İyi okumalar 🤍
"Sen kimsin?"
Havada kalan ellerim duyduğum iki kelime ile pes ederek yere düştü. Vücudumu ateş kaplamıştı.
İçimden yanlış duymuş olmak için dualar ediyordum.
"Cengin hiç komik değil bak."
Ağladığım için düzgün bile konuşamamıştım. Hala şaka yaptım demesini bekliyordum. Ama demiyordu.
Bana cevap vermek yerine Agir babaya baktı. Gözleri ile ne oluyor diyordu. Agir baba bile ne diyeceğini bilememiş olayı idrak etmeye çalışıyordu.
"Oğlum eşin Anıl. Nasıl tanımazsın."
Beni gösterdiği havadaki eli ile çaresizce Cengin'i izledi. Oda bir şey demesini bekledi. Ama Cengin sadece susuyordu. Tepki bile vermiyor bol boş bakıyordu. Herkes birbirine anlamsızca bakmaya başlamıştı.
Ondan ses çıkmazken sımsıkı yumdum gözlerimi. Bir adım geriye gittim sonra bir adım daha.
"Cengin oğlum saçma sapan hareketler yapma. Bak çocuk perişan oldu hastane köşelerinde. Sarılın özlem giderin hadi"
Duran abi sakin tutmaya çalıştığı sesi ile konuştu. Onun sesini duyunca kapalı gözlerimi açmıştım.
Benim yanımda olduğunu hissetmek içimi rahatlatsada bu kısa sürmüştü. İçine düştüğüm durum nefes almamı bile engelliyordu.
Cengin bir bana baktı birde Duran abiye. Tekar bana döndü ve iyice süzdü. Ardından kaşlarını çattı ve konuştu.
"Onu tanımıyorum abi."
"Oğlum ne demek hatırlamıyorum. Bizi nasıl hatırlıyorsun."
Duran abinin çıkışı ile Cengin sakinleşmek için derin bir nefes aldı. Sanki o unutulmuş gibi.
"Bilmiyorum. Ama onu hatırlamıyorum." diye yineledi.
Yüzümü buruşturdum. Kalbime bir sızı saplanmıştı. Sanki bıçak yarası gibiydi. Ama daha derindi, en derinlere batıyordu. Her seferinde daha da acıtıyordu.
Hem onun sesinin özlemi hemde sarf ettiği kelimeler ruhumda delikler açıyordu. Tek başıma asla kapatamayacağım delikler.
Beni hatırlamaması onu bir yıldır beklememden hatta onun öldüğünü söylediklerinden bile çok acımıştı.
Yanaklarıma yaşlar süzülürken kafamı salladım ve gülümsedim.
"Sizi hatırlıyor. Ama ben yokum. Aklından da zihninden de tamamen silinmişim."
Gülümseyerek baktığımda kafayı yemişim gibi gözüktüğüme emindim. Elimin tersiyle yaşları sildim. Ama yine aktı.
Onunla göz göze geldim. Tamamen bir yabancıymışım gibi bakıyordu. İçinde bulunduğumuz durumu oda sorguluyordu.
Artık beni tanımadığa emindim. Bana daha önce hiç böyle bakmamıştı. Gözlerinden geçen o duygu belli ediyordu kendini.
Ayakta duramayacağımı anlayıp sendelediğimde Baran hızlı adımlarla yanıma geldi. Koluma girmişti.
Suratımı izlerken bana ne kadar acıdığını gördüm. Bende bana acıyordum. Kimsesizliğime, halime en çok da çaresizliğime acıyordum.
Agir baba şaşkınlıkla olanları izlerken sonunda konuştu.
"Şimdi sen Anıl oğulun kim olduğunu bilmiyor musun?" dedi.
Cengin karasızca kafasını salladı. Agir baba açık ağzını kapatıp eliyle ani bir hareket yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzi - GAY
Romance-rhyme- *Bu hikaye eşcinselliğin yasal olduğu bir Türkiye'de geçmektedir.* Geçmiş ve gelecek konuludur.