O sırada Homura sınıfa girdi.
Kageyama: Kantine inelim mi?
-Olur. Enkai?
Enkai: Olur vallahi. Çok açım.
Üçümüz kantine inerken yanımızdan Yayoi geçti. Kageyama ve Enkai'ye döndüm.
-Siz gidin geliyorum hemen.
Başlarını olumlu anlamda salladılar ve yanlarından ayrıldım.
-Yayoi!
Y: Y/N?
-Merhaba. Nasılsın?
Y: İyiyim çok sağ ol. Dün için de çok teşekkürler.
-Ne demek. Nereye gidiyorsun?
Y: Sınıfa gidiyorum. Derse hazırlanıcam.
-Anladım. Ben de geliyim senle. Hem sınıfını öğrenmiş olurum.
Y: Tabi!
Birlikte Yayoi'nin sınıfına ilerliyorduk. Sınıfı benim sınıfımın çaprazındaydı.
-İyi dersler. Baloya geliyorsun di mi?
Y: Hayır. Gidicek bir eşim yok.
-Bulursun, dedim gülümseyerek.
Y: Görüşürüz!
Sınıfına girdi. Ben de kantine inecekken Homura yanıma geldi.
-Yine ne var?
Homura: Baloya kiminle gidiceksin?
-Sana ne ya? İşine bak.
Dedim ve ilerlemeye başladım. Sonra eliyle kolumu tuttu.
-Ne yapıyosun!
H: Kiminle gidiceksin? Söyle.
-Bırak kolumu be!
Bırakmayınca diğer elimle ona tokat attım.
-Sen kim olduğunu sanıyosun?! Hemen elini çek!
Elini çekti.
-Hele şükür.
Hızla kantine indiğimde Kageyama ve Enkai masada oturmuş bir şey yiyorlardı.
Enkai: Nerde kaldın?
-Pardon.
Kageyama: Aç mısın? Bir şeyler alıyım istersen.
-Aç değilim de sadece çikolata alıcam.
Ayağa kalktı.
K: Ben alırım.
-Ben alıcam, sen otur.
Kantinden bir tane çikolata aldım ve yanlarına dönüp Kageyama'nın yanına oturdum.
Enkai: Ee arkadaşlar. Nasıl gidiyor?
-İyi gibi.
Enkai ve Kageyama: Noldu?!
-Bir şey yok. Sadece antrenmanda maç yapıcak gücü hissetmiyorum.
K: İyi misin?
-Evet, bir şey yok, dedim gülümseyerek.
Enkai: Ben birini bulamadım. Baloya gidemeyeceğim. Off.
-Aslında bir kız var. O da birini bulamadı. İstersen-
Enkai: Tanışabilirim!
-Tamam. Teneffüste burada ol, kızla gelicem. Adı Yayoi.