MULTİMEDYADA Kİ MELİSA :-) UMARIM HİKAYEMİ BEĞENİRSİNİZ. İLK BAŞLARDA KARAKTERLERİ TANITMAYA ÇALIŞTIĞIM İÇİN SIKICI GELEBİLİR AMA EMİN OLUN DEVAMI MONOTON OLMAYACAK.ŞİMDİDEN OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...
Merhaba ben melisa işte bu da benim hikayem. Arkadaşlarım bana Melly der. 21 yaşında Türkiye'nin onuncu zenginin varisiyim. Tek kardeşim ama hep bir kız kardeşim olsun istemiştim. hayatın sınırlarını zorlamayı seven ve kimseye aldırmayıp kafasının dikine yaşayan biriyim. Ama soruyorum size elinizin altında tüm dünya ve emrinize amade bir sürü insan olsa sizde bir yerden sonra sıkılıp farklı şeyler aramaya başlamaz mıydınız?
1994 yılında İstanbul da doğdum. Tek çocuk olmanın şımarıklığıyla büyüdüm hep. Tabi aile dostumuz Çiğdem teyze ve Muammer amcanın oğulları ve benim çok sevdiğim Burak Abiyi saymazsak. Aslında aramızda sadece iki yaş olmasına rağmen küçüklükten beri abim gibi olduğu için ona abi diyorum. Aaa bu arada annemle babamın isimlerini söylemeyi unuttum annem manolya (ismimide o koymuş ikimizinkide çiçek ismi olsun diye) babam Jhon ( şaşırdığınızı biliyorum babam aslında amerikalı )ama biz ona Can diyoruz e doğal olarak yaşadığımız yere uysun diye. Tabi ben isimleriyle hitap etmiyorum aslında ailelerine öyle söyleyen arkadaşlarımda var ama annemler beni böyle yetiştirdi napalım yani bu saatten sonra babamla kanka olamayacağıma göre kaldığı yerden devam ediyorum.
Gelelim şuanda neler yaptığıma çok sevdiğim bir bölüm olan tıp(gerçi adli Tıp alanında uzman sayılırım yaşımın küçük olduğunu biliyorum ama ben bu işi çok seviyorum ve belki birazcıkta zeki olabilirim) okuyorum 5. Sınıftayım ve evet biliyorum neredeyse imkansızı başardım ama imkansız diye bir şey yoktur her zaman ihtimallere inanırım düşükte olsa. Bölümümü ne kadar seviyorsam okulumdan bir o kadar nefret ediyorum çünkü okul annemin ve bu nedenle herkes benim başarımı buna bağlıyor aslında alakası yok yani sonuçta dersleri çalışıp geçiyorum yani annemin uluslararası bir beyin cerrahı olması tabi ki işime yarıyor ama okulla bunun bir alakası yok tabi kime neyi anlatacaksın milletin ağzı torba değil ki büzelim şekerim...
Vee en yakın arkadaşım Ajan Tres o gerçekten bir ajan ve bu nedenle sadece takma ismini söyleyebiliyorum. Adli Tıp alanında çalışırken tanıştım onunla ama çok şeker biri hemen arkadaş olduk. Gerçi başlarda bana güvenmediğini biliyordum ama ajan sonuçta alışmış kız şüphelenmeye. Oda benim gibi hem okuyup hem işini yapanlardan gerçi benim durumum biraz daha farklı ben gerçekten okumayı sevdiğim için okula gidiyorum oysa bir araba uğruna(patronu ona ajanlık akademisini bitirirse özel araba tasarlatacağını söyledide.) gidiyor. Halbuki ona o kadar söyledim ben yaptırtıyım sana diye hava attığımdan falan değil ama kız çok yoruluyor okul iş derken halden anlamak gerek yani. Ne kadar dediysem de dinletemedim tabi inadı inat kızın illa kendi kazanacakmış e ne yapalım bize de saygı duymak düşer.
Tresi çok sevmeme ve özlememe rağmen sık sık görüşemiyoruz malum okullar ve işler... Sadece işteyken denk gelebiliyoruz ondada işlerle meşgul olduğumuzdan şöyle rahat rahat dedikodu bile yapamıyoruz...
Kendimden bu kadar bahsettikten sonra artık benim hikayeme geçelim diyorum. Nasıl olsa beni zamanla tanıyacaksınız. Hadi size iyi okumalar :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAM MI? DEVAM MI?
Teen Fictionhayatınızın en mutlu günlerinden birindesiniz, doğum gününüzde ve sizin için büyük bir surpriz parti düzenlenmiş. her yerde balonlar, pastalar, eğlenen insanlar ve muhteşem bir müzik... tamda eğlencenin ortasında bir ses... bir silah sesi... ve hay...