-Blueneck - Pneumothorax
•
Evet, neyden bahsediyorduk?
Korku.
Sahip olmaktan en korktuğumuz duygu. Bu cümle bile korkuyu barındırırken bundan kaçmak mümkün değildi. Yüzlerce farklı sebebi olsa da o his hep aynıydı. Ne yapacağımızı bilemezdik, kaçardık, koşardık. Peki ben şimdi ne yapmalıydım?
Ölüm en büyük korkuydu ve ben önümde uzanan merdivenlerden inerken her basamakta ona daha çok yaklaşıyordum. Bu korkunun üzerine gitmek değildi, bu korkunun inine girmekti. Ölüme bir adım daha yaklaşmaktı. Bir kız çocuğu için çıktığımız bu yolda etrafımız korkularla doluyuydu.
Buraya ilk geldiğimizde Lisan'ın karanlık korkusunu fark etmiştim ve o buna rağmen karanlığa dalıp kapıları açmaya çalışmıştı. Bununla yüzleşmişti, savaşmıştı. Kapıyı açtığımız ilk anda bedenime yayılan yayılan his ise benim korkumdu. Ölüm.
Çocukluğumu buğulu bir camın ardından izlemezdim. Gayet net bir camın ardından her ayrıntıyı görerek izlerdim. Aynaya baktığımda bile gördüğüm çocukluğum pek de iyi şeyler barındırmıyordu. Önceki Koruyucu'm filmin baş rolü sayılabilirdi. İşte o zamanlar anlamıştım korkuyu.
En sık yaptığı şeyleden biri de odama gelip gözümün önünde silahını temizlemekti. Ona küçük gelen o sandalyeye oturur, gözleri siyah silahı ve benim aramda mekik dokurdu. Her zaman o silahı üzerimde kullanmayı hayal ettiğini düşünürdüm. Silahını alır, bana doğrulturdu. Küçük bir bez parçasıyla üzerini silerken bir gözünü kapatırdı. Küçüktüm, elimle gözlerimi kapattığımda kurşunlardan korunduğumu sanırdım. O buna gülerdi.
Aslında hayır, ölümden korkmuyordum. Acıdan korkuyordum.
Uykuya dalar gibi gelecek bir ölüm benim için kurtuluş sayılabilirdi. Elbette bunu yapmazlardı. Her adımımızda bu korkuya biraz daha yaklaşırken nefes alışlarım kesik kesikti. İşte şimdi en büyük korkumun içindeydik. Yapacağımız en ufak bir hata bizi yüz yüze getirecekti. Acıyla yüz yüze gelmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DALGA
Misterio / SuspensoDalga, diye geçirdim içimden. Bir dalga tüm dünyanın düzenini yıkıp yeni bir gezegen kurmuştu. Beni de içinde sürükleyen bu dalga alışılmışın aksine kötü değildi. Beni bir cehennemden koparıp cennete savurmuştu. Çok koşmuştuk, çok yürümüştük. Kendi...