10. BÖLÜM

12 5 0
                                    

Aradan kaç saat geçmişti bilmiyorlardı. Yalnızca gittikçe yorgunlaşan bedenleri ve karanlıktan dolayı ağrıyan gözlerini çok iyi biliyorlardı.

Duru söylenmeye başladı. "Uykum geliyor benim burada, bir an önce çıkmam lazım."

A kulaklığa doğru konuştu. "Birkaç dakika kaldı, yer tespiti bitti sayılır."

Asya da cevap verdi. "Ben alışığım uykum gelmedi benim ama acıktım. Ben açlığa dayanamayan bir insanım."

Ulaş hemen konuştu. "Oradan kurtul, tüm lokantalardaki yemekleri önüne serecem söz."

"Üff Ulaş ya" dedi Duru. "Nedir bu Asya sevgisi?"

"Söyle bunu Asya'ya" dedi Ulaş.

Duru Asya'ya dönüp "Ulaş lokantaları önüne serecekmiş öyle diyor" dedi.

Asya hafif tebessüm etti ve "Gerek yok" dedi.

Ardından Duru'nun aklına bir şey gelmiş gibi kulaklığa konuştu. "Asya'ya da bir kulaklık lazım napacağız?"

"Şimdilik bilmiyoruz ama seninle irtibata geçiyoruz en azından onu da düşünürüz" dedi Tarık.

A'nın sesi duyuldu birdenbire. "Buldum!"

"Neyi?" dedi Selim. "Neyi buldun?"

"Konumlarını" dedi A.

"Neredelermiş?" dedi Ulaş atılarak.

A kahkaha attı. "Hiçbir yere götürmemiş ki hâlâ aynı yerdeler."

Duru kaşlarını çattı ve konuştu. "Madem aynı yerdeymişiz, neden saatlerdir bizi oyalıyorsun?"

Asya ani bir şok yaşadı. "Aynı yerde mi?"

Duru başını salladı ama bunu Asya'nın göremeyeceğini bilmiyordu.

"Ne bileyim ki ben orada olduğunuzu, sizden ses gelmeyince başka yere götürüldüğünüzü düşündük topluca" dedi A.

"Have you found?"

"Yav kardeşim bir dur hele" dedi Tarık. "Dediğin hiçbir şeyi de anlamıyorum, hayır yani ne diyon?"

Ulaş cevap verdi. "Bulup bulmadığımızı soruyor" dedi.

Ardından Hunter'a cevap verdi Ulaş, bulduklarına dair.

Ardından Duru'nun kulaklığına hışırtı sesi gelmeye başladı. "Noluyor lan?"

"Ulaş gidiyor, yanında da Hunter var" dedi A.

"Gelmesin" diye söylendi Duru. "Sakın! Planlarımızın suya düşmesi an meselesi."

"Gitti bile" dedi A.

"Bir adamı tutamadın sende" dedi Duru. "Adama bile sahip çıkamadın ya yuh sana."

"Napabilirim ki, bir anda kapıyı açtı ve gitti."

Duru oflanmaya başladı ama o anda gözkapakları hakimiyeti ele geçirmek üzereydi. Yani uykusu git gide ağırlaşıyordu. Asya'nın dizine yattı. "İyi geceler."

"Sana da" dedi Asya.

"Uyumaman lazım" dedi A. "Nasıl haberleşeceğiz? Ya senin uyumanı bekliyorsa?"

"Uyandığımda hallederim ben onu" dedi Duru umursamazca.

"Bir kere de beni dinlesen olmuyor değil mi?"

Duru hafif güldü. "Olmuyor."

Gözkapaklarını kapattıklarında kendilerini uykuya teslim etmişlerdi. Artık dünyadan bağımsızlardı. Ne olduğunu bilmiyorlardı.

Birkaç saatlik uykunun ardından A'nın kulaklığa doğru bağırmasıyla gözlerini açtı Duru. "Ne oldu?"

"Size doğru geliyor ve elinde hiç iyi şeyler yok. Kapınızı bir süre kilitli tutmayı deneyeceğim, sakin kalın."

Duru hemen Asya'ya dokundu ayılması için. "Çabuk uyan, geliyor. A bir süre kapıyı kilitli tutmayı deneyecek, sakin kalmalıyız."

Asya irkilerek uyandı. "Sanırım bugün son günümüz ve artık çıkış yok."

Duru hemen kulaklığa konuştu. "Ulaş nerede?"

"Ulaş yakalanmış" dedi A.

"Ne?" diye çığlık attı Duru. "Olamaz!"

MAZİNİN GELECEĞİ ÖLDÜRMESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin