28.BÖLÜM Ölüm

9 2 23
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayınnn keyifli okumalarr ✨✨

🫀

Yeji'den...

Birkaç gündür ortalık fazlasıyla durgundu. Dört gün önce Hyun beni Mingi ile konuşurken yakalamıştı. İçimdeki gücü bulduğumda intikamımı alacağımı söylemiştim ona. O zamandan itibaren çok değişmiş gibi hissediyorum bundan sonra sevgi yok demiştim kendime ama o kuralı da çiğnemek üzereydim. Bahçedeki banklarda kızlarla oturuyorduk onlar sohbet ederken ben Chan ile mesajlaşıyordum. Chan'dan hoşlanmaya başlamıştım ama içimdeki ses onun Beomgyu'nun abisi olduğunu yapmamam gerektiğini söylüyordu kafamı biran önce toplamam lazımdı Chan aklımı karıştırıyordu.

"Yeji Yejii" Jisu meraklı gözlerle bana dönmüştü.

"İyi misin telefona bakarken dondun kaldın." Dedi sırtımı sıvazlayarak.

"İyiyim aklıma edebiyat ödevini yapmadığım geldi de onu düşünüyorum." Değilim hiçbir zaman olmadım aklım kadar kalbim de karıştı Hyunjin tüm dengelerimi şaşırıyordu zaten Chan hiç iyi gelmedi. Ekrandaki mesaja bakıp kalmışım bir süre ama mesajı dahi okumamış düşüncelerimde kaybolmuştum. Chan Yuqi'den hoşlanmıyordu birkaç kez konuştuklarına denk gelmiştim ama ona asla aşık gibi bakmıyordu. Gözleri derin bir hissizlikten ibaretti.

Chan: Bilmem hiç düşünmedim başka bir kızla. Beni beklemeyeceğini bile bile gönlümü kaptırdığım kişi kalbimin üstünden geçse de alamıyorum kendimi ama başkasıyla denemek isterim belki öyle unutum o başkalarına gidince daha fazla acı çekmemiş olurum.

Yuqi'den bahsetse böyle demezdi biliyorum bu sözleri tezimi doğrulamamda yardımcı oldu. Bana söylemek istemediği için oyunda yalan söylemiş olmalıydı.

Ben: Aynılarını hissediyorum dünyamı altüst eden bir adam vardı şimdi ikincisi de var ve aklımı başımdan alıyorlar. Belki ikimiz de başkalarıyla denemeliyiz. Tamam sana kız ayarlarım:)

Cevap verdikten sonra gülücük ekleyip eklememek konusunda çok büyük bir ikilem yaşadıktan sonra gülücük koyup mesajımı gönderdim. Demekki o da aşk konusunda kimseye açılamıyordu geçenlerde yaşananlar hiç yasa. Bir yanım kime aşık olduğunu merak ederken diğer yanım bunu yapamayağımı söylemeye devam ediyordu.

"Hadi sınıfa çıkalım sıkıldım ya burda." Diyip yerimden kalktım. Ryujin hâlâ oturmaya devam ettiği için tutup kalkması için elimi uzattım. Sınıfa çıktığımda Chan ile göz göze geldik ve yanına gittim.

"Evet sayın başkanım Taeyeon hoca gelmeden yoklamaya bakalım mı aynı mı?" Chan bana bakıp gülüyordu. Hemen sınıfı saymaya başladım.

"23 kişiyiz aynı yoklama başkanım." Ardından yerime oturdum. Ders başlayalı on dakika olmuştu ve Taeyeon hoca derse gelmemişti ama okuldaydı az önce Yeonjun ve birkaç kişi de sıkılıp hava almaya çıkmışlardı.

"Gidip Taeyeon hocayla Yeonjun'a bakalım mı?"

"Tamam gidelim. Ben Taeyeon hocayı bulurum sen Yeonjun'a bakarsın." Chan ile sınıftan çıkmak üzereyken

"Hyynjinn sınıf sana emanet biz Taeyeon hoca ve Yeonjun'u aramaya çıkıyoruz." Diye seslendim Hyun eliyle tamam diye işaret etti ve sınıftan ayrıldık.

"Sen bu katlara bak ben yukarılara çıkıyorum. Yeon'un nerede olduğunu biliyorum sanırım." Chan ilk defa benimle konuşmuştu ama sesi endişeliydi.

1 saat sonra...

Okulumuzda polis arabaları ve ambulans vardı. Bu çok sık gelmezlerdi demekki tüm öğrenciler endişeliydi. Karşıdan gelen Yeonjun ve Yeji'yi gördüm. Yeonjun Yeji'nin yanında suratı asık bir şekilde duruyordu. Yeji destek olmak için elini beline koymuştu. Bu durumda kardeşimi kıskanamazdım sanırım.

"Çok mu kötü durum birşeyler var sanırım." Merakla ve endişeyle Yeji ve Yeonjun'a döndüm. Beraber çok güzel görünüyorlardı.

"Taeyeon hoca" dedi Yeji zor konuşuyordu.

"Ölü bulundu." Şaşkınlığımı gizleyemedim. Taeyeon hoca okulda her öğrencinin halinden anlayan herkesin sevdiği o öğretmen nasıl ölürdü? Kim böyle birşeyi yapmaya cesaret edebilirdi?

"Biz biraz Yeonjun ile baş başa kalacağız ordan da karakola geçeriz Hyun haberin olsun."

"Neden karakola gidiyorsunuz ki?"

"Onu ben buldum. İfade vermemiz lazım son görüştüğü kişi de Yeonjun'muş." İkinci bir şok geçirmiştim. Yeji'nin şuan bu kadar soğukkanlı olması normal birşey değildi. İkisini de dağılmış halde görmeyi beklerdim ama onlar hâlâ çok güçlülerdi. Daha dün burada olan insanların bugün aramızda olamaması çok kötüydü. Bunu üçüncü defa yaşıyordum ve hepsi ayrı acı veriyordu.

Birkaç dakikadır Gyu'nun yanına gitme fikri aklımdaydı onu çok özlemiştim en son geçen hafta uğramıştım. Saat 5 olmuştu bu saatte oraya gidemezdim. Yunjin... Yunjin'i ziyaret etmeliydim geçen hafta uyandığı haberi gelmişti. Yaklaşık 3 aydır komadaydı. Yaşama tutunmayı başarmıştı ve bundan sonra da Beomgyu olmadan yapmayı öğrenmeliydi bunun için yanında olmalıydım.

Hastanenin girişine geldiğimde buraya son gelişimi hatırladım. O piç cezaevinde olduğu için artık mutluydum. Danışmadan oda ve kat numarasını öğrenip asansöre bindim. Yunjin'in odasının katında inip odayı aramaya başladım. Bulduğumda yavaşça kapıyı tıklayıp izin aldıktan sonra içeri girdim. Yunjin beni gördüğüne şaşırmış olmalıydı yattığı yerden doğrulamayı denedi.

"Hoşgeldin Hyunjin beklemiyordum." Şaşırdığı sesinden bile belliydi. O da bitikti toparlanması uzun sürecekti ama başaracaktı eminim.

"Hadi ama ondan sonra yanında olmamam olmazdı. Seni bana emanet edip gitti o." Moralini bozmamak için zorla gülümsemeyi denedim.

"Tahmin etmiştim. Beni bırakmayacağını biliyordum ve güvendiği tek kişi sendin abileri bile değil."

"Beomgyu bu değer verdiği insanı nerede olursa olsun bırakmaz. Bana da bundan sonra onun emanetine sahip çıkmak düşüyor. Durumun nasıl ne zaman taburcu oluyorsun?"

"Teşekkür ederim Hyunjin. Sanırım haftaya şimdilik iyi gittiğimi söylüyorlar bugün yürümeye başladım. Okul için endişelenmeye başladım kendi ayaklarımın üzerinde durmam lazım." İçim rahatlamıştı iyiye gittiğini görmek mutlu ediyordu.

"Okul mevzusunu beraber hallederiz. Yeji'nin okuluna geçtim bende istersen ordan beraber devam ederiz sen iyileşmene bak."

"Olabilir aslında yepyeni bir başlangıç kötü fikir değil. Annemde aynısını diyor bedensel olarak iyileştiğim zamanda psikolojik tedavim devam edecek ama."

"Senin için iyi olur aslında birileriyle paylaşmak tüm bunları." Yeji'den gelen bir aramayla irkildim. Telefonu cevapladım.

"Efendim prensesim." Sesi hâlâ güçlüydü kendini zorluyordu. Sevgilim bize gelecekti ve bana haber vermek yerine ikizime telefon açıyordu.

"Jisu mu geliyormuş. Bugünden sonra merak mı etmiş. Üç gündür trip atıyordu ama." Evet üç gündür bizimkilerle beraber kaldığımız geceyi öğrendikten sonra trip atmaya başlamıştı.

"Neyse ben birazdan eve geçerim siz hallettiniz mi Yeonjun'la işinizi?" Çok çabuk şekilde ifadelerini vermişler ve bahçede babamı bekliyorlarmış. Umarım Taeyeon hocanın katili bir an önce bulunurdu.

"Tamam kapatıyorum bende öptüm." Veda edip telefonu kapattım. Yunjin telefonu kapatmamı bekliyordu.

"Yeji'ydi. Sevgilim merak ettiği için bize geliyormuşta beni aramak yerine Yeji'ye haber vermiş. Yeji de bana haber verdi."

"Aranız gayet iyi şuan anladığım kadarıyla. Ama sevgilinle bu aralar çok iyi değil gibisiniz."

"Yeji ve babamla beraber yaşıyoruz zaten. O adam cezaevine girdi. Daha fazla o evde duramadım."

"Çok güzel birşey bu."

"Evet. Şimdi gitmem lazım Yunjin tekrar gelirim sonra. Numaram var istediğin zaman ulaşabilirsin biliyorsun." Yunjin'e sarıldım vedalaştık ve bulduğum ilk taksiye atlayıp eve döndüm.

Serendipity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin