Ah saçmalık

50 6 3
                                    

Gün ışığı yüzüme vururken gözlerimi araladım.Bir merdivendeydim ve sırtımı basamaklara dayayıp uyuduğumdan olsa gerek belim ağrımıştı.Ne zaman buraya gelmiştim ? Burası neresiydi ? Beynim bu sorulara cevap bulmak için kendini zorlarken yanımda duvara dayanmış bir adet Mete'yi uyurken bulmam bir iki saniyemi aldı.Sorularıma cevaplarımı alırken hafifçe gülümsedim.Daha bir gün bile olmamışken hayatıma giren şu delidolu çocuğa baktım.Ne kadar da derin uyuyordu.

Oturduğum merdivenlerden ağzımdan kaçan kaçan küçük bir çığlıkla kalktım.Belim sandığımdan da kötü durumdaydı.Mete gözlerini açıp hemen doğruldu.Sandığımdan da hafif uykusu varmış meğer.Ne olduğunu sorar gözlerle bana bakarken esnedi.Esnerken kısılan gözleri her ne kadar onu çok tatlı yapsa da bunu ona asla söylemeyecektim.

'Asla asla deme bence Kaan'a da o ukala kendini beğenmiş insanın neresini seveyim asla bakmam ona demiştin hatırlatırım piglet'

Ne kadar gerçekleri söylemiş olsa da pooh'a kızdım: Bu aynı şey değil Mr.Pooh.Kaan konusu çok farklı.Ve lütfen bir daha bu konuyu açma.Lütfen.

Tam on dakikadır gözlerimin daldığı kaldırım taşlarından gözlerini çekip Mete'ye baktım.

+İyi misin ?

Bu soruyu yanıtsız bıraktım.

-Beni eve götürür müsün ? Mete yavaşça başını salladı.Beraber ölüm sessizliği içinde yürümeye başladık.İster istemez aklıma dün gece geldi.Mete'nin koş demesinin ardından nefes alamayacak hale gelene kadar koşmamız.Meğerse takip etmişler bizi.Allah'tan Mete farketti de hemen kaçmayı başardık.Ara sokaklardan birine dalıp bi evin giriş merdivenlerindeki kuytuya saklandık.Karanlık bizi sakladı.Evin önüne kadar geldi bizim öküzler.Ama göremediler.Çıt çıkarmadan onların gitmesini beklerken Mete'ye sokulmuştum.Yakındık.Yine.Ve bu yakınlaşamama korkusu bu öküzleri başıma sarmıştı.Aynı şeyin başıma gelmesini istemiyordum.Bu yüzden hiç sesimi çıkarmadan Mete'nin beni sarmasına izin vermiştim.Korkuyordum hem de çok.Pooh'un her zaman dediği gibi işte.Küçük korkak piglet.Evet korkaktım.Dün gece gitmelerini beklerken Mete'nin gözlerine bakamamam gibi korkak.Şimdi dün geceyi hatırlayıp Mete ile konuşamamam gibi korkak.

Mete bir taksiyi durdururken belimin ağrısından duramayacak hale gelmiştim.Anneme,abime ne açıklayacağımı düşünürken başıma giren ağrıyla Mete'ye döndüm.Mete'nin bu huyunu sevmiştim.Ben bir şeyi anlatana dek ısrar etmiyordu.Hem şimdi sorun ne dese ne diyecektim ki.Seninle yakın olmaktan rahatsız oldum Mete mi diyecektim ?! Peeh.

Taksiye bindiğimizde ona her ne kadar bundan sonrasını kendim halledebileceğimi söylesem de beni dinlemedi.Arkaya binmiştik ikimizde.Taksi hareket ederken evin adresini verdim.Mete'ye baktığımda kafasını arkaya yaslamış gözlerini kapatmıştı.Çok yorgun görünüyordu.Gözü yediği dayaktan iyice morarmış ve şişmişti.Yavaşça elimi morluğa dokundurdum.İçim sızlamıştı.Benim yüzümden olmuştu.Gözlerini açtı,hemen elimi çektim.

Elimi tuttu,ama hemen çektim.Açıklama gereği duymuştum.
-'Gözün çok kötü olmuş.Eve gidince buz koy.Şişliği insin'diyerek önüme döndüm.Dudağımı ısırdım.Neden dokunmuştum ?

Evin önüne geldiğimizde tekrar Mete'ye döndüm.
-Mete tüm bu olanlar için çok üzgünüm.Böyle olsun istememiştim.Ama yine de her şey için çok teşekkür ederim güzel dövüştük dedim gülümsemesini umarak.Gülümsedi.
+Asıl ben özür dilerim.Amacım tüm bu olanlardan çok daha farklıydı.Senin kafanı dağıtmak için gittik.Yüzüm gözüm dağılmış bir şekilde ben çıktım ordan dedi gülümseyerek.

Hep gülsün dimi ?

-'Biraz dinlenmeye ihtiyacım var.Her şey için tekrar teşekkürler.' Gittikçe zonklayan başım artık eve gitmemi söylüyordu.Taksiden inmeden 'Dediklerimi unutma buz koy gözüne eve gidince' dedim.

Tam taksiden inecekken durmamı sağlayan o cümleyi kurdu:

+ Dokunduğun zaman tüm acım silinip gitti zaten.Buza gerek kalmadı.

Aşk Bir DelilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin