─☆𝐔𝐧𝐜𝐚𝐧𝐧𝐲 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐞𝐫/❝(𝐠)𝐢-𝐝𝐥𝐞─

-14-

"Shuhua?"

"Shuhua?"

"Shuhua!"

"Ya ne oldu sabah sabah Yuna?"

"Ne mi oldu? Oh ya sen yap hatayı ama seni burda savunmaya çalışan benim ve bana ne oldu sabah sabah mı diyorsun?"

"Ne savunması ya?"

Shuhua yattığı yerden doğruldu, etrafına baktı. Yataklar boştu. Sonra Yuna konuşmaya başladı.

"Demek istediğim 4. hatandı Shuhua. 4. hatayıda yapmışsın. Bana burada senin hakkında bir şeyler söylüyorlar ama seni savunmaya çalışıyorum."

"Ne gibi şeyler söylüyorlar?"

"Yok yanlış kişiyi avcı olarak seçmişiz yok şöyle yok böyle."

"Ne demek öyle ya! Tamam 4 kez hata yapmış olabilirim ama ben gayette iyi avcı olmaya çalışıyorum. Hakkımı yiyemezler."

"Bende öyle dedim ya zaten!"

"Sonra ne oldu?"

"Sonraysa biraz olsun yatıştırdım onları. Daha her şeyin bitmediğini söyledim. 1 hakkının daha olduğunu söyledim. Kısacası olası bir kaostan kurtardım seni ve burayı."

"İyi yapmışsın. Ben ne yapabilirim şimdi?Ödül falan ister misin?"

"Yah! Shuhua! Dalga mı geçiyorsun? Seni burada korumaya çalışayım biraz olsun onları yumusatmaya çalışayım sende dalga geç, oldu ya! Hepinizi Yung'a çağırıp daha kötü azarda işitebilirdiniz!"

"Tamam,doğru haklısın. Özür dilerim."

"Herneyse. Söyleyeyim dedim. Daha dikkatli ol."

"Peki, olmaya çalışırım."

Yataktan kalktıktan sonra üstünü değişti.
Üst kata çıkınca kızların restoranı açmak için hazırlık yaptığını gördü.

"Günaydın"

"Günaydın. Suratın asık gibi bir şey mi oldu?"

"Neler olmuyorki zaten Miyeon ?"

"Ne oldu bu sefer?"

"Yuna beni uyardı. Yungta bulunanlar benim hakkımda bir şeyler söylemişler. Yuna beni korumuş falan filan"

"Hadi ya! Bizim partnerlerin siniri tutuştu demekki."

"Hiç sorma"

Shuhua da kızlara yardım ettikten sonra restoranı açtılar.
Her zamanki gibi restorana birkaç dakika sonra müşteriler dolmaya başlamıştı.
Kızlar müşterilerle ilgilenmeye başladılar.

~°~
Akşama doğru restoranı kapadılar.
Shuhua restoranın kapısına asılmış 'açık'
yazısını 'kapalı' yazan yüzüne çevirdi. Bunu yaparken bir ses duydu. Ne olduğunu tam kestirememişti ama bağırma sesine benzetiyordu.

"Kızlar sesi duydunuz mu?"

"Ne sesi Shuhua?"

"Bilmiyorum"

Birkaç saniye sonra yine aynı ses gelmişti.

"Şimdi duydunuz mu?"

"Evet."

6 kızda restoranın dışına çıktı ve sesin geldiği yeri kestirmeye çalışıyorlardı.
Sesler tekrar geldi. Sesi takip etmeye çalışarak sessizce ilerliyorlardı.

"Minnie kötü ruh hissediyor musun?"

"Hayır."

Sesi takip ettiklerinde bir apartmanın önüne geldiler. Sesler en kattaki evden geliyordu. Odayı ışık aydınlatıyordu ve perdeler pencereyi tamamıyla kapatmıyordu.
Yuqi eğilip pencereden bakmaya çalıştı.