#multimedya da melisanın partide giydiği kıyafeti, saçı ve makyajı var.
video da ise demet akalın dan bu benim partim şarkısı. parti şahnelerinde arkadan fon müziği olarak çaldığını hayal edebilirsiniz. yada istediğiniz herhangi müziği de seçebilirsiniz.#
iyi okumalar...
mell'den
ikimiz birlikte suya batarken kim bilebilirdi ki üzerime düşeceğini? resmen suyun içinde üzerimde yatıyordu hayvan, neyse ki o filmlerdeki gibi ağır çekim yaşamıyoruz da, hızlıca yukarı çıkıp beni de kendine çekti. aslında yüzmeyi biliyordum yani bebekliğimden beri yüzerim ki ben. suyun yüzeyine çıkıp tam 'niye çekiyorsun, ben kendim çıkarım.' diyecektim ki birden beni öptü.
"hösst ulan sen kimi öpüyorsun? sen kendini ne zannediyorsun ya?" dedim sinirlenerek.
emir "melisa, abartma sadece yanağından öptüm." dedi gülerek.
iyi de nasıl abartmayayım ki? insan öyle aniden öpünce bir şaşırıyor yani. hem ne gerek vardı şimdi böyle bir şey yapmaya?
"başka neremden öpecektin ki zaten pislik. neden öptün beni hemen söyle?"
"yanii çok daha farklı yerler var ama neyse. sadece çok tatlı görünüyordun. yani saçın falan ıslakken. hem ne var yani yasak mı canım?"
"olum git sapıksı düşüncelerini başkalarının üzerinde kur. yoksa elimde kalacaksın." emire sinirli sinirli bakarken teomandan sıkıntılı bir iç çekiş duymamla hala havuzda olduğumuzu fark ettim. hızlı hareketlerle havuzdan çıktım emirde beni takip etmişti. sonra ikisini de karşıma alıp "madem erken geldiniz o zaman kolumun iyileşmesi şerefine düzenlediğim partide bana yardım edeceksiniz. teoman sen catering firmasıyla temasta ol gecikme istemiyorum. emir sende bahçe süslemeleriyle ilgilen yeteri kadar malzeme var ama yinede lazım olursa bana haber verirsin. herkes görevini anladı mı?" diye sordum.
teoman "emredersiniz patron. görev anlaşıldı." dedi gülerek. emir ise her zamanki gevşekliğiyle "ben anlamadım. bir üzerim ıslak farkındaysan iki biz çalışırken sen nerede olacaksın?" dedi.
"onu beni sinir etmeden önce düşünecektin. kıyafet işini kendin hallediverirsin ben parti kızı olarak hazırlanacağım tabi ki size yardım edecek halim yok ya." dedim sinir bozucu bir gülümsemeyle. birazcıkta ben güleyim ama değil mi? son gülen iyi güler işte.
onlara gerekli talimatları verip hazırlanmak için eve girdim. kuaförü eve çağırtmıştım bu yüzden öncelikle kıyafetimi giymek için giyinme odama gittim. artık yaz geldiği için havuz başında olacağı için üzerime hafif bir şeyler giymek istiyordum.uzun, şifon, straplez, pembeli elbisemi giydim. ayağıma da ten rengi yüksek topuklu ayakkabılarımı giydim. saç ve makyajımı da gelen kuaföre yaptırdıktan sonra iki saattir çocuklardan ses çıkmadığını fark ettim. neler yaptıklarına bakmak için aşağı indiğimde teomanın bahçede oturduğunu gördüm. yanına gidip " neler yaptın bakalım teo?" diye sordum.
"catering şirketi yarım saate gelecek her şeyi hazırlamışlar. bende onları bekliyordum."
"aferin teo gözüme girdin." diyerek gülümsedim. sonra aklıma emir geldi bahçe düzenlemesi yapılmamıştı ve emir ortalıkta yoktu. "teo emir nerede? bahçeyi de süsletmemiş."
"ya ona bir telefon geldi ve aceleyle çıktı. süsletme işini de bana bıraktı, bende birazdan ona başlayacağım." dedi sıkıntılı bir sesle. demek emir bey kaçtı. insan bari bir haber verir.
"neyse o zaman sen onu boşver ben hallederim bahçe işini." diyerek oradan uzaklaştım. aslında arayıp sorabilirdim nerede olduğunu ama kimin umrunda yani? banane kaçarsa kaçsın. illaki ödetirim ben ona bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAM MI? DEVAM MI?
Teen Fictionhayatınızın en mutlu günlerinden birindesiniz, doğum gününüzde ve sizin için büyük bir surpriz parti düzenlenmiş. her yerde balonlar, pastalar, eğlenen insanlar ve muhteşem bir müzik... tamda eğlencenin ortasında bir ses... bir silah sesi... ve hay...