Hazırlıklarını yaptıktan sonra yola çıktılar. O sırada Ulaş telefonundan Alp'e Asya'nın verdiği adresi konum attı ve şöyle yazdı: Bu adrese işini bitirir bitirmez gel. Mustafa Asya'yı kaçırmış ve darp etmiş, onlara birilerinin ders vermesi gerek.
Mesajı yollayınca tekrar yola döndü. Asya arka koltuğa oturmuş, yolu seyrediyordu. Onun verdiği adrese vardıklarında hepsi teker teker indi arabadan.
Ulaş Asya'nın da arabadan inmesine yardım ettikten sonra hep beraber tesisin bahçesine girdiler. Asya'nın geldiğinin aksine adamlar bahçede yoktu. Bu Ulaş'ın dikkatini çekti. "Bahçede birkaç tane adamın gezmesi gerekmez miydi?"
Hepsi de bu duruma oldukça şaşırmıştı, Asya hariç. Planlarının içinde bu vardı çünkü ve şaşırmaması normaldi. Bahçeye girdiklerinde kapı arkalarından kapandı ve Ulaş Asya'nın şaşırmadığını fark ettiğinde çok geçti.
Ama Ulaş Mustafa'yı öldürmek istediği için geri adım atmadı. Ne arkasında kilitlenen kapı umrundaydı ne de Asya'nın şaşırmamış olması. Biraz daha yürüdükten sonra tesisten içeri girdiler ve o anda bir şey oldu.
Girdikleri odada bir sis bulutu görülmeye başlandı. Sis bulutu görüş alanlarını etkiliyordu. Ulaş daha dikkatli anlamaya çalışınca bu şeyin sis bulutu olmadığını aslında onları kolayca tuzaklarına düşürecekleri bir alet olduğunu anladığında çok geçti. Çünkü her biri sis bulutunun yaydığı koku yüzünden bayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAZİNİN GELECEĞİ ÖLDÜRMESİ
Hành độngBir aydır gün ışığına hasret kalmıştı Asya. Duru onu kurtarmak için ekip arkadaşlarıyla beraber bir plan kurmuştu. Planları suya düştüğünde her şey için çok geç kalmışlardı. Ölümler başlamıştı. İhanetler artmıştı. İki aşığı ölüm ayırmıştı ta ki o uç...
