35.BÖLÜM Yemek

10 2 17
                                    

İyi okumalaarr oy verip yorum yapmayı unutmayınnn ✨✨💖

                                   🫀

Chan'dan...

Çocukların performansı biteli neredeyse yarım saat oluyordu. Ve sırayla sıralamayı açıklıyorlardı. Dördüncü sıra Huening kardeşler adı altındaki üç kişinin olmuştu. Geriye ilk üç kalmıştı. Ve ismimiz hâlâ açıklanmamıştı. Beş dakika sonra üçüncü sıra açıklandı The Rose adındaki bir band grubu kazanmıştı. Son ikiye kalmıştık Moon kardeşlerle beraber. Kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı.

"Evet sıra geldi son kazanan gruplarımıza. İkisini birden sahneye alabilir miyim?" Sunucunun gür sesini duymamla sahneye odaklanmayı deniyordum. Xdinary Heroes'umuz ve Moon kardeşler sahneye çıktıklarında büyük bir alkış koptu. Sunucu yandaki personelin elinden bir zarf aldı. Muhtemelen kazananın adı yazılıydı. Zarfı seyirciye doğru çevirdi.

"Elimdeki bu zarfın içinde kazananın ismi yazıyor. Açmalı mıyım?" Tüm salon aynı anda açması için bağırdı. Kadın yavaşça zarfı açtı ve kazananı önce kendisi gördü. Şaşırmış gibiydi.

"Vay sonuç çok şaşırtıcı ama gruplarımıza sevinecek. İki grubu destekleyen herkese şimdiden teşekkür etmek istiyorum öyleyse kazanan." Sesini daha da yükseltmişti.

"Kazanan Xdinary Hereos ve Moons." Kadın daha çok bağırmıştı. Konfetiler patlamıştı. Birinciliği almıştık. Hemde Moon kardeşlerle birlikte. Bu daha güzel bir şeydi. Geriye bir tek kutlama yemeği kalıyordu. Hepimiz yavaşça arkadaşlarımızı tebrik etmek için aşağı iniyorduk. Eunwoo hâlâ bizimleydi. Yeonjun sabahtan beri elinde çiçek buketiyle geziyordu. Buketi Gunil'in kucağına fırlattı ve Gunil havada yakaladı.

"Hyunjinnie" Moonbin'in sesini duymuştum. Hyunjin koşup Moonbin'e sarıldı. Yanlarına doğru hareket ettim. Eunwoo bizimkileri tebrik ettikten sonra Moonsua'nın yanına geçip sarıldı.

"Bin ahh mükemmeldiniz." Sesi neşeliydi.

"Sağol. Özledim uzun zamandır konuşmamıştık."

"Bende. Özür dilerim kötü bir arkadaşım unuttum sizi." Mahçup bir duruma düşerek elini Moonbin'in omzuna attı Hyunjin.

"Sorun değil Beomgyu hepimiz için çok ani oldu. İntihar mi gerçekten o asla seni bırakmazdı. Cinayet olduğunu düşünüyorum hâlâ." Çok haklıydı. Gyu bırakmazdı onu.

"İntihar diyip kapattılar dosyayı. Açıkçası bende bilmiyorum."

"Oh yine karşılaştık. Hyunjin ile arkadaşlığınızı bilmiyordum."

"Şimdi benim yanımda güvende Hyun."

"Tabiki Hyung. Sen sadece Gyu'nun değil benim de abimsin." Diğer elini de benim omzuma attı.

"Chan'dı değil mi? Beomgyu'nun abisi misiniz gerçekten?" Moonbin şaşırdı. Başımla onayladım.

"Benim için de çok ani oldu. Hyunjin de sonradan öğrendi bunu zaten. Haberi yoktu."

"Başınız sağolsun." Benimle teklifli konuşması rahatsız etmişti.

"Lütfen teklifi konuşmana gerek yok. Chan desen yeterli." Moonbin gülümsedi.

"Gel seni ikizimle tanıştırayım Bin. Sua sa da gelsin muhtemelen iyi anlaşırlar."

"Acele etme on dakika. Zaten yemeğe çıkacağız ya o zaman tanışırlar."

"Haklısın Hyung. O zaman yanlarına gidelim yavaş yavaş." Sakince diğerlerinin yanına yürümeye başladık.

                                  ❤️‍🩹

Hyunjin'den...

Oldukça kalabalık bir ekiple yemek yemeye gelmiştik. Büyük bir uğultuyla geniş bir masaya yerleştik. Uzun zaman sonra ilk defa Eunwooları görüyordum. Yarışmadaki sonuçlarımız hepimizi mutlu etmişti. Jisung Sanha ile iyi anlaşmışa benziyordu. Minho da dikkatle ikisini dinleyip arada konuya dahil oluyordu. Yeonjun ve Eunwoo Hyung da uzun bir sohbet içindeydiler. Jay ve Felix yanları Minhyuk'u almıştı. Xdinary Hereos ise Jinwoo Hyung ile iş birliği planı kuruyorlardı. Yeji ve Moonsua'yı tanıştırmıştım. Eunchae de onlara katılmıştı.

"Sonra beraber Beomgyu'yu ziyarete gidelim mi? Özledim onu. Baya oluyor uğramayalı."

"Güzel olur. Yemekten sonra kalkalım." Mutluydum. Beomgyu'nun da çok sevdiği biriydi Moonbin. Birbirimizden sonra en iyi Bin, Eunwoo ve Minhyuk ile anlaşıyor olabilirdik. Gyu'dan sonra oradan gidince hepsiyle bağlarımız kopmuştu. Şimdi tekrar karşılaşmak çok güzeldi.

Yaklaşık 1 saat sonra yemeğimizi bitirmiştik şimdi ise Beomgyu'nun mezarının başındaydık ona annemi anlatmıştım. Çoğu şeyi biliyordu Bin öldüğünden haberi yoktu.

"Beom-ah" acı çeken sesini duydum.

"İyi misin? Üzgünüm kötü bir arkadaşım seni daha sık ziyaret etmeliyim." Bin Şimdiden duygusallaşmıştı.

"Bak bugün Bin hyung ile karşılaştık. O şarkı yarışmasında birinci oldu. Birinciliği paylaştık Xdinary Heroes'umuz da birinci oldu. Sua çok güzel şarkı söyledi Gyu. Keşke görebilseydin." Bin hyunga sarıldım. Beni kendine doğru çekti.

"Beom bu yarışmaya başvurmadan önce senin yanına gelmek istemiştim biliyor musun? Denedim. Tetiğe basamadım." Kulaklarım duyduklarına inanmamıştı. Böyle hayat dolu biri örnek aldığım bir Hyungum. Asla böyle birşeye kalkışacağını düşünmezdim.

"Sonra beni Sua ve Santa durdurdu onlar benim küçüklerim yanlarında olmalıyım değil mi?" İkimiz de içimizi çekiyorduk. Kendimi toprağa bıraktım.

"Silah o an ağırlaştı. Yük gibi geldi basamadım tetiğe. Elime bıçağı alamadım acı çekmekten korktum. Sonra o halde Eunwoo Hyung buldu beni. Şimdi yanımdan ayrılmıyor. Tekrar edeceğim korkusuyla. Ama ben artık yaşamak istiyorum. Geride beni sevenleri bırakmak istemiyorum. Sende bırakmak istemedin bizi değil mi?" Demekki o yüzdendi Eunwoo hyungun Bin hyunga öyle yaklaşması.

"Hyung tabi bırakamazsın bizi. Çok özleriz. Bir sorun olduğunda arıyorsun anlatıyorsun. Hep yanındayım ben senin. Az dinlemedin beni." Hıçkırıklarıma boğulup başımı Bin hyungun omzuna koydum.

"Yeji olmazsa bende gelirdim peşinden Gyu inkar etmeyeceğim. Bunu sende biliyorsun." Hıçkırıklarımız birbirine karışmış ve durmuyordu. Güçlükle konuşuyorduk. Bir süre o halde durduk.

Serendipity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin