Telefonumun sesiyle kendime geldim.Abim ariyordu.Büyük ihtimalle gelmisti ve beni bekliyordu.Meşgule atip telefonumu cebime tiktim.Uzun zaman sonra aldigim bu karardan sonra kendimi kus gibi hafiflemis hissediyordum.Defalarca denemistim elbette vazgecmeyi.Ama olmamisti.Bu sefer olacakti.Hissediyordum.
Aldigi kararin verdigi rahatlik ve neseyle laptobunu kapatti.Yuzune uzun zamandan beridir herkesten mahrum bıraktığı gülümsemesini yerleştirdi.
Son kez aynaya baktım.Saclarim tertemizdi,dislerim bembeyazdı,makyajim,kiyafetim,takilarim her seyim tamdi.Çantami koluma asip asagi indim.Siyah puma spor ayakkabılarımi ayagima gecirdim.Cikarken de ince siyah hirkami da vestiyerden aldiktan sonra kapiyi kapatip kilitledim.
Dışarı çıktığımda ince hırkamı üzerime geçirdim.Hava buz gibiydi. Ah bilseydim böyle olacağını giyer miydim askılıyı kot şortu.Artık üzerimi değiştirmek için çok geçti.
Ah Ada Ah diye kendi kendime söylenerekten arabaya bindim.Abimi öptükten sonra kemerimi bağladım.Tam ağzımı açacaktım ki abim soru yıgınıyla dolu cumleleri benim agzıma geri tıktı.
-Adacım lutfen bu olaylarla ilgili sorularınla geceyi mahvetmeyelim olur mu abicim?Biliyorum benim neden geldigimi,babamın neden ortalarda olmadıgını,annemle neden aramızın bozuk oldugunu merak ediyorsun.(Abim cidden dusuncelerime tercuman olmustu.Bunların hepsini kelimesi kelimesine soracaktım bende)
Eve döndüğümüzde sana bunlarla ilgili gerekli açıklamaları yapacağım.Ama lütfen kırk yılda bir geçirdiğimiz abi kardeş gecemizi aklındaki soru isaretleriyle gölgeleme kardeşim olur mu?
Bu gece ne dersi ne de sorunlari düşünme gecesi.Cok bunaldigini,rahatlamaya ihtiyacın olduğunu biliyorum.Bu yüzden de bu gece çok eğlenecegiz.Yarin yine monoton hayatimiza geri döneceğiz ama bugün bizimdir.Anlastik mi böcek ?
Öyle güzel konuşmuştu ki ne soracağımi bile unutmustum.Madem günün sonunda bana neler olduğunu anlatacakti günümüzü mahvetmeye ne gerek vardi.Abim hakliydi.Sorulara bogmayacaktim gecemizi.
-Şu böcek konusu dışında anlaştık sanırım dedim gülerek.
-Seni gülerken görmek çok güzel böcek kardeşim.Neden bilmiyorum ama hasret bırakmıştin bize gülüşünü
-Hani sorulara bogmayacaktik günümüzü ne çabuk unuttun bakayım ha?Hem böcek konusunda anlaştık sanıyordum dedim yapmaciktan kaslarimi catarak.
Abim cevap vermedi.Gulerek yola odaklandi.Bende uzanip radyoyu açtım.Oğuzhan Koç-Her aşk bir gün biter çalıyordu.Sesini biraz daha açtım ve mırıldanmaya başladım.
Bende bu yolları gide gele göreceğim yok ki bi bildiğim
Serdeki acıları çekmek için yine bir zalimi seveceğim
Bir şey ögrendiysem eğer karşılığı yokmuş meğer
Her aşk gibi bu da bir gün biter
Bir şarkı nasıl da hatirlatmisti unutmaya çalıştığım her şeyi. Gozlerimin dolduğunu hissettim.Hemen kendimi toparladım.Aldigim karara bağli kalmaliydim.Sarkinin son kısmını bastıra bastıra söyledim beynimde yer etsin diye.Sarki da sonrasında bitmişti zaten.Uzanip radyoyu kapadım.Abime nereye gittigimizi,kimlerin geleceğini sormayı çok istiyordum ama klimanin sıcaklığıyla ağırlasan göz kapaklarim buna izin vermiyordu.
Abimin sesiyle geldiğimizi anladım.Uykunun verdiği mahmurlukla nereye geldiğimizi anlamaya çalışırken arabadan indim.Nereye geldiğimizi anladığımda şaşkınlıktan ağzım açık kaldi.
Küçükken hep geldiğimiz ama büyüdükçe gitmeyi bıraktığımız çiftlik evine gelmistik.Zeliha ninenin çiftligi.Piknik alanı gibi bir yerdi.Bir çayın kenarina kurulmuştu.Çiftlik evi biraz ormanlık kısımda kalıyordu. Ama bahçesinde yok yoktu.Cayin kenarina doğru masalar konulmustu.Geri kalan yerdeyse cimenlik alandi.Biraz ötede park vardi.Bir kisminda cocuklar için tarim bölümü vardi.Merakli çocuklar burada ekim dikim yapabiliyordu.Bir bölümünde bisiklet yeri vardi.Isteyenler bisiklete binebiliyorlardi.Çiftlik evinin arkasında da at bölümü vardi.Bahcenin son kisminda da küçük bir sahne vardi.Cesaretli ve istekli olanlar gider orada şarkı söylerdi.Kisacasi harika bir yerdi.
Çocukken gidip orda şarkı söylediğimi hatırlıyorum.Simdi de şarkı soylemeyi cok seviyorum.Demek ki hiç degismemisim.Abimin de taya binmek isterken düşüp bacağını kirdigini hatirlayinca hafifçe gulumsedim.Buradaki anilarim deprestikce gözlerim dolmaya basladi.Kosarak abimin boynuna atladım.Bana harika bir süpriz yapmıştı.
-Abicim bu ne güzel bir süpriz böyle.Unutmamissin burayi.
-Unutur muyum Adacim benim de senin gibi çocukluğum burada gecti.Burayi da Zeliha nineyi de cok özledim.
Gözlerim dolu dolu gulumsedim ve yürümeye başladım.Her zaman oturduğumuz yere oturup çayın gürültüsünu dinlemeye başladım.Ta ki birinin sesini duyana kadar.Basimi kaldırıp karşımda duran bayana gulumsedim.
-Merhaba ne arzu edersiniz ?
-Sipariş vereceğim elbette ama ben öncelikle Zeliha nineyi sormak istiyorum. O evde mi ? Önce onu görmem de bir sakinca var mi ?
-Biliyorsunuz ki Zeliha nine çok yaşlı. Artık buralara kadar yuruyemiyor.Evinde kaliyor kiziyla birlikte.
-Derya abla burda mı yani ? dedim sevinçle. Yıllar önce Amerikaya gitmişti.Sonra ondan bir daha haber alamamıştik.
-Siz baya taniyorsunuz galiba.Derya Hanımı da bildiginize göre.
-Evet biz küçükken hep buraya gelirdik.Boylelikle ailem gibi oldu onlarda.
-Isterseniz yemekten sonra geldiğinizi haber vereyim.Gormus olursunuz.
Büyük bir memnuniyetle bu teklifi kabul ettikten sonra siparislerimizi verdik.Yemeklerimizi beklerken içimden gelen bir durtuyle kalkıp sahneye doğru ilerledim.Abim saskinlikla ne yaptigima bakiyordu.
-Ada sacmalama gel şuraya bu kadar insanin içinde şarkı söylemeyi düşünmüyorsun herhalde diye bağırdı kocaman bir kahkaha patlatarak.
-Ne var soyleyemez miyim? diyerek dil çıkardım.
Aldim elime mikrofonu.Soyleyemediklerimi,duygularimi,hissettiklerimi döktüm şarkılarla.Sarki söylemeyi bırakıp gözlerimi açtığımda büyük bir alkış tufani koptu.O kadar mutlu olmuştum ki bir an gaza gelip herkese öpücük attım. Beni sizler yarattiniz diyecektim ki zor tuttum kendimi.Onun yerine gulumseyerek yerime geçtim.Abim ağzı açık beni izliyordu.
-A a.. Ada sen neymişsin be kızım? Ne kadar güzel söyledin öyle. Bak sen beni dinle seni bir yarışmaya falan gönderelim biz dedi gülerek.
-Başta dalga geçiyordun noldu bakalım dedim kahkahalar atarken.
Abim cevap vermek yerine gülmeyi tercih etti.Yemeklerimizi yedikten sonra Zeliha nineyi ziyaret ettik.Onu bol bol öptükten ve tekrar geleceğime söz verdikten sonra çiftlikten ayrıldık.Arabada yüzümde kocaman bir gulumseyle abime bakıyordum.
-Bu harika yemek için sana ne kadar teşekkür etsem az.Seni çok seviyorum canım abicim.
-Teşekkürü daha sonra edersin daha gece bitmedi.
-Bu arada senin arkadaşların gelecekti ? Onlara noldu?
-Gelecekler.Sana bir sürprizim daha var.Bekle ve gör dedi siritarak.
Nereye gidecegimizi sormayacaktim çünkü soylemeyecekti.Bu yüzden kendimi yormama hiç gerek yoktu.Bende telefonumu çıkartıp wattsaptaki mesajlarima göz attim.Berenden gelen mesajlari cevap ladiktan sonra telefonu cebime tiktim.Radyoyu açıp kafami arkaya yasladim.Ve bir sonraki surprizin ne olacağını düşünmeye başladım.