Halsey- Die 4 Me
Güneş batıyordu arkada çalan orkestra sesine eşlik ederek kadehimden bir yurdum aldım. Onlarca insan sahte kişilikleri için bu günü beklemiş giyinip kuşanmış lardı taktıkları maske her ne kadar yüzlerini gizlese de benim gözlerim onların beş kuruş etmeyecek kişiliklerini biliyordu.
Violet'in benim için seçtiği kırmızı elbiseyi giymiştim omuzlarımı açık bırakan Dürtü kapalı bu elbiseyi özelikle seçmişti. Belimi bir kere görmüştü asla sormasada buna özelikle dikat ediyordu iyi bir kalbe sahipti. Nezaketi çoğu zaman beni utandırıyordu. Buraya geleli tam 11 yıl olmuştu ne kadar gitsem de döndüğüm ev hep buradaydı kardeşime ve bana olan sevgisinden bir defa bile şüphe duymamıştım. Beni rahatsız eden buydu sanırım Jack jack bildiğiniz gibi para kazanmanın yolları peşinde artık yaşının getirdiği daha büyük bir sinsilik var ikisi de neden bilmiyorum bir türlü yaşlan mıyorlardı.
Güneş tamamen battığında yavaş hareketlerle terastan ayrıldım Sam in etrafa attığı şaşkın bakışları bana değdiğinde yüzünde kocaman bir gülümseme peyda etti. Koşarak bana gelip sarıldığında eğilip bende kollarını ona doladım artık kucağıma sığmayacak kadar büyümüştü. Saçları uzamış kıvırcık olmuştu ona kahverengi çok şirin bir takım giydirmişlerdi, masumiyeti gülüşünde annemin asaleti vardı kahverengi saçlarını karıştırdığımda yüzümü buruşturdu. "Hey Millie ne yaptığını sanıyorsun ben artık çocuk değilim ." Ellerimi itip bakışlarını küskünlükle çevirdi omzundan tutup kendime çekerken "üzgünüm ama benim için her zaman küçük kalacaksın büyürsen sana nasıl kardeşim diyebilirim." Durdu düşündü bana dönüp tebessümle "peki o zaman yalnızken bu şekilde davran benimde bir imajım var sonuçta." Kafamı geriye itip kahkaha attım demek seninde bir imajın var. Gerçekten büyümüştü bu çocuk onu kollarıma hapsedip alnına bıraktığım öpücüğe karşılık oda bana sarıldı. Kendimi ondan uzaklaştır dığımda ise "bir şeyi unutuyor gibisin ?" dedi bilmiş bir edayla yalandan "yaaa ne unutum dersin." Yüzü tekrar düşüp "ciddi değilsindir umarım bu parti benim için düzenlendi cidden Doğum günümü unuttun mu?" Sahte bir tavır takınarak "üzgünüm Sam benim buraya gelmemde hediye sayılmıyor mu?"
"Şey tabi öyle ama..." durdum onla uğraşmak inanılmaz eğlenceliydi. "Peki peki Akşam odana getireceğim!" Yüzünde açan gülümsemeye hayranlıkla bakarken bir ses işitim bir kaç erkek çocuğu "Samuel!" diye sesleniyorlardı bana ardından arkadaşlarına baktı gülümsedim "haddi git." Arkasını dönüp giderken bende ayaklandım kapıya vardığında bana döndü "abla çok güzel görünüyorsun." Gülümsedim "biliyorum." Bu tavrıma oda gülüp gitti salonda tek başıma kalmıştım.Derin bir nefes aldım camdaki görüntümden emin olduktan sonra kalabalığa karışmak için hazırdım. İçeri girdiğim an gözüm önümden geçen hizmetlilerden şarap kadehimi değiştirdim ve masaya ilerledim Violetin yanında duran. Yaşlı kadın beni sürerken hafif bir tebessümle başımı eğdim. Violet bu benim "büyük kızım Millie." Kadın beni ilgiyle sürerken ben kendimi zoraki bir durumla baş başa bırakılmış bir şekilde hissediyordum kadın leydi " kızınız gerçekten çok güzel Leydi White açılmamış bir Çiçek'ten farksız bunca zaman onu sosyeteden saklamanızın sebebi nedir acaba?" Violet sesi kaldı bir süre bana bakıp durdu ve konuştu "kendisi uzun bir süredir farklı ülkelerde eğitim almaktaydı ardından eşim onu varisi olarak yetiştirmeye başladı. Ve seyahatlere artık kuzum çıkıyor çöpü müttefikleri kızım görüşme halinde." Kadın hem şaşkın bende iğrenmiş bir ifade takındı kadınların ev işi dışında nasıl farklı bir alanda söz sahibi ola bilcekine inanmıyordu. "Anlıyorum! Gerçekten çok ilginç?" Tebessüm edip bakışlarımı çevirirken sabır dilercesine nefes aldım kadehi dudaklarıma götürürken bu gecenin hiç bitmeyeceğini fark ettim. Yeni gelmiştim ama sigara içmek için hemen defolmak istiyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzgunun Külleri
FantasyHer şeyi kaybeden, ceheneme hapsedilen ve güneşe çıkmayı bekleyen Millie. Bir çok şeyi atlattı şimdi ise tek kişilik bir idam mangası! Çocukluğuna dair tüm anıları öldüren katilerden intikam alabilmek içindi. Ancak hiç bir şey göründüğü kadar...