8. BÖLÜM

14 5 0
                                    

Gözlerini açtıklarında aynı manzarayla tekrar karşılaştılar: Karanlık.

İlk ayılan Duru olmuştu ve hemen yanı başında hissettiği Asya'ya birkaç kez dokundu. "Hadi uyan."

O sırada başını tutmaya başladı. Düşerlerken başlarını vurdukları için başı ağrıyordu ve dönüyordu.

Asya da yavaş yavaş ayılırken o da kafasını tutarak uyandı. "Noluyor ya?"

"Kaçamadık" diye isyan etti Duru. "Başaramadık."

"Nasıl geldik biz buraya?" dedi Asya.

"Yer yarıldı ve bizde içine düştük."

"Şakanın hiç sırası değil" dedi Asya. "Biz buraya nasıl geldik?"

"Şaka yapmıyorum. Biz kaçarken yol yarıldı ve bizde buraya geldik ya da bir şekilde getirildik."

Ardından yakasındaki dinleme cihazını kontrol etti Duru. Yoktu, almıştı onu.

"Cihazım yok" diye bağırarak ayağa kalktı Duru. "Onu benden almış."

"Emin misin? İyi bak."

"Evet eminim, cihazım yok" dedi Duru gözleri dolu dolu. "Şimdi yapacak hiçbir şeyimiz yok, irtibata geçeceğimiz bir cihazımız yok." İsyan ediyordu, olduğu durumdan, dinleme cihazının olmamasından ve de orada kapalı kalmaktan isyan ediyordu.

"Uyandı."

"Bizi duyması gerekmiyor mu?"

"Ah bir duysa sesimizi."

"İs she okay?"

Kulağına doluşan birden fazla sesin nereden geldiğini çok geçmeden anlamıştı. Ensesinde kulağına yakın bir cihaz daha vardı.

Her an akacak olan dolu gözlerini elinin tersiyle sildi ve sessizce konuştu. "İyiyim yani iyiyiz. Ama her yer karanlık, hiçbir yeri göremiyoruz. Kapana kısıldık."

"Sakin ve sessiz olmaya çalış" dedi A.

"Kolaysa burada sen sakin kalsana" dedi Duru. "Önümü göremiyorum diyorum sen bana sakin kal diyorsun, olacak şey değil."

"Ben demiştim sana ben yakalanayım diye" dedi Ulaş arkadan.

"Oldu canım, yakalansaydın da işimizi daha zor hale mi getirseydin? En iyisi buydu ama şu an iyiyle kötüyü çok fena bir şekilde karıştırıyorum."

"Konum at bana" dedi A. "Yerini bulmaya çalışacağım."

Duru dalga geçercesine konuştu. "Valla şu an konumum gayet iyi, tek sorun yerde halıya dair hiçbir iz yok ve her yer karanlık. Anlayacağın önümü göremiyorum."

A burnundan soludu. "Dalga geçmenin sırası değil Duru, bana düzgün bir konum at."

"Nereden atayım ya ben sana konum?" dedi Duru haklı olduğunu ispatlamak istercesine bağırarak. O arada Asya Duru'nun ağzını iki eliyle kapattı ve "Sessiz ol duyacak şimdi bizi" dedi.

O arada adım sesleri duyulmaya başlandı. Duru kulaklığa doğru "Geliyor" dedi. Oldukları yerde öylece durup beklemeye başladılar.

Kapı yavaşça açıldı ve adam içeri girdi. Dışarıdan yansıyan ışığın görüntüsü adamın elinin boş olmadığını gösteriyordu.

Bir elinde ip benzeri bir şey diğer elinde ise bıçak gibi bir şey tutuyordu.

Duru fısıldadı. "O ip ve bıçakla bizi öldürmeye mi geldin?" Bunları söylerken bile sesi titriyordu.

Dinleme cihazının arkasından Duru'nun söylediklerini duyan herkes bir telaşa kapılmıştı.

Adamın dudakları kıvrıldı. "Hayır" dedi net bir sesle. "Sizi öldürmeye değil, süründürmeye geldim."

MAZİNİN GELECEĞİ ÖLDÜRMESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin