melly'den
"evet melisacım pasif egzersizleri neredeyse bir aydır yapıyoruz. artık seninde kolunu çalıştırmaya zorlaman gerek." dedi fizik tedavi doktorum İmren Hanım. çıtı pıtı sevimli biriydi.
"ben kolumdan vazgeçtim artık tek istediğim bunu yapanı bulmak."
"bence bunu yapandan intikamını alman için bu çok güzel bir fırsat. kolunun iyileştiğini görünce eminim yıkılacaktır." doktorun bunu demesi üzerine bana bunu yapanın beni izliyor olma düşüncesi kaslarımın gerilmesine neden oldu.
"şimdi elimi sıkmaya çalış. başla bakalım." ne kadar denesem de elim kıpırdamıyordu.
"boşuna zorlamayalım İmren Hanım, kolumun hiçte kıpırdamaya niyeti yok." bir saat daha boşuna uğraşlardan sonra hastaneden çıkmak için hazırlanıyordum ki teoman yanıma geldi.
"nasılsın melisa? bir gelişme var mı kolunda?"
"hayır, hala aynı hissizlikte." dedim bıkkınlıkla. "ee senin ameliyatın falan yok muydu?"
"yeni çıktım. istersen gel biraz bizim odada laflarız hem dinlenmiş olursun sende."
aslında biran önce eve gidesim vardı ama yinede teklifini geri çevirmek istemedim. beraber nöroşürürji servisinde ki doktor odasına gittik. genişçe bir odaydı ve gayet ferah bir yapısı vardı. oda boştu karşılıklı duran kırmızı koltuklardan birine oturdum, teoman da karşıma oturmuştu. öyle havadan sudan bahsediyorduk ki kapı açıldı ve içeriye iri dalgalı, kahverengi saçlı uzun boylu bir kız girdi.hiç bir şey demeden teomana doğru ilerledi ve gözlerini bana dikip "teomancığım senin ameliyat raporunu yazman gerekmiyor muydu şekerim?" dedi. bakışları sanki önünden yemeği kapılan vahşi bir kaplanın ki gibiydi.
teoman "önce biraz dinleneyim müsaadenle Yeliz daha yeni çıktım ameliyattan." dedi. yüzünde anlayamadığım bir endişe vardı sanki.
adının yeliz olduğunu öğrendiğim kız, teomana emir verilişine bakılırsa asistan şefi olmalıydı. bende zaten oturmaya çok hevesli olmadığımdan eve gitmeye karar verdim. çantamı da alıp koltuktan kalktım ve teomana dönüp " ben artık gitsem iyi olacak." dedim. teomanda sıkıntılı bir ifadeyse başını 'tamam' anlamında salladı. gitmek için kapıya doğru yürürken "ben seni tanıyorum." dedi yeliz arkamdan. aslında kızı umursamayıp yürümeye devam etmek istedim ama açıkcası merakta etmiştim. arkamı dönüp "nereden tanıyorsun?"dedim. o esnada teoman ayağa kalktı ve yelize dönüp "benzetmişsindir yani nereden tanıyacaksın ki. hem insan insana benzer derler." dedi, belkide haklıydı.
"hayır, hayır ben seni daha öncede gördüm buna eminim. görsel hafızam kuvvetlidir benim. ismin neydi senin?" diye sordu yeliz.
tam cevap verecektim ki teoman garip bir şekilde "sen eve gitmiyor muydun melisa ya hadi annen merak eder sonra." diyerek beni kovmaya çalıştı.
bu konuşmanın sonu nereye varacak acaba diye düşünüp merak içinde "adım melisa ama arkadaşlar bana melly der." dedim.
teomanın yüzünde acı bir ifade oluşurken yelizin yüzü aydınlandı gibi oldu. "tamam, şimdi hatırladım işte. sen üç yıl önce kaza yapan kızsın dimi. hani kazada iki kişi ölmüştü." dedi yeliz.
tam birşey diyecektim ki teoman yine araya girdi ve "tamam işte hatırladı. sen artık git melisa." dedi, bu çocuk kafayı yedi bence.
"bir dakika teoman" deyip yelize döndüm "evet kaza yapan benim ama bir yanlışın var iki değil bir kişi ölmüştü oda şofördü." dedim.
"yanılıyorsun melisa çünkü ölen çocuğu hatırlıyorum hatta seninle aynı anda acile gelmişti." duyduklarım gerçek olamazdı, bir çocuğu mu öldürmüştüm? ben hâlâ olayın şokunu yaşarken yeliz konuşmaya devam ediyordu ama başım dönmeye başlamıştı. "sanırım on yaşındaydı ve durumu bayağı ciddiydi.her yerine cam girmişti ve ameliyata dayanamamıştı. sen tabi o anda bayg..." yelizin sesi gittikçe derinden gelmeye başladı. sanırım bayılacaktım. yakınımdaki bir sandalyenin yaslanma yerine dayandım. soğuk soğuk terlemeye başlamıştım. teoman durumumu fark etmiş olacak ki yanıma geldi. "melisa iyi misin? gel şöyle otur." diyerek sandalyeyi gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAMAM MI? DEVAM MI?
Teen Fictionhayatınızın en mutlu günlerinden birindesiniz, doğum gününüzde ve sizin için büyük bir surpriz parti düzenlenmiş. her yerde balonlar, pastalar, eğlenen insanlar ve muhteşem bir müzik... tamda eğlencenin ortasında bir ses... bir silah sesi... ve hay...