8. "Ölülerin Haritası"

3.5K 177 11
                                    

Peter Gundry - Bury My Heart
Oguz Kont - Duy Beni

Öfkeliydi.

Öfkesi nefesinden okunuyordu.

Akın. Neredeyse beş yıldır onu tanıyorum ama bu gerçek bir tanıma değildi. Ona baktığımda gerçek yüzünü göremiyordum. Sanki iki kişiliği vardı, iyi ve kötü. Bazen beni her şeyden korumak istediğini düşünüyordum, kötülüklerin içinden beni çekip almak istediğini. Bazen de sahip olduğu öfkesiyle beni öldürmek istediğini. Sertçe tuttuğu kolumdan beni odama doğru sürüklerken ikinci seçeneği düşünüyordum.

Öfkesinin elllerindeki Akın.

Odamın kapısını açar açmaz beni içeri doğru itti. Bu hareketleriyle benim içimde doğan öfke neredeyse onunkine yakındı.

"Onu nereden tanıyorsun?" dedi sert sesiyle. Dalga'dan bahsediyordu. Zindandan çıkarken bana söylediklerini elbette Akın da duymuştu.

"Tanımıyorum." İnkar ettim.

"O zaman neden sana öyle söyledi? Zindanda konuştunuz mu?" Konuşmuştuk, hatta yaralarımı sarmıştı. "Deneklerin birbirleriyle konuşma yasak, eğer bunu duyarlarsa ne yaparlar çok iyi biliyorsun."

"Ne yaparlar? Zindana mı atarlar? Zaten oradan çıktım Akın, tekrar atmaları umrumda değil." Yalan söylüyordum, umrumdaydı. O zindan benim asla aşamadığım en büyük korkumdu. Sorun beni aç susuz bırakmaları değildi, sorun o zindana çocukluğumla birlikte girmemdi.

Akın daha çok sinirlendi, söylediklerime inanamayarak bana doğru birkaç adım attığında geri çekildim. Korkmamam gerektiğini biliyordum ama bedenim bana ihanet ederek titredi. Akın bunu gördüğünde duraksadı, bir an gözlerimin içine baktı ardından gözlerini kapattı. Ağır ağır yüzünden silinen öfkeyi dikkatle izliyordum. 

İşte sorun da buydu! Bana bağırarak üzerime yürüyen kişi Akın'dı ama aynı zamanda korkup titrediğimi görünce duraksayıp yumuşan kişi de oydu. Şimdi Akın iyi biri miydi kötü biri miydi? Bunu bilmiyordum, anlayamıyordum. Bu merkezde o kadar çok kötü insan vardı ki iyi biri nasıl olur bilmiyordum. Tüm bu kötülüklerin arasında Akın bana iyi geliyordu.

"Çık odamdan." dedim çatallaşan sesimle. Bir adım daha gerilediğimde arkamdaki çalışma masasını hissettim.

"Onunla bir daha konuşmayacaksın Venüs,"

"Bu seni ilgilendirmez."

Tekrar kaşlarını çattı. "Öyle bir ilgilendirir ki." Dudaklarımı birbirine bastırıp ellerimi arkadaki masaya dayadım. Başını hafifçe iki yana salladı. Alnına gelen saçlarını ağır bir öfkeyle geriye doğru attı. "Seni mahvederim, seni hiçbir şeye karşı korumam."

SON DALGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin