Yüce Oikawa-6

622 48 17
                                    

İyi okumalar xxx

............................

Noluyo şuan?

Oikawa: Ne işin var senin burada?!

Kageyama: Asıl senin ne işin var burada?!

Oikawa: Çok sevgili, benim gibi çekici olan kuzenimi görmeye geldim!

Oikawa bana döndü.

Oikawa: Bu mu yani arkadaşın? 

-Biraz daha kibar konuşabilirsin. Hem ne bu tavırlar ya ikinizde de?

Kageyama: Ben içeri geçiyorum Y/N. Yarın birlikte gideriz.

Kafamı salladım ve Kageyama'nın gidişini izledim.

--Bunu İwa-chan'a anlatmam lazım. 

-Niye böyle yaptın ki? 

Oikawa: Bir bildiğim var herhalde.

-Ya ne demezsin. Hadi yürü içeri geçek.

Annem akşam yemeğini hazırlamaya başlamıştı. Bizde ona yardım ettik. Hep birlikte masaya oturup yemeklerimizi yedik. Hızlıca sofrayı da toplayıp Oikawa ile odama çıktık.

--Odanın şeklini değiştirmişsin. Böyle daha güzel olmuş. Tabii benim ki kadar iyi değil ama olsun.

-İwa'ya hak veriyorum cidden.

--Sen kuzenine, bana bana Oikawa'ya laf mı soktun.

-Ne lafı! Ben kim size laf söylemek kim muhteşem ışıltılı Oikawa Beyefendi.

İkimizde güldük. 

--O şahısla ne iş? Hiç anlatmadın.

-Bir şey değil. İki gün önce falan öğrendim aslında komşumuz olduğunu. hehehe

--Etrafına hiç dikkat etmiyorsun ve bu sana iş açacak. Benden söylemesi.

-Şom ağzını açmasan olmaz di mi?

--Her neyse. Bende gelcem yarın sizle. Ne kadar gelişmişler bi bakmam lazım. Gerçi herkes ben değil kısa sürede gelişsin.

-Cidden bazenleri çekilmez oluyorsun.

Biraz daha sohbet ettikten sonra Oikawa ile birlikte bahçeye çıkıp geceleri yaptığım küçük antrenmana başladık.

--Daha sakin oyna. Bak böyle.

Yaptığı hareketleri dikkatlice izleyerek bende onu taklit ettim.

-Böyle mi?

--Aynen! çabuk öğreniyorsun. Öğretmenin iyi tabii. Ondan hep.

Ona aldırış etmeden antrenmana devam ettim. Çok fazla kez araya girse de bu benim için daha iyi oluyordu. 

--Topu sen kontrol ediyorsun farkındasındır umarım!

-Ama inat ediyo!

--Canlı bile değil!

-Ya öyleyse!

Şuan tek yaptığım onu sinir etmekti. 

--Y/N! Cadılık yapma! Canlı olabilir mi sence?!

-Oikawa ben öyle bir şey demedim ki. Delirdin herhalde.

--Dedin! 

-Yok demedim. Sen çok yoruldun herhalde dinlen biraz.

Kahkahalarımı zar zor tutuyordum. Onunla kafa bulduğumu fark etmesi uzun sürmemişti.

--Ya yürü git! Bu muhteşem öğretmenin içeri gidiyor.

Drama queen modunu açmıştı. Elini alnına götürüp ah vah ediyordu.

-Senden iyi oyuncu olur he. Var sende yetenek.

--Benim her şeye yeteneğim var. Hıh sen ne sandın Yüce Oikawa'yı.

-Boş konuşma da antrenmana devam edelim.

Sanki ben boş konuşmuyormuşum gibi. Antrenmana devam ettik.

Sonra yorulup çimenlere oturduk.

Oikawa: Yarın eksiklerini tamamlarız. Yüce Oikawa hocan gitmeden fırsatı kaçırma derim!

-Ya yaa. Tabi ki!

Biraz daha sohbet ettikten sonra eve girdik ve yatmaya hazırlandık. Sabah erkenden antrenman var.

Ben yatağımda, Oikawa da yatağımın yanındaki yer yatağında yatıyordu.

--Bakalım yarın öğrettiklerimi becerebilcek misin.

-Ne sanıyosun sen beni ya! Tabi becericem. 

--Görücez onu canım. İyi geceler.

-Sana  da.

Sabah

Alarmın çalmasıyla hızla uyandım. Elimi yüzümü yıkayınca yerde yatan Oikawa'yı uyandırdım.

-Hadi kalk artık uykucu tavuk!

--Ne diyon ya sabahın köründeğ

Uykuluyken konuşması çok komikti. Yerden kalktı ve lavaboya ilerledi.

Bende hızla hazırlandım ve ayakkabımı giydim. Maç için çok heyecanlıyım. Niye diye sormayın çünkü bende bilmiyorum.

Oikawa: Ne bu acele ya. Saat kaç ki?

Saate baktı ve,

--NE?! Hadi hemen çıkalım!

-Bu halde mi!?

Üstüne baktı.

--Off bekle iki dakika.

Koşarak odaya gitti ve üstünü değiştirdi.

--Hadi koş!!

Gülerek ona döndüm.

-Sana bişey dicem.

--Zaman yok Y/N!....... Ne?

-Şaka.

--Ne saçmalıyosun yine ya.

-Telefonun saatini ben değiştirdim. Daha çok var antrenmana.

--....... Y/N. Seni var ya!

-Tamam sakin. Sadece şakalandın dostum!

--Hala dalga geçiyo şuna bak. Artık sana hiç bişey öğretmicem.

-Bana uyar. Bende Kageyama'yla çalışırım.

--Gıcık mısın kızım! Onunla hayatta olmaz! İzin vermiyorum!

. . . 

Kageyama x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin