Spor salonundan çıkıp kızların yanına gittim. içimde hala burukluk vardı, doğanı görmemeyi umuyordum .kızlar cafeterya'ya gitmiş her zamanki yerimizde oturuyolardı buse ve aslı karşı karşıya oturuyorlardı ben buse'nin yüzünş görüyordum. Aslının arkası dönüktü, ama masada aslının yanında bi kız vardı ama arkası dönük olduğu için göremiyordum. kimdi o kız
Kendimden emin adımlarla yürümeye çalışarak yanlarına gittim. Beni görünce buse gülümsedi, yanındaki kızla konuşan aslıda bu sayede beni farketti aslı beni görünce şaşırır gibi oldu, neden şaşırdı bu kaltak
Yanındaki kızı görünce bende şoka uğradım, bugün olanlardan sonra nasıl buraya gelebilip arkadaşlarımla sohbet edebiliyordu. Onu geçtim buse'yle aslı azranın arkasından onca şey söyledikten sonra nasıl samimi samimi sohbet edebiliyordu
Azra bana anlamdıramadığım bir şekilde baktı. Belki kıskançlık, belki öfke. Bu kız yavaş yavaş benim hayatımı çalmaya çalışıyordu ve ben bunun pekala farkındaydım
Buse'nin yanına oturdum ve doğrudan azra ile göz teması kurdum diğer ikisinin gözleri üzerimizdeydi. Tıslar gibi, yavaş yavaş konuştum "senin burda ne işin var"
Azra arsızca cevap verdi "senin ne için varsa benimde o işim var" azrayı böyle gördüğüme şaşırıyordum çünkü genelde 'melek gibi' bir kız oluyordu. Tekrar konuştu "seninle konuşmalıyız elçin"
"Bencede konuşmalıyız Azra"
"Tamam ozaman konuşalım" bunu diğerlerinin masadan kalkması için demişti. Buse'yle aslı tam kalkacakken ben onları durdurdum buse'nin elinden tutup konuştum "kalabilirsiniz"
Aslında bende kalmalarını istemiyordum, sadece bu masada hakimiyetin bende olduğunu göstermek istemiştim. Nede olsa mikla'da istediğimiz kadar konuşacaktık
Azra konuşmaya başladı kısık sesle konuşuyordu çünkü ortam kalabalıktı
"Bana resmen orospu muamelesi yaptın" ne diyordu bu, daha bişey yapmamıştım ki. Mikla'da olacaktı herşey"Öyle değil misin Azra"
"Hala aynı şeyi yapıyorsun, daha kendimi açıklamadım bile sana. Sadece doğanın yanında olduğumu gördün ve beni yargıladın"
"Ama ben kendimi hala haklı görüyorum, neden acaba? O kadar kendinden eminsen açıkla kendini" dikkatle azranın gözlerine baktım, yalan mı söylüyor diye. bir seferlik de olsa ona güvenmeyi seçecektim,çünkü doğanın gerçek yüzünü görmüştüm.
Azra masanın üstüne eğilerek konuşmaya başladı. Bende eğildim ve pür dikkat dinlemeye başladım
"Elçin... Doğan bana da aynı şeyi yaptı beni tehdit etti, daha sonra ounla flört ediyomuş gibi görünüp seni kıskandırmamı istedi. Sonra sizi spor salonunda gördüm. Doğanı kim aradı zannediyorsun? Seni ben kurtardım"Söylediklerini idrak etmek zordu... Çok zordu. Ben ondan bu kadar nefret ederken o beni kurtarmıştı. Yine özür dileyen ben oluyodum, yine suçlu tafa bendim, neden? Ben onun yerinde olsam aynı şeyi yapar mıydım? sanmam
Azra ve ben aynı anda masada duruşumuzu dikkeştirdik. Azra etrafına baktı, büyük ihtimal doğan var mı diye bakıyodu.
"Azra... Çok özür dilerim." Azra güven verici bir şekilde gülümsedi ve "sorun yok" dedi
Bu bana dejavu yaşatmıştı.
Hayatın bukadar zor olmadığı zamanlardı, şimdiki kadar kural yoktu en azındanLise 2 (4 yıl önce)
Çok normal, sıradan bir gündü. Bu sıralar çok fazla sınava çalışıyordum peki neden?
İyi bir üniversite için mi? Hayır azra'yı sınavda geçmek için. Genelde azra'nın dersleride çok iyi olurdu ama ben onu geçerdim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
özür dilerim
Romancehayatında zorba kız rolü oynayan elçin, sürekli bir kısıtlama ile büyütülmüştür. Tabiki bu kızımızın ölesiye nefret ettiği birisi vardır, işte o kişi elçinin hayatını çok büyük derecede etkiler. Kitap kapağı:@irrelevantbird