20.BÖLÜM Doğum Günü

6 2 31
                                    

İyi okumalarrr oy verip yorum yapmayı unutmayınn ✨✨

                                 🦄

Bugün Han'ın doğum günü için AVM ye gidiyorduk. Jisu yardımıyla kızları da ikna etmiştik tabi aynı yerde olacağımızı bilmiyorlardı. Dün okul çıkışı Yeji Yeonjun ve ben Han ve Felix için hediye bakmaya çıkmıştık. Yeonjun ile de iyi anlaşmaya başlamıştım kız kardeşim zaten herkesle iyi geçiniyordu.

Avm'ye Yeonjun ile beraber gitmeye karar vermiştik evlerimiz yakın olduğu için yol üstünden onu alıp beraber gidecektik. Binasının önüne geldiğimde onu aradım ve inmesi için beklemeye başladım. On dakika sonra Yeonjun hâlâ gelmediği için art arda aramaya başladım en sonunda kapıdan çıkarken ceketini düzelten Yeonjun'u gördüm.

"Ne var ya sinirlendim arkadaşlarımızın doğum günü için de mi hazırlamayalım?" Kafasını salladı "sana yakıştıramadım Hwang Hyunjin." Dedi yürümeye devam ederken. Avm'ye geldiğimizde sensörlerden geçip Minho'yu aramaya başladık nerede beklediklerini bilsek yanlarına doğru gidecektik ama orta yerde boş boş bekliyorduk. Aniden Yeonjun'un çığlığıyla ona doğru döndüm.

"Yaa korktum işte ne yapıyorsun San?" San gelip Yeonjun'un omzuna atlamıştı ve Yeon çığlığı bastı tabiki. İki dakika sonra Yeonjun San'ı kovalamaya başlamıştı. San gelip benim arkama saklandığında Yeonjun sırtına sertçe vurmuştu. San sızlanırken hâlâ Minhoları arıyorduk. En sonunda Jay bizi gördüğünde beni burdan kurtarın dercesine koşarak yanımıza geliyordu el sallayıp bende ona doğru koşmaya başladım Yeonjun ve San beni takip ediyordu. Han Felix ve Minho'nun yanına gittiğimde sarılıp tokalaştık. Ve avm'nin yukarı katlarına doğru çıkmaya başladık. Bir takı mağazasına girdiğimizde Yeonjun bulduğu saçma bir gözlük ile şapkayı kombinleyerek bize doğru döndü. Hepimizin gülmekten karnı ağrıyordu. Birkaç fotoğrafını çektiğimde bana dik dik bakmıştı. Jay bağırarak o gözlük ve şapkayı ona alacağını söylüyordu.

En sonunda hepimiz acıkıp yemek katına çıktık. Boş masa ararken masalardan birindeki Mingi'yi ve yanındaki kızı gördüm kızın yanağına bir öpücük kondurup yemeğine devam etti onlardan uzak bir masaya geçtiğimizde yanımıza saf ikizim ve arkadaşları geldi ona Mingi'yi göstermeliydim daha fazla uyumasını istemiyordum.

"Sizde mi burdaydınız. Yaa Hyun niye söylemedin beraber gelirdik." Dedi isyan edercesine Yeji kızlar da tek tek selam verdikten sonra beraber oturmaya başladık. Rastgele bir konu açmışlardı ve bende onları dinliyordum.

"Hyunjin niye böyle bakıyor." Dedi Yeonjun Yeji'ye .

"Bazen geç anlıyor azıcık salak ya." Dedi Yeji ve masada kahkahalar kopmaya başladı. Yeji'ye ters bir bakış attım. Siparişlerimiz geldiğinde hepimiz Han ve Felix'in doğum günlerini kutlayıp hediyelerini verdik.

"Şuan en değerli doğum günüm oldu bu. Avustralya'da arkadaşlarım arasında kutlardık hep burada böyle olacağını tahmin etmedim teşekkürler çocuklar sizi seviyorum." Dedi Felix sevgi dolu bir sesle.

"Ee anlatsanıza ikiniz de bizimle tanışmadan önce ne yapıyordunuz? Dedi San. Sanırım şuana kadar bize en uzak durandı diğerleri çoktan kabullenmişti.

"Öyle Avustralya'da sıradan bir lisede okuyan müziği seven bir çocuktum. Birkaç arkadaşım var hâlâ mesajlaşıyoruz. Burada sizi bulmasam çok yalnız hissederdim." Dedi Felix bozuk korecesiyle nezaketle.

"Sen Hyunjin?" Diye sordu San birkaç dakika sonra.

"Soru sıkıntılı yerden buraya gelmeden önce sadece tek arkadaşım vardı hayatımın en zor anları ve neredeyse yarısında yanımdaydı şimdi onun gidişi çok zorluyor. Arada yanına gidip birşeyler anlatıyorum ama ikizimi bulmuş olmanin mutluluğu var yoksa o olmadan bende giderdim onun yanına..." Dedim istemeyerek.

"Hyunumuzu bu gününe kadar getirdiği için Beomgyu'ya birkez daha teşekkür etmem lazım sanırım." Dedi Yeji gülümseyerek.

"Bir gün tanışmak isterim o zaman bu adamı yaşatan kişiyle." Dedi Yeonjun mutlulukla.

"Belki bir gün götürürüm sizi onun yanına herşeyi öğrendiğiniz zaman." Dedim buruk bir gülümsemeyle.

Birkaç dakika sonra Yeji'yi çağırdım ve on dakikalığına masadan kalktık öğrenme zamanı gelmişti o zibidiyle bir dakika daha beraber olmasını istemiyordum.

Yeji'de ...

"Yejim bir yere kadar gidelim mi ikimiz sana göstermem gereken birşey var." Hyunjin'in sözleriyle tedirgin olup masadan kalkmıştık ve yemek katında ilerliyorduk. Beni bir köşeye getirip bakmam gereken bir masa gösterdi. Mingi ve yanındaki kız görüş açıma girdiğinde ikisini izliyordum kız ile flörtleşip gülüyordu.

"Aldatıyor işte bu piç seni ben demiştim kızla ne halde olduğuna bak." Hyunjin'in sözleri de üstümden tekrar geçtiğinde Mingi benim için bitmişti şuan yanına gidip bir tokat vurmak istiyordum ama bunu yapmayacak güzel bir intikam alacaktım Hwang Yeji'nin kim olduğunu görmesini sağlayacaktım. En sonunda keyifle sırıttığımda Hyun deliymişim gibi bana bakmaya başladı.

"Aldatılmak yan etki mi yaptı lan ne bu sırıtma hani nerede gözyaşı intikam falan bu tepkiyi beklemiyordum olmadı." Dedi ve kafasını iki yana salladı.

"Hayır mükemmel planlarım var ama bunu sende zamanla göreceksin." Dediğimde Hyun 'işte benim kızım' der gibi yapıyordu. Geri masaya dönüp sohbetimize devam ettik kızlara bunu sonra anlatacağımı söyledim ama Hyunjin tekrar masadan kalkmıştı bu sefer Jisu da yerinde değildi bu ikilinin arasında birşey dönüyordu ama hiçbirimiz farkında değildik.

Serendipity Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin