17.BÖLÜM Aldatmak

11 3 18
                                    

İyi okumalarrr oy verip yorum yapmayı unutmayınn.✨✨

                                 🦄

İlk tenefüs zili çaldığında sınıfta oturmaya karar vermiştim canım ikizim beni burda bırakıp kızlarla gitmişti. Jisu'yu da götürmüşlerdi Jisu Ryujin'le daha önceden tanışıyor olmalıydı. Aniden gelen bir sesle irkilip sesin geldiği noktaya baktım.

"N'aber?" Tüm ders sıra arkadaşıyla gizlice flörtleşmeye çalışan çocuk gelip yanıma oturmuştu.

"İyi senden?" Dedim gerginlikle.

"İyi öyle bizim çocukların yanına gidelim mi bizimle takıl yalnız kalma." Gay çocuk ilk dakikadan beni aralarına almak istiyordu sanırım kabul etmeliydim. Onun son isteğini yerine getirmeliydim. Yerimden kalktığımda beraber koridorun sonunda bir köşeye geçtik. Yabancı bir ortam olduğu için tek tek inceliyordum herkesi ve gerçekten iyi geçiniyorlardı.

"Herkes buraya." Diye çığlık attı beni buraya getiren oğlan. Herkes ona döndüğünde konuşmaya başladı.

"Bunlar yeni sınıf arkadaşlarımız Hyunjin ve Felix."

"Hoşgeldiniz. Ben Choi Yeonjun." Dedi uzun boylu olan.

"Jay memnun oldum." Dedi büyük bir soğukkanlılıkla.

"Lee Felix Avustralya'dan geldim korecem kötü olabilir üzgünüm." Dedi Felix mahçup bir biçimde.

"Üzülme sana destek olurum. Bende Amerika'dan ilk geldiğimde öyleydi. Jongseong da diyebilirsiniz Korece adım." Felix teşekkür ederek gülümsedi. Birkaç dakika havadan sudan sohbet ettikten sonra herkesi tanımaya başlamıştım. Evet Minho ve Jisung gaydi ve anladığım kadarıyla uzun zamandır flört ediyorlardı. Zil çaldığında hepimiz sıralarımıza geçtik.

"Yeni arkadaşlar bulmuşsun bakıyorum da."

"Oh Han Jisung yanlarına çağırdı takıldık biraz."

Hoca geldiğinde ikimiz de susup ayağa kalmıştık. İngilizce öğretmenimiz Hyunah hoca çok tatlı bir bayandı. Kırk dakika sonra dersten çıktığımızda Felix ile okulu keşfetmeye karar vermiştik müzik sınıfını bulmayı deniyorduk. Koridordan döndüğümüzde Mingi denen zibidi kenarda bir kızla konuşuyordu ama çok yakınlardı. Felix'i kenara çektim.

"Şşh sessiz ol burda olduğumuzu görmesin şerefsiz."

"Bizim sınıftaki Song Mingi değil mi neden onu gözetliyorsun?"

"İkizimin yani Yeji'nin sevgilisi ve sanırım onu aldatıyor şerefsiz. Biliyordum şerefsizin teki olduğunu." İkimiz de fısıldayarak konuşuyorduk. Kanıtım olması için gizlice fotoğraf çekmiştim. Ve saklandığımız yerden çıkıp müzik sınıfını aramaya devap ettik. Müzik dersliği adlı yazıyı görünce içeri girdik. İçeride yüksek sesli bir müzik vardı altı kişilik bir ekip pratik yapıyordu. İçeri girdiğimizi gördüklerinde gülümseyip şarkıya devam ettiler. İkisi bizim sınıftandı yanlarında da Chan ve Changbin ensturmanların sesini ayarlıyordu. Bizde kenara geçip oturduk ve kenarda duran gitarı elime aldım ve birşeyler söylemeye başladım. Chan, Changbin ve enstrüman çalan ekip de beni dinlemeye başladı utançtan yerin dibine girmeye başlamıştım. Şarkıyı gitar tellerini yavaşça tarayarak bitirdim ama çok utanıyordum kimseden ses çıkmıyor sadece beni izliyorlardı. İlk tepki Felix'ten geldi.

"Wow çok havalıydın." Dedi ve alkışlamaya başladı diğerleri de ona katılıp alkışlıyorlardı. Adını bilmediğim uzun saçlı bir çocuk konuştu bas gitaristti.

"Bir ara beraber çalmalıyız ya da düet falan yapalım çok iyi sesin var. Memnun oldum ben Jooyeon."

"Bilmem olabilir çok sık çalıp söylemiyorum ama belki daha sık söylemeliyim. Bende Hyunjin." Yanıma gelip sarıldığında diğerleri de kendini tanıttı. Biraz şarkıları hakkında konuştuktan sonra Felix ile sınıfa geri döndük.

Okul günü bittiğinde ikimiz de yorgunluktan olsa gerek hiç konuşmamıştık. Eve dönüp üstümü değiştirdikten sonra telefonumu elime almıştım. Uzun zamandır doğru dürüst gitarımla ilgilenemediğim için gitarımı kılıfından çıkarıp kucağıma aldım. Önce akort edip rastgele birşeyler çalmaya başladım. Yarım saat boyunca gitarla ilgilendikten sonra gitarımı geri kılıfına kaldırıp kenara koydum ve mutfağa kendime kahve yapmaya gittim. Yeji onu aldatan o aptal ile konuşuyordu ve kim daha çok seviyor kavgası yapıyorlardı ne kadar klişe ve iğrençtı ıyy günün birinde Jisu ile çıkarsam asla bu klişe ve iğrenç tartışmayı yapmayacaktım. Kahvemi alıp odama döndüğümde biraz ders çalışmaya karar verdim ve masama geçtim ingilizce çalışacaktım Felix'in bazı dediklerini anlayamamıştım bugün bir arkadaşım olacaksa onun için çabalamam lazımdı. Hafif bir klâsik müzik açtıktan sonra çalışmaya başladım. Çalışırken saatler geçtiğini farketmemişim ve akşam beşte oturduğum masadan 20.30 da kalkıyordum. Yeji'ye o dallamanın onu aldattığını söylemem lazımdı kardeşimin kalbinin kırılmasını istemiyordum.

"Yejii!" Diye seslendim odasına doğru. 10 dakika sonra şortlu pijama takımı ve dağılmış saçlarıyla yanıma geldi.

"Eee günün nasıldı sevdin mi okulu?" Diye sordu yanıma otururken.

"Yani Han Jisung'un grubuyla vakit geçirdim. Müzik sınıfına gittim. Orada tanıştığım bir ekip var beraber şarkı planlarımız var. Pek kötü bir gün değildi."

"Çok güzel gitar yeteneğini kullanabilmene sevindim."

"O zibidi yerine Chan'ın sevgilin olmasını çok isterdim bu arada. Hiç değilse aldatmazdı." Söylediğim şeye şok olmuş ve savunmaya geçmişti.

"Ne aldatması Mingi yapmaz öyle birşey."

"Sürpriz Mingin yaptı Yejii." Dedim telefonumdaki fotoğrafı açarken. Yeji fotoğrafı inceledi.

"Hayır Ning Yi Zhou onun yakın arkadaşı beni aldatmıyor."

"Sence okulda kıza bu kadar yakın durması normal birşey mi?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Tamam aldatıldığını öğrendiğinde ağlarsan bakmam sana." Dedim ve Kkami'nin yemek saati geldiği için kalkıp ona yemek koymaya gittim. Ufak köpeğimi biraz sevdikten sonra yemeğini koyup yemek yemesi için onu bıraktım. Babam Kkami'yi kabul etmişti hatta onu bile çok seviyordu işten döndüğünde Kkami'yle ilgilenmeyi de ihmal etmiyordu.

Serendipity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin