TAMAM MI? DEVAM MI?

14.BÖLÜM

bölüm geç geldiği için kusura bakmayın. hem bayram hemde öncesindeki malum işlerden dolayı yazamadım. umarım beğenirsiniz. beğendiğiniz yada beğenmediğiniz yerler hakkında bana ulaşabilirsiniz. iyi okumalar.  

________

multimedya

fotoğraf melisa(temsili)

video 'Whitney Houston with Enrique Iglesias - Could I Have This Kiss Forever(Bu öpücük sonsuza dek sürebilir mi?)' özellikle havuz sahnesinde dinlemenizi tavsiye ederim.

_______

emir'den

gönderen: duyarlı prenses

yarın akşam bizim evde bir parti vereceğim. gelirsen sevinirim.

telefonumda gördüğüm, sadece iki cümleden oluşan mesaj beni oldukça şaşırtmıştı. hatta bir ara yanlış göndermiş olabileceğini bile düşündüm. demek ki numaramı rehberine kaydetmişti. bunu düşünmek beni gülümsetti. 

Bugün babamın yanında staj yapma günlerimden biriydi. Bu nedenle hızlıca duşumu alıp kotumu ve beyaz tişörtümü giydim, saçımı doğal dağınık halinde bırakmayı sevdiğimden şekillendirmedim. Güneş gözlüğü takıntım vardı bu nedenle tasarım gözlüklerimden mavi olanını alıp  şirkete gitmek için evden çıktım. Neyse ki arabam servisten gelmişti. Aslında arabamın serviste olmasına karşın istesem babam bana araç gönderebilirdi ama geçen gün melisayla biraz daha vakit geçirmek istemiştim. Normal şartlar da pek kızlarla konuşmamaya çalışırdım çünkü geneli ya dış görünüşe yada paraya bakarlardı ama melisa bana bakmıyordu bile. Beni en çokta bu onunla konuşmaya itiyordu. melisanın kim olduğunu nasıl biri olduğunu öğrenmek istiyordum. yarın ki partiye gitmeliydim. arabama binip şirkete doğru yol aldım. sanırım yine biraz geç kalmıştım. babama görünmeden odama çıktım. gereksiz bir tartışmayı kaldıramayacak kadar neşeliydim bugün. hatta bir ara ıslık çalmaya bile başladım.

 her ne kadar keyfimi kaçırmak istemesem de yapılacak çok iş vardı. öncelikle yeni çıkartacağımız ürün üzerine odaklanmam gerekiyordu. iki ay önce mali sorunlar nedeniyle üretimine ara vermiştik ancak şirket bu ay atağa geçmişti. nereden geldiği belli olmayan iki milyon dolar vardı. ısrarla babama sormama karşın söylememesi beni endişelendiriyordu. bir hafta sonra okulun tatile girecek olması iyiydi bu  şekilde şirketle daha fazla ilgilenebilecektim. en azından babamın ne haltlar karıştırdığını bilmek istiyordum.  

tam bilgisayarıma gömüldüğüm sırada kapı çalındı.

"girin."

"ne haber bro ne yapıyorsun? seni şirkette göremez oldum iyice." diyerek lakayt bir tavırla furkan girdi içeriye ve kendini koltuklardan birine attı. reina da ki olaydan beri görüşemiyorduk.

"iyidir dostum. bensiz buraları iyi idare ediyormuşsun diye duydum bende." diyerek gülümsedim. "bu arada benim için bir şeyi araştırmanı istiyorum Furkan ama aramızda kalacak özellikle babam bilmesin."

furkan "tamam abi. sen mevzuyu anlat." diyerek ciddiyete büründü. 

"babam bir işler karıştırıyor Furkan. nereden geldiği belli olmayan iki milyon dolar var. kayıtlara eski fabrikalardan biri satılmış gibi geçmiş ama ben fabrikanın hala bizde olduğunu biliyorum. senin görevin bu paranın nereden geldiğini bulmak."

"bu biraz zor olacak ama öğrenmeye çalışacağım. belki de gerçekten satmıştır."

"satmadı biliyorum. sana güveniyorum furkan.  bundan semihe bile bahsetmek yok. sadece ikimiz."