20. BÖLÜM

8 4 0
                                    

Araba uçurumdan yuvarlanırken Mustafa ve adamları izledi onları suyun dibini boylayana kadar. Zaten uçurumdan düşerken kayalara çarpıp yuvarlanarak düşmüşlerdi. Sağ çıkma ihtimalleri düşüktü.

"Abi ölmemiş olmaları imkansız, bu yükseklikten uçtular" dedi adam Mustafa'ya.

Adam başını salladı. "Bende öyle düşünüyordum zaten." Çok fazla oyalanmadan arabalarına binip gittiler.

Onlar öldü sanıyorlardı, oysaki hiçbir şey göründüğü gibi değildi.

Her yer toz bulutuna kaplanmıştı. Normal bir insan o yükseklikten arabayla atlamış olsaydı ölmüş olması yüksek bir ihtimaldi. Ama onlar arabaya uyguladıkları sistem ve görevlilerin şefi sayesinde ölmekten ve düşmekten son anda kurtulmuşlardı.

Şef olan biteni izlemiş ve onlara doğru zamanda yardım etmişti.

Arabada hava yastıkları açılmıştı, en azından kafalarını çarpmış olsalar bile hasar yaratmayacaktı.

Yalnızca kayalara çarptıkları için fazla toz bulutu oluşmuştu.

Asya bileğinin tersini burnuna tuttu ve öksürmeye başladı. Toz genzine kaçtığı için öksürüyordu. Diğer herkeste onun gibi öksürüyordu.

"Herkes iyi mi?" diye bağırdı Ulaş. Aynı soruyu birde Hunter için İngilizce sordu.

Herkes olumlu cümleler kuruyordu.

"Evet iyiyim."

"Gayet iyiyim."

"Harikayım."

"Yes yes, good."

Şansları bugün yaver gitmişti ve denize düşmüşlerdi.

"Arabadan iniyor muyuz?" dedi Selim.

"Eşyalarınızı alın ve inin" dedi A. Hepsi denildiği gibi yaptı ve arabadan yüzerek çıktı.

Onlar arabadan çıkınca arabadaki sistemi kapattılar ve araba suya battı.

"Karaya yüzün" dedi Emre. Herkes karaya yüzmeye başladı. Ama o anda Hunter bağırdı ve çırpınıyordu. "I can not swim."

"Don't you know how to swim?" dedi Ulaş.

"Yes, I don't know."

"Nolmuş?" dedi Tarık çırpınan Hunter'a bakarak.

"Yüzme bilmiyor" dedi Ulaş, Hunter'a doğru yüzerken.

"Yav kardeşim baştan söylesene şunu, atmazdık ki seni suya" dedi Tarık.

Ulaş ve Hunter yan yana karaya gelirken herkes karaya çıkmıştı bile.

Asya eşarbının kenarlarında fazla suyu sıkarken "Şimdi ne yapacağız?" dedi. Bu sırada Ulaş ve Hunter da karaya çıkmıştı.

"Şimdi mi?" diye tekrarladı A Asya'nın sorusunu. "Şimdi tüm yaşananların acısını almaya gidiyoruz. Benimle misiniz?"

Herkes tek bir ağızdan "Evet" diye bağırdı.

MAZİNİN GELECEĞİ ÖLDÜRMESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin