No Clear Mind - a new sun
Karsu - Siyah
•Karanlığın dibindeydim ve yalnız da değildim. O kadar dipteydik ki burada tek olmamak bile beni teselli etmiyordu, hatta korkutuyordu. Hayatlarımızın ortaya konduğu bu satranç tahtasında artık sona yaklaşmıştık.
Aşınmış zamanın köleleri, artık ölme vaktimiz gelmedi mi?
Ruhum tuza bulanmış gibiydi. Artık sadece bedenim değil, ruhum da acıyordu. Onca çocuk, bir çölün ortasında kalmış gibiydik. Geçmişin kanlı ipi boynumuzda duruyordu, oluk oluk kanayan yaralarımızın kanı boynumuzdan akarken sadece susuyorduk. Ayaklarımızın atındaki sandalyenin kaymaması için her şeyi yapıyorduk ama o sandalye düşse de kaybedeceğimiz hiçbir şey yoktu.
Zamanın en gizli yerinde sıkışıp kalmıştık. Gerçek alevlerin olmadığı bu cehennem bizim sonumuz olacaktı.
Durdum. Uzun bir sürem sadece alnımdan süzülen kanı hissetmekle geçti. O kadar çok acıyordu ki etrafımdaki taş duvarları tırnaklamak istiyordum. Buna rağmen sadece durdum. Akan kanlar boynuma kadar uzanmıştı. Hiçbir şey yapmadım, sadece acının gitmesini istedim. Bir anda, sebepsiz. Boynuma doğru süzülen kanlar tişörtümün yakasını ıslatmıştı. Bu his içimi ürpertti. Kandan korkardım ama neyse ki karanlıktaydım ve onu görmek zorunda kalmıyordum.
Göklere uçmak için başlattığımız isyan girişimimizin beton zemine çakılmasının ardından beni yaka paça zindana kapatmışlardı. Zaten geceleri ışık almayan zindanın en sondaki en karanlık hücresindeydim. Beni buraya getiren koruyucu elbette öfkesini üzerimde söndürmüştü.
Kucağımdaki ellerime damayan ılık bir damla ile irkildim. Alnımdan akan kanlar yanağımdan süzülüyordu, onlar olamazdı. Kaşlarım çatılırken parmaklarımla burnuma dokundum. Saf bir şekilde hissettiğim kanın dokusu içimde gömmeye çalıştığım o duyguyu açığa çıkardı. Burnum kanamaya başlamıştı. Ne yapacağımı bilemedim. İşte şimdi çok fazla kan vardı. Kanın kokusunu alıyordum, kanın metalik tadını boğazımda hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DALGA
Misterio / SuspensoDalga, diye geçirdim içimden. Bir dalga tüm dünyanın düzenini yıkıp yeni bir gezegen kurmuştu. Beni de içinde sürükleyen bu dalga alışılmışın aksine kötü değildi. Beni bir cehennemden koparıp cennete savurmuştu. Çok koşmuştuk, çok yürümüştük. Kendi...