Serendipity

25.BÖLÜM İddia

İyi okumalaarr oy verip yorum yapmayı unutmayınn ✨✨💖

                                  🦄

Bugün ilk sınavlardan önceki son haftamızdı sonra da sınavlar başlayacaktı. Bu sene hepimizin daha çok çalışması lazımdı CAST da yüksek bir puan almak istiyordum belki konservatuar sınavlarına da girer müzik öğretmeni olabilirdim bunu da değerlendirmeye almıştım.

"Güüüünnnaayyydııııın Hyunumm." Dedi neşeli bir şekilde yanağıma kaçamak bir öpücük kondururken sevgilim.

"Seni gördüm işte şimdi günüm aydı." Dedim sinir bozucu bir gülüşle Jisu'ya ve Jisu omzuma vurdu çocuklar geriden bizi izliyordu sanırım rahatsız etmek istememişlerdi.

"Gel hadi." Dedim elimi tutması için Jisu'ya uzattım. Çocukların yanına gittiğimizde elimi beline sarıp durdum.

"Ooo paşam bitti mi sabah yiyişmeniz. Hepimiz sapız ama burda oluyor mu sizin yiyişmeniz ayıp ayıp." Dedi Yeonjun ve ensesine gelen darbeyle öne doğru ilerledi. Changbin yine Yeonjun ile uğraşıyordu.

"Ya ne vurdun be ayıp ayıp." Dedi Yeon isyan ederken ensesini tutuyordu.

"Bırak da tadını çıkarsınlar lan maydanoz oluyorsun." Diye kızdı Changbin.

"Hem bu odunlukla zor sevgili bulursun sen." Diye de ekledi.

"Bak gör senden önce manita yaparım." Dedi Changbin'i gaza getirmek için yine hiç iyi bir yere gitmiyordu bu sohbet.

"Var mısın iddiasına? Hadi kim daha önce sevgili yaparsa ne olsun?" Dedi Changbin serçe parmağını Yeonjun'a uzatmıştı.

"Varım hadi ben kazanacağım için çok sıkıntı yok o yüzden ceza kaybeden kazanana aşkını ilan etsin tüm okulun ortasında." Hepimizden koro halinde bir 'ooo' sesi yükselmişti.

"Tamam. Seni seviyorum Changbin sesini duymayı sabırsızlıkla bekliyorum." Dedi dalga geçer gibi. Changbin'in çabucak gaza gelme huyunu bırakması lazımdı ama kendine engel olamıyordu bizde keyifle izliyorduk.

"Sevgili düşüneceğinize hani az sınavları düşünseniz ya keşke. Çıkışta kütüphaneye gidiyor muyuz o Jay ve Han'a matematik anlatacağız Hyun'la beraber." Dedi Chan keşke akıllarını başlarına toplasalar der gibi içini çekerek.

"Gel Chan bunlar iddiaya devam etsin biz matematikten devam edelim boşver." Dedim Chan'a onay vererek. Sonra o ikisini geride bırakıp yürümeye başladık.

Sırama oturduktan sonra sohbete ara ara dahil olup telefonumla ilgilenmeye başladım.

"Ama Hyun bırak şu telefonu hem ne yapıyorsun ki?" Diyip elimden telefonu çekmeyi denedi Yeonjun.

"Sabah Kkami hasta gibiydi içim rahat etmedi haber vereyim dedim veterinere götürebilirse." Bir süre daha telefonumla ilgilendikten sonra aniden gelen darbeyle sarsılmıştım. Minho ve Chan kahkaha atıyordu.

"Omzum çıktı be." Ağlama numarası yapmaya başladım.

"Bak dedim hemen drama queene bağlar diye." Dedi Chan.

"ÇABUK POLİSE İTFAİYEYE AMBULANSA HABER VERİN OMZUM ÇÜRÜDÜ ÇIKTI YERİNDEN HİSSETMİYORUM OMZUMU. TUTUKLASINLAR BUNU DA OMZUMU ÇIKARDI." Dedim Minho'yu gösterirken. Ve kendimi yere attım.

"Hyun iyi misin bir yerine birşey mi oldu?" Jisu hemen telaşlanıp yanıma geldi benimle ilgilenmeye başladı.

"Gel bakalım omzuna birşey var mı?" Beni yerden kaldırmayı deniyordu.

"Bırak bırak drama queenliği tuttu iki dakikaya geçer." Dedi Chan bir de Jisumun tepkisi için kahkaha atmaya başladılar.

Dakikalar sonra dudağımı büzüp kalktığımda Minho ve Chan bu kadardı bitti değil mi? bakışıyla bana bakmaya başladılar.

"Kalkın da sınıfa gidelim bari sıkıldım burda hâlâ omzum acıyor zaten."

"Holo omzom ocoyor zoton." Beni taklit ediyordu Minho. Omzuna bir yumruk geçirdim.

"Hani omzun acıyordu lan bak ne güzel yumruk atabiliyorsun." Dedi Chan. Minhonun vurduğu kolumla vurmuştum Minho'ya.

"Bu kadar zevzeklik yeter aşkım gel biz gidelim." Hanji Minho'yu kolundan tuttuğu gibi götürdü ve Minho da hanımcılık damarı ağır bastığı için tıpış tıpış peşinden gitti.

Sınıfa girmeden önce kantine uğradım kantinin köşesinde el ele konuşan Changbin ve Chaeryeong'u gördüm. Chaeryeong'un uzun süredir Changbin'den hoşlandığını Yeji sayesinde öğrenmiştim. Aralarını yapmak için uğraşacakken onlar bizden önce davranmıştı. Gerçekten yakışıyorlardı. İki ders sonra müzik sınıfına gitmeye karar verdim Jisung ile şarkı söyleyecektik. Sınıfın kenarında Yeji'nin Mingi ile konuştuğunu farkettim. Saf kardeşimle hangi hakla konuşuyordu ki bu piç. Hem aldatmış hemde yüzsüz gibi konuşuyordu kızla. Bir süre sonra Yeji'nin yüzündeki pis sırıtış yerini keskin gözlere bıraktı. Benim olduğum tarafa doğru dönünce beni farketti ve bu sefer yüzünde sevecen bir gülümseme belirdi yanıma doğru yürümeye başladı. Yeji boynuma atladığında elini tutup müzik sınıfına doğru yönlendirdim.

"Ee prensesim o pezevenkle ne konuşuyordun öldürmemi ister misin?" Masum bir sesle sakin kalmaya çalışarak konuşuyordum.

"Yaptığının bedelini ödeme vakti gelmişti ve hayatını karartma aşamasında ilk adımımı gerçekleştirdim." Gülüyordu yaptığı şey onu da çok mutlu ediyordu. Sınıfın kapısını açıp girdiğimde bas gitarın sesi kulaklarımı doldurdu. Jooyeon alt sınıflardan Eunchae'ye gitar öğretiyordu ve fazla yakınlardı niye bu aralar herkes sevgili ve flört yapıyordu?