Uyandığımda kafası göğsümde olarak uyuyan Baybars'ı görünce yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Annemin arayıp bu gece gelemeyeceğini, dikkatli olmamı söylediğinde Baybarsın eve gitmesini engellemiştim. Resmen bir bebek gibi yatıyordu kucağımda. Ona iyice sarılıp kısa olan saçlarını okşadım. Acaba uzatsa nasıl olurdu diye düşünürken, kucağımda kıpırdanan adama odakladım. Kafasını kaldırarak bana baktı.
"Günaydın"
"Günaydın bebeğim" diyerek boynumu öptü.
"Aç mısın?" Gülümseyerek yanıt verdim.
"Evet" tam kalkacakken onu geri çekerek kucağına uzandım.
"Besle beni babacık"
"Kışkırtma ben Aşkım" gülümseyerek kafamı göğsüne yasladım.
"Ne yemek ister benim oğlum" kafamı kaldırarak ona döndüm.
"Canım süt çekiyor, fakat evde hiç süt yok, ne yapsak ki?" yanaklarımı sıkarak beni sertçe öptü. Beni yatağa yavaşça bırakarak kalktı.
"Ben gidip bir şeyler hazırlayayım yoksa bu gidişle daha bi sertleşeceğim" mızmızlanarak doğruldum.
"Ama süt?"
"Aşkım sabah sabah sana sakso çektirmeyeceğim" odadan çıkarak kapıyı yavaşça kapattı. Doğrularak yataktan ineceğim sırada deliğimin zonklamasıyla acı bir şekilde inledim. Hızlıca odaya dalan endişeli Baybars'a baktım.
"İyi misin?" Diyerek hızlı bir şekilde endişeyle yaklaştı bana.
"İyiyim iyiyim sadece şey"
"Bebeğim uzan bakalım ben seni rahatlatacağım" ne olduğunu anlamış olacak ki altımdaki boxserı yavaşça çıkarttı. Başparmağını içime yumuşak bir şekilde yollayarak içimde biriken menileri çıkartmaya başladı. Her ne kadar yavaş bi' şekilde yapsada canım çok yanıyordu. Bir kaç hareketten sonra içimde biriken tüm meniyi dışarı çıkartmıştı. Az da olsa rahatlamıştım.
"Sen uzan ve dinlen sadece" saçlarımı okşayıp odadan çıktı. Hiç hareket etmeden uzanmak canımı çok sıkmıştı. Kafamı yana çevirip uzanmışken gözüme çarpan telefonla duraksadım. Baybars'ın telefonu.
"Ama hayır, ben yapamam, ben yoo. ben ııı"
"Yok amınakoyim daha yeni altında kıvrandığım adamın telefonunu mu kurcalayacaktım"
"Ne kurcalaması be aşkım, bir şeye bakıp bırakacaksın, o kadar büyütme" kendi kendime ikileme girerken telefona uzanıp aldım. Hadi bakalım Bars bey. Bismillah diyerekten girdim telefona. Oyy kurban şifre katmamış canım kocam.
"La, la bu ne la" ana profili görmemle ağzım beş karış açılmıştı. hafif bi' kahkaha attım. Bu ona askerdeyken attığım fotoğraftı...
Galeriye girdiğimde kendi çekmiş olduğu kedi fotoğrafları ve bir kaç silah fotoğrafı vardı. WhatsApp'a girerek kimlerle yazıştığına baktım. Tabi ki de yazışmaları okumayacaktım. WhatsApp'tan çıkıp telefonu kenara bıraktım. Bars elinde bir tepsiyle odaya girdi. İlerleyip yatağa oturarak tepsiyi kucağına aldı.
Off keşke beni de, neyse.
Gördüğüm şeyle yüzümü büyük bir gülümseme kapladı.
"Süt almışsın"
"Canın çok çekmişti" hafif bi' kahkaha attım. Off dünkü çığlıklarımdan dolayı sesim kaymıştı ya.
"Keşke biberona katsaydın" düşünür bi' edayla bana bakmıştı.
"Hiç aklıma gelmedi, bir dahaki sefere o zaman" diyerek bardaktaki sütü bana içirmeye başladı.
"Bir daha ki sefere daha farklı şeyler içmek isterim yalnız" ilk önce yandan bi' gülümsedi daha sonra kafasını kaldırarak bana baktı.
"Arsız velet" diyerek beni bir güzel besledi.
Yemek yedirdikten sonra bütün gün sadece bir bebek sever gibi sevdi beni...
____
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
