Kız grubundaki diğer iki kız yanıma doğru geldi ve beni kolumdan tutup lavabodan çıkarmaya çalıştılar.
-Bırak!
Kızlardan biri: Sesini kes ve defol!
Sinirlendim, sinirlendirdiler. Ayağımla sağ kolumu tutan kızın ayağına vurdum. Vurmamla düşmesi bir oldu.
Düşen kız, sol kolumu tutan kızdan yardım alarak kalkmaya çalıştı.
Bende doğruca Mika'nın yanına gittim.
-Yetmez mi kızı bu kadar ezdiğin?!
Mika: Akıllı birine benziyorsun ama asla benim kadar akıllı olamazsın. Bak eğer hala kokuşmuş ağlağı savunmaya devam edersen seni de onun gibi bu bütün okula rezil etmesini bilirim!
-Aranızda ne oldu bilmiyorum ama rahat bırak kızı.
Mika: Daha fazla bu kokuşmuş ağlağın yaydığı kokuyla boğulmuş olan lavaboda kalamam.
Yayoi'ye seslendi.
Mika: Senle işim bitmedi ezik.
Sonra bana döndü.
Mika: Senle de.
İki arkadaşıyla lavabodan çıkıp gitti.
-Yayoi, hadi çık artık. Ağlama.
Yayoi: Yapamam. Beni yine rezil edicektir. Ben asla ona kafa tutamam.
-O kim ki?
Yayoi: Mika okulun en zengin kızı. Benim gibi olan çocukları rezil ediyor. Hem arkasında onu koruyan bi çok kişi var.
-Neden rezil ediyo?
Yayoi: Bilmiyorum. Ona bir şey yapmadım. Dayanamıyorum artık! Herkes bana tiksinerek bakıyo!
-Arkadaş olmak ister misin?
O sırada zil çaldı.
Yayoi kapıyı açarak tuvaletten çıktı. Siyah saçlı, gözlüklü bir kızdı.
Yayoi: Olur...
-Tamam o zaman. Ben Y/N. Tanıştığıma memnun oldum. Şimdi sınıfa dönmeliyiz yoksa geç kalıcaz.
Vedalaşarak sınıfıma gittim.
...
Ders bitmiş ve eve gelmiştim. Bildirim sesiyle telefonumu açtım. Merakla instagramı açtım. İntikam Meleğinden mesaj vardı.
İM: Hoş geldin.
N-ne?
-Kim olduğunu bulursam hiç iyi olmaz.
İM: Bulabilirsen tabi.
Daha fazla yazmadım. Direk telefonu kapattım. Kageyama'ya haber vermem gerekiyordu. Aradım.
--Alo?
-Kageyama, İntikam Meleğinden mesaj geldi eve girer girmez. Hoş geldin yazdı.
--Tamam. Sen kafana takma canım.
-Sen böyle deyince nasıl takabilirim zaten canım?
Güldü.
--Yarın antrenman çıkışı alışverişe gideriz. Uyar mı?
-Uyar. O zaman yarın görüşürüz.
--Görüşürüz.
Annemler eve daha gelmemişlerdi. Saat 18.48.
Karnımın guruldamasıyla mutfağa inip kendime sandviç yaptım.
Keyifle yedim ve annemler gelene kadar telefonda gezindim.
...
?: Y/N? Y/N?
Yavaşça gözlerimi açtığımda karşımda annemi gördüm. Gelmişler.
-Anne? Noldu?
Annem: Kızım uyuya kalmışsın koltukta. Git yatağına uzan. Hadi.
-Tamam anne...
Yarı uykulu ayağa kalktım ve odama gittim. Yatağıma uzandım.
Sonra telefonuma bildirim geldi. Saat 20.13 olmuş.
Mesaj İntikam Meleğinden. Şaştık mı? Hayır...
İM: Her zaman dikkatli ol.
-Neye karşı?
İM: Görürsün.
-Sana mı?
İM: Kim bilir.
-Niye gizleniyorsun? Korkuyo musun?
İM: Bu yaptıklarımın hiç biri korkudan değil. Sadece keyifli ve unutulmaz bir intikam için.
-Ne yaptım ben sana da intikam alıcaksın? Hem de keyifli ve unutulmaz.
İM: Çok soru sormaya başladın.
-Yani?
Cevap gelmedi. Dikkatli olmamı istedi. Yani her an intikam alabilir mi demek? Ne yapabilir ki? Çok saçma.
Gözüme bir saat uyku girmedi. Neyse ki en sonunda uyudum.
...
Sabah okul için hazırlandım. Sonra aşağıda beni bekleyen Kageyama'nın yanına gittim.
-Günaydın. Sana söylemem gereken bir şey var.
--Günaydın güzelim. Sabah sabah, söyle.
-İntikam Meleği dün akşam sekiz gibi mesaj attı. Her zaman dikkatli ol diye.
--Bu adam kim bilmiyorum ama onu bulunca elimden kaçamayacak. Şerefsiz.
Okula yürüdük.
Okula girince bahçenin bir köşesinde bize bakan Mika ve arkadaşlarını gördüm. Bize doğru geliyorlardı.
Kageyama'nın kolundan tutup çekmeye başladım.
-Hadi sınıfa gidelim hemen.
K: T-tamam da noluyo?
-Sadece yürü.
Arkamdan bana bağıran bir ses duydum.
?: Hey!
Arkamı döndüğümde tahmin ettiğim kişiyi gördüm.
-Mika?
Kageyama çatık kaşlarla bizi izliyordu.
Mika: Adın neydi senin? Dün öğrenemedim.
-Y/N.
Mika: Demek Y/N.
Sonra arkadaşlarına döndü.
Mika: Gidiyoruz.
Arkadaşları arkasında, kendisi önde bahçede ilerlemeye başladılar.
Kageyama: O kim?
-Bir kız.
K: Onu gördüm zaten Y/N. Dün noldu?
Olanları anlattım ve sınıfa gittik.
Enkai: Hoş geldiniz!
-Hoş bulduk.
Enkai: Baloya eş olarak çağırmak çok isterdim seni ama başka birine çoktan oldun galiba.
-Evet, öyle oldu. : )
. . .