-1-

349 13 14
                                    

İnsanlar restorantı dolup taşırıyolardı bile. Dükkan sahipleri siparişlere zor yetişiyorlardı. Yorulmalarına rağmen insanların onların yemeklerini beğenmeleri hoşlarına gidiyordu. Restoran oldukça şık döşenmişti. Dar değildi, aksine geniş bir alana sahipti. Cam kenarlarına üçlü koltuklar karşılıklı döşenmişti. Diğer kalan alanları ise sandalyeler ve masalar dolduruyordu. Restoranın girişindeki uzun sarmaşıklar burayı daha estetik bir tarza sahip olmasını sağlıyordu. Restoranın belli başlı yerlerine bitkiler yerleştirilmesi de burayı daha huzurlu hissetiriyordu.
Restoranda birde kapı bulunuyordu. Bu kapı mutfağa açılıyordu. Kapının önünde orta uzunlukta bir kasiyer bir deyişle sipariş verme yeri bulunuyordu. Kapının biraz uzağında pencere vardı. Buradan mutfak görülebiliyordu. Kasiyer kişi sipariş olunca bu küçük pencereden mutfaktaki sorumlu kişiye siparişleri rahatlıkla bildirebiliyordu.
Kasaya bir kişi, garsonluk yapan iki kişi, mutfak işlerini yapan iki kişi vardı. Evet, bu restoranda toplam 5 kişi çalışıyordu.
Sıradan bir insan buranın sadece normal bir restoran olduğunu düşünebilir fakat hayır öyle değildi. Özelliklede restoran sahipleri normal değildi. Evet, onların asıl işleri bir restoran işletmektense avcılık yapmaktı. Avcılık, bir takım kötü ruhları yakalamakla görevli olan kişiyede denilebilir. Kötü ruhlar hemen hemen her yerdedir ve bunları yakalamak için avcılara ihtiyaç duyulur. Siz onları seçmezsiniz, onlar sizi seçer. Kimler mi peki? Avcıların hepsinin Yung denen yerde partnerleri vardır. Siz ne hissederseniz onlarda aynı şeyi hisseder. Duygularınızı kontrol etmenize yardımcı olurlar. Öfke, intikam gibi bir çok duyguyu kontrol etmeniz gerekir. Bu kurallardan biridir. Duygularınıza hakim olmalısınız, avcılık dışında - insan ilişkileri gibi- şeyler ile ilgilenmemelisiniz çünkü amacınızın dışına çıkmış olursunuz. Eğer herhangi bir kuralı çiğnerseniz avcılık haklarınızdan olursunuz.
Avcılar, normal bir insandan kat kat güçlüdür. Herkesin farklı bir özelliği olabilir.
Bazılarının iyileştirici gücü vardır, bazılarınınsa kötü ruhu hissedebilme gibi...
Gel gelelim bu restoran sahiplerinin görevleri oldukça tehlikeli.Kendilerini geliştirmek amacıyla restoranlarının alt kısmını bir antreman salonu yaptılar. Evet, sadece güç sahibi olmakla yetinmemeliler. Oldukça sık sık antreman yapmalılar ki kendilerini geliştirebilsinler.

Garsonluk yapan genç kızlardan biri tam siparişi bırakmış mutfağa yönelecek iken kötü ruhu hissetti. Evet, Minnie bu özelliğe sahip. Kötü ruhların yerlerini görebilir, onları hissedebilir. Bu özellik avcılar için çok önemli çünkü onların yerlerini bulmada kolaylık sağlıyor. Hemen mutfağa koşup mutfakta yemek yapan iki kıza seslendi.

"Onu gördüm."

Bunu demesi yeterliydi. İki kızda yaptıkları işi bıraktı. Diğer iki genç kıza da haber verdikten sonra mecburen yemekleri yarım kalmış olan müşterileri restorandan çıkartmak zorunda kaldılar. Arabaya bindiler, hepsi kulaklıklarını taktı bu sayede iletişim kurabilirlerdi.

"Minnie onu nerede gördün?"

Şoför koltuğunda oturan kız sormuştu bunu.

"Geçen sene her zaman gittiğimiz marketin olduğu ara sokağa girdi. Birinin peşinde olabilir eminim değilim."

Bunu demesiyle kız arabayı öncekinden biraz daha hızlı sürmeye başladı.
Belli bir müddet gittikten sonra kız arabayı kenara çekti. Hepsi hızlıca indi ve kısa bir görev dağılımı yapmaya başladılar.

" Miyeon sen şu ara sokaktan git, ben Minnie'nin gördüğü ara sokaktan gideceğim hatta Minnie sende benimle gel. Soojin sende buraları kolaçan et buradan geçmesi an meselesi olabilir. Yuqi sende karşı ara sokaktan git. Hadi gidelim."

Hepsi ayrılmıştı. Soyeon ve Minnie ara sokakta koşturmaya başladılar. Sokaklar ayrı ayrı her bir sokaklara daha ayrılmıştı. Soyeon ve Minnie bir müddet gittikten sonra ayrıldılar. İkiside farklı sokaklara girdiler. Sonra kulaklıklarından bir ses geldi.

─☆𝐔𝐧𝐜𝐚𝐧𝐧𝐲 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐞𝐫/❝(𝐠)𝐢-𝐝𝐥𝐞─ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin