6. Bölüm

70.2K 3.6K 594
                                    

Helikopterin gürültüsü arkamda dağların arasında kaybolmuşken yere eğilip izleri kontrol ettim. Sessizlik dağlara yayılırken üzerimdeki siyah ve bol pantolonun eski püskü kazağın ve yüzüme sardığım puşinin arasında kayboluyordum adeta. Gecenin serin havası tenime değdikçe zihnim daha da berraklaşıyor her adımım daha hesaplı hale geliyordu. Kampın üstünde yükselen tepeye doğru ilerlerken nefesimi bile kontrol ediyordum her adım bir gölge gibi sessizdi.

Tepeye ulaştığımda bir kayanın arkasına sığınarak aşağıdaki kampı incelemeye başladım. Gördüğüm kadarıyla kamp oldukça yeni kurulmuştu. Gözcü kuleleri henüz tam anlamıyla sabitlenmemiş etraftaki barakalar dağınık bir haldeydi. Çevredeki devriye sayısı azdı ama dikkatsizlikleri yoktu. İçeride bir hareketlilik vardı fakat disiplinli bir yerleşim olmadığı açıkça belli oluyordu. Yorgunluk gözlerinden okunuyordu ama herkes her an bir saldırıya uğrayacakmış gibi tetikteydi.

Albay'ın sözleri kulaklarımda yankılandı: "Son operasyondan sonra daha dikkatli olacaklar. İçeri sızmak kolay olmayacak." Bu kampın hedefim olduğunu biliyordum ve buraya gelmeden önce her şeyi hesaba katmıştım. Planlarım hazırdı ama sabırlı olmam gerekiyordu. İki uzun gün boyunca o kayanın arkasında yattım her hareketi her devriyeyi her zayıf noktayı inceledim. Gözlem operasyonun en önemli kısmıydı ve zamanla kampın nabzını yakalamıştım.

Kampın içindeki her adımı izleyerek içeri sızmanın yollarını kafamda şekillendirdim. Kimi zaman su taşımaya çıkan askerlerin gevşekliğinden kimi zaman devriye değişimindeki karmaşadan faydalanabilirdim. Ancak bir yanlış adım her şeyi mahvedebilirdi. Albay haklıydı son temizlikten sonra tetikte bekliyorlardı. Ama kimse bir gölgenin içeri sızacağını tahmin etmezdi.

Kamplara sızmak benim için yabancı bir şey değildi. Yıllardır kullandığım bir yöntem vardı; silah kullanmayı bilen, ailesi Türk askerleri tarafından katledilen, intikam arayışındaki mağdur ama cesur kadın kimliği. Yumuşak yüzüm, titreyen sesim ve içimde gizli öfkeyle bu rolü oynamak kolaydı. Her seferinde onların acılarına dokunuyor, güvenlerini kazanıyordum. Savaşın her iki tarafında da kayıplar vardı ve onların bu kayıplara karşı duyduğu öfke, benim en büyük silahımdı.

Ancak bu kez işler farklıydı. Daha önceki operasyonlarım nedeniyle dikkatler üzerimdeydi. Özellikle de son "temizlikten" sonra benden şüphelenmeleri çok daha olasıydı. O kampta beni bekleyen her şey, daha zorlu ve karmaşık olacaktı. Üstlendikleri güvenlik önlemlerini artırmış olmaları muhtemeldi. En ufak bir hata bile sonum olabilirdi.

Bir mağdur rolüne bürünüp onları kandırmak, artık eskisi kadar kolay değildi. Daha dikkatli, daha temkinli hareket etmeleri gerektiğini biliyorlardı. Fakat bunun bir yandan bana avantaj da sağlayabileceğini düşünüyordum. Korku ve paranoya, genellikle hataların kapısını aralardı. Ve ben o hatalardan faydalanabilirdim.

Kampı gözlemlerken planımı tekrar tekrar gözden geçirdim. Belki bu sefer eski yöntemlerimi kullanmak yerine, onlara hiç tahmin edemeyecekleri bir yerden yaklaşmalıydım. Sızmanın bir yolunu bulacak, o kampa adımımı attığımda yine bir hayalet gibi ortadan kaybolacaktım. Ama önce sabırla beklemem gerekiyordu.

Güneş tam tepedeydi. Sıcaktan bunalmıştım, mataramı çıkarıp birkaç yudum su içtim. Etrafı dürbünle tararken kampın yakınlarına doğru ilerleyen bir koyun sürüsü dikkatimi çekti. Eğer koyun sürüsü varsa bir çoban da olmalıydı. Kampın yeni kurulduğu belliydi, bu yüzden çoban hayvanlarını rahatça dolaştırıyordu. Anlaşılan kampın varlığından haberi yoktu.

Durumu fırsat bilip hızlı ve dikkatli bir şekilde tepeden aşağı indim. Ayak seslerimi olabildiğince hafif tutarak sürüye doğru ilerledim. Kamptakilerin her an sürüyü fark edebileceğini biliyordum, bu yüzden zaman daralıyordu. Çobana ulaştığımda, karşıma çıkanın genç bir delikanlı olduğunu gördüm. Yaşından beklenmeyecek kadar zayıf ve ürkek görünüyordu. Beni fark edince gözleri büyüdü, korkuyla irkildi ve bozuk bir Türkçeyle bağırmaya başladı.


 TOPRAK (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin