27:Karanlık salon

0 0 0
                                    

   Keyifli okumalar.^^

27.KARANLIK SALON

💛

Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır mutlaka. Kimi derin bir aşkından vazgeçer, kimisi anne ya da babasını kaybeder, çok sevdiği birinin ihanetine şahit olur falan.

Benim ise dönüm noktamın tam şu an olduğunu biliyordum.

Kocaman açmış olduğum gözlerimi Duru'ya dönerek kafamı iki yana sallarken, kalbimin atış seslerine artık yetişemiyordum. Öyle korkunçtu ki bu durum benim için, utanmasam oturup ağlar ve Duru'ya bir çırpıda her şeyi anlatabilirdim ama yapamıyordum. Sadece bakıyor ve yüzünde bir ifade arıyordum. Onun ise yüzü buz gibiydi, tepkisiz, ifadesiz yalnızca bana bakıyordu. Yutkunamadım bile o an, hayatın beni içine attığı bu oyuna artık diyecek tek kelime bile yoktu. Onca planlar, hayallerle işe başlamışken şimdi tanımadığım birinin gelip tüm planlarımı bozacağını nereden bilebilirdim ki?

"Açıklayabilirim!" Dedim yalvarır gibi, Duru hâlâ yüzüme bakmaya devam ediyordu. Sessizliği sevmiyordum, şu an etimle kemiğimle nefret etmiştim her şeyden. Gözlerimin dolduğunu hissetsemde kırpıp durmaktan alamıyordum kendimi. Erkek adam ağlamazdı hani? Nefesimi içime çekerek Duru'ya yaklaştığımda Yaren küçümseyen bakışlarıyla "Seni ele vermem dedim bay dolandırıcı, seni ele verdirtemem değil!"

Gözlerim biraz daha dolduğunda Duru yüzüme uzun uzun bakmayı sürdürüyordu. Ne açıklama yapabildim ne de başka bir şey diyebildim sadece bakakaldım öyle. Dolandırıcı değilim diyemedim, senin için yaptım diyemedim, hatta Yaren'i tehtid ettiğim sigara konusunda bile tek kelime edemedim. Ne denebilirdi ki böyle bir durumda, nasıl bir tepki verilirdi? Altay ve Alkan'a baktım bana yardım edebilmeleri için ama gözlerim onları bulamadı. Ya da gözlerimi kapatmak üzere olan yaşlarımdan kimseyi göremeyecek hale gelmiştim.

"Öyle değil yemin ederim!" Dedim Duru'ya bir adım daha yaklaşarak. Tüm vücudum titriyordu, korkuyordum ve birkaç saniye sonra ona bir adım daha attığımda görmek yerine ölmeyi tercih edeceğim bir hareket yaptı ve geri çekildi. Bir adım geri kaçtı benden, gözlerini çekti ve bana acır gibi baktı, büyük bir hayal kırıklığıyla, büyük bir küçümsemeyle.

"Neden?"

Burnumu çektim ama bir adım daha atamadım. Kalakaldım yerimde gözlerimi birkaç kişinin sesiyle birlikte açtım. Korkunç bir durumdu bulunduğum, korkunç bir yerdeydim sanki. Nefesimi içime çektim ve kendimi kolumdan sürüklenirken buldum. Yanaklarım ıslaktı, burnunu hâlâ çekiyordum ve Altayla Alkan tam yanı başımda bana bakıyorlardı. "Noluyor lan?" Diye sordum kendi kendime, gözlerimi açmaya çalışıyor kendime gelmek için çabalıyordum.

Aşkta Her Yol MübahtırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin