük cadım
diyerek alnımdan öptü.Beren de katıldı konuşmaya.Bense hala yarım yamalak iyi olduğumu söylemekten başka konuşamıyordum.
-Psikolojik mi? Ne gibi bir sorunun var ki Kaan'dan başka?
dicekti ki birden öksürmeye başladım.Abimin aklı başka bi yerde gibiydi zaten,duymadı.Ama sonra Beren'e döndü.
-Annemle konuştu galiba.Bu boşanma olayları onu çok etkilemiş olmalı.Aslında ona ben söylicektim ama neyse artık.
Duyduğum cümlelerle şoka girdim. Annemle babam boşanıyor muydu? Ben neden bunu şimdi öğreniyordum? Tamam aralarının bozuk olduğunu biliyordum. Ama boşanacaklarını tahmin etmemiştim. Gözlerimden yaşlar istemsizce akmaya başlamıştı. Artık dayanamıyordum. Bu kadar acı fazla değil miydi? Daha ne kadar kötü şey yaşayacaktım? Daha tamamen iyi olmadığım gerçeği de işin içine girince tekrar kötü oldum. Mete bunu fark edince bana doğru ilerlemeye çalıştı. Ancak abim
-Zaten onun burda olmasının suçlusu sensin. Uzak dur ondan!! dedi.
İçimde yükselen öfke dalgasını tutamıyordum.Anneme,babama,abime,Kaan'a,yaşadıklarıma duyduğum üzüntü yerini büyük bir öfkeye bırakmıştı.Fiziksel halimi,hissettiğim yorgunluğu umursamadan bağırmaya başladım.Gözyaşlarım artık yüzümü yakıyordu,kelimelerim boğazımda düğümleniyordu.
-YETER ARTIK YETER!Ben artık çok yoruldum anlıyor musunuz?Benden ne istiyorsunuz siz?Şu halimde bile beni üzmeyi başarıyorsunuz.Destek olduğunuz,önem verdiğiniz,sözde sevgi sözcükleri istemiyorum artık ben.Herkes çıksın,yalnız bırakın beni!
Ne kadar böyle bağırdım bilmiyorum.Vücudum artık yorgunluktan tekrar yığılırken,gelen hemşirenin herkesin dışarı çıkmasını istediğini hatırlıyorum.Abim öfkeyle dışarı çıkarken Beren de onu takip etmişti.Göz kapaklarım yavaş yavaş kapanırken en son hissettiğim Mete'nin yavaş ama yumuşak bir şekilde yüzümü okşamasıydı.