22.BÖLÜM KAYIP

9 3 18
                                    

İyi okumalaarr oy verip yorum yapmayı unutmayınn ✨✨✨💖

                                  🦄

İki haftadır Jisu ile çıkıyorduk ve gayet mutluyduk. Bu haftasonu da çocuklarla internet kafeye gitmek için sözleşmiştik. Yarın da Jisuyla buluşacaktık. Aslında bugün buluşmak planımızdı ama biz çocuklarla oyun oynamaya gideceğimiz için sevgilimi ekmiştim. Telefonumu art arda aramaya devam eden Yeon'a cevap vermek zorunda kalmıştım.

"Ne var Yeon ne tamam çıkıyorum on dakikaya dedim iki dakika olmadı daha." Diye çıkıştım Yeonjun'a.

"Ama ne bağırıyorsun Hyun azıcık erken gel de sevgiline daha erken kavuş diye öyle diyorum." Dedi Yeonjun sesini sevimli bir tona getirmeyi denerken.

"Tamam tamam ne dedik çıkıyorum işte şimdi mutlu musun?" Dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Muhtemelen bunun için kovalanacaktım ama umrumda değildi. Yeji babam ve Kkami ile vedalaştıktan sonra dışarı çıkıp boş bir taksi aramaya koyuldum. Bugün Kkami'yi dışarı çıkarma sırası Yeji'deydi biraz endişeliydim çünkü en son Kkami'yi dışarı çıkarttığında az kalsın büyük bir köpek tarafından öldürülecekmiş köpek ile kavga etmiş ah birde tasmasını düzgün takmadığı için kaybolacaktı. İşte bu yüzden köpeği Yeji'ye emanet etmemeliydim sonra arayıp kontrol edebilirdim.

Taksiden indikten sonra internet kafeden içeri girdim ve PlayStation koltuğunda oturan Yeonjun ile Jisung'u gördüm. Yeonjun ayağa kalktı

"Vaay prensimiz teşrif etmiş tek sen kalmıştın gelmeseydin ya." Dedi Yeonjun. Omuzlarını sertçe sıkarak onu geri otutturdum. Bana ne olduğunu anlamadığım şekilde baktıktan sonra karşıdan elinde içeceklerle gelen Jay, Felix ve Minho'yu gördüm. İçeri girip teker teker kahvelerimizi dağıtmaya başladılar. Ardından gelen bir çığlık ile bilgisayarların kurulu olduğu köşeye baktım Chan ve Changbin orada bilgisayar oynuyordu ve Changbin kaybettiği için sinirlenip çığlık atmıştı.

"Anırmayı kes domuz bey yoksa hepimizi burdan attırabilirsin lütfen oyunumuzu oynayıp gidelim." Dedi Jisung. Changbin'i daha fazla sinirlendirmek istiyordu.

"Lan gelirsen domuzu da anırmayı da gösteririm sana Hanji ama Minho kurtaracağı için ona açıyorum arada kaynayan hep o oluyor." Dedi Changbin karşı bir atakla.

"Biliyordum zaten. Nah döversin beni." Diyip el hareketi çekti Jisung. Felix ile ben şok olmuş gözlerle ikisine bakarken Jay gülme krizine girmişti. Öteki bir salak arkadaşımız da bağırıyordu.

"KAVGA KAVGA KAVGA." Yeonjun kavga ister gibi alkış tutup sesleniyordu.

"Sen bir dur Yeon sırası değil." Dedi Chan Yeonjun'a. Ve Yeonjun dudaklarını büküp konuşmaya başladı sanırım bugün buradan gerçekten atılacaktık.

"Ama nedenn. Ağız tadıyla bir kavga da mı izlemeyelim?" Dedi aegyo yaparcasına. Bu sırada Changbin çoktan Jisung'u önüne almış koşmaya başlamışlardı. Changbin'in yerini boş gören Lix hemen Chan'ın yanına geçmiş beraber oynamaya başlamışlardı. Bende kendimi yavaşça koltuğa bırakmış ve Yeonjun ile Jay'i seyrediyordum. Jay oyunu kazandığında arkasına yaslanıp ellerini ensesinde birleştirdi ardından konsolu bana uzattı. Kazanan da onunla oynayacaktı. Yeonjun FİFA'da gerçekten çok kötüydü şuanda onu 4-0 yeniyordum ki bilerek ona güçlü bir takım vermiştim. Maç sona erdiğinde skor 5-1 di bilerek tek gol atmasına izin vermiştim. Şimdi ise Jay ile oynuyorduk. Jay bu oyunda gerçekten iyiydi çok çekişmeli bir maç yapıyorduk. Beomgyu'da çok iyi oynardı keşke...

Yarım saat sonra internet kafeden çıkmak zorunda kalmıştık evet zorunda kalmıştık çünkü Changbin ve Jisung sayesinde atılmıştık. İkisi koşuştururken bilgisayarın birini devirmişti ve atılmıştık. Jay aniden bilgisayar parasını verince de Felix ile ben şoka girmiştik Yeonjun da bunun gayet normal olduğunu ve Jay'in babasının seyahat şirketini anlatmıştı. Yapacak hiçbir şey kalmayınca boş bir parkta hep beraber oturmaya başlamıştık. Changbin keko oturuşu yapmış kenardan geçen çocuklara korkunç bakışlar atıyordu. Jisung hâlâ korkudan kafasını yerden kaldıramıyordu. Chan yine birşeyler yazıyordu sanırım. İlham perileri her dakika tepesinde oldukları için zaman ve mekan farketmeden şarkı yazabilirdi.

Aniden telefonumun çalmasıyla telefonumu elime aldım. Yeji arıyordu. Tabi ya köpeği gezdirecekti umarım Kkami'yi kaybetmedi ya da daha kötüsü değil korkmuyorum sakin ol Hyun sakinleş.

"Efendim Yeji." Diye seslendim telefonu açıp.

"Hyun," sesi nefes nefeseydi. "Hyunjin" dedi tekrar.

"Efendim Yejii" dedim tekrar gerilmeye başlamıştım.

"Hyujin Kkami, Kkami kaçtı bulamıyorum." Dedi. Neden aklıma bu kadar olumsuz şey getirmiştim ki veya kardeşime birşey emanet etmemeliydim. Kkami'yi bulması için yardım etmeliydik. Tek başına arıyor ama birşeyi gözden kaçırıyor Kkami çok hızlı koşuyor.

Yeji'den...

Bu olmamalıydı Hyun'un köpeğini kaybetmiştim iki saniye içinde koşarak gitmişti ve şimdi bulamıyordum. Sağa sola koşuşturarak Kkami'yi arıyordum.

"Nerde ama bu köpek iki dakika içinde nereye kayboldun bu kadar hızlı ama off." Söylenerek yoluma devam ettim. On dakika sonra hiçbir sonuç alamayınca Hyunjin'e haber vermem gerektiğini anlamıştım. Hyunjin ikinci çalıştan sonra telefonu açtı. Yaklaşık beş dakika konuştuktan sonra konumu verip kapattım. Kkami'yi hep beraber arayacaktık.

Hyunjinler yanıma geldiklerinde neredeyse yarım saat geçmişti ve gruplara ayrılmaya karar vermiştik.

"Şimdi ben Felix'i alıyorum. Yeji ile Yeonjun, Minho ile Jisung, Jay, Chan ve Changbin de beraber gitsin." Dedi Hyunjin ve hepimiz ona onay verip yola çıktık farklı yerlere dağılıp Kkami'yi aramaya başladık.

Serendipity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin