13-Pes Et

411 32 10
                                    

İyi okumalar 🤍

Hazırladığım odaya son kez göz gezdirip gururla gerindim. En son iki gün önce gördüğüm kocam için sürpriz hazırlamıştım. Cengin o konuşmadan sonra gitmişti ve iki gündür şirkette sabahlıyordu. Beni görmek istemediği için bunu yaptığı düşüncesi tabii ki de her gün daha da üzüyordu beni. Ancak bu sabah Zerrin anneye eve uğrayacağını söylemişti. Bende onun için bir şeyler düşünmüştüm.

Madem o beni hatırlamadığını söylüyordu bende ona kendimi hatırlatacaktım. Pes etmek yoktu.

Çok düşünmüştüm. İki gündür gözüme uyku girmiyordu. Sürekli ağlıyordum. Ve artık farkına varmıştım ki ağlayarak bir şey elde edemezdim. En azından çabalamam gerekiyordu.

Bu güne kadar çektiğimiz bütün fotoğrafları odanın her yerine asmıştım.O baktığını söylese de ben bende olanları çıkartmıştım. Bunlar en özel anlarımızı içeriyordu.

Ardından bana aldığı ilk çiçek, benim ona aldığım oyuncak araba ve anısı olan bütün eşyalarımızı odaya yerleştirdim.

Odanın her köşesi anılarımız ile doluydu.

İşim bitince dolaba ilerledim yavaşça. Kapaklarını açıp en alt gözdeki kilitli kutuyu çıkardım. Elime kutudaki fotoğrafları aldım. Cengin'i ilk gördüğüm gün çekilmiş olan fotoğraflara baktım sessizce. Oradaki gazetecilerden rica etmiştim. Almak hiç kolay olmamıştı.

Dolan gözlerimi elimin tersi ile silip
fotoğrafları girişteki masaya yerleştirdim. Görmemesi imkansızdı.

Aynada kendimi süzdükten sonra onun bana hediye aldığı parfümü boca ettim üstüme. Bu kokuya bayılıyordu.

Her şeyi halledip odadaki koltuğa oturdum. Şimdi bekleme zamanıydı.

Yaklaşık bir saat odada onu bekledikten sonra kapım tıklatıldı. Cengin olduğunu düşündüğüm için heyecanla "Gel." dedim.

Tahmin ettiğim gibi Cengin'di. Şirkette sabahladığı için kırışmış takım elbisesi ile içeriye adımladı. Yorgun bakışları ilk önce odayı turladı sonra beni buldu. Merakla baktım yüzüne. Ne düşünüyor merak ediyordum.

"Hoşgeldin." dedim heyecanla.

Tam gözlerimin içine bakarken başını salladı sadece. Ardından yavaşça üzerindeki ceketi çıkartıp giysi odasına doğru ilerledi. İçeri sadece ceketini bıraktıktan sonra yanıma geldi.

Özenle hazırladığım odada gözleri turlarken yüzü ifadesizdi. Ona aldığım oyuncak arabada bir kaç saniye bakışlarını sürdürsede çok geçmeden tekrar odaya döndü. Gözü tanıştığımız ilk gün ki fotoğrafta takılı kaldı. Ardından fotoğrafı eline aldı.

"Bu günü hiç hatırlamıyorum." dedi bana dönüp.

Burukça gülümsedim ve "Tanıştığımız ilk gün çekildi." dedim. Başını hafifçe sallayıp biraz daha fotoğrafa baktı. Sonra tekrar yerine koyup bana döndü.

"Ben biraz konuşmak istiyorum." diye atıldım hemen.

Beklenti ile suratına bakarken başını salladı hafifçe ve eliyle odada ki koltuğu gösterdi. Onun komutu ile koltuğa oturdum. Benim hemen ardımdan Cengin de yanıma oturdu.

"Ben özür dilemek istiyorum Cengin."

Sözlerim ile afalladığı bariz bir şekilde ortadaydı. Belli ki beklemiyordu.

"Ne için?"

Ciddiyetle sorduğu soruya gülümsedim. Mimikleri eski Cengin gibiydi.

"Seni çok zorladım. Sonuçta beni hatırlamamak senin suçun değil. Ben sürekli sana baskı yapmak yerine hatırlaman için yardımcı olmak istiyorum."

Cengin afallamış bir şekilde bana bakıyordu. Şuan onu öpmek için her şeyimi verebilirdim ama onun isteği dışı bir şey yapamazdım.

"Teşekkür ederim. Açıkçası beklemiyordum."

Gülümsemeye çalışarak elimi enseme götürüp utançla kaşıdım. Cidden beni takıntılı bir manyak olarak görüyordu. Gerçi konu o olunca öyleydim.

"Aslında bende bugün eve seninle konuşmak için uğradım."

Kaşlarım çatılırken beklentiyle yüzünü izlemeye başladım. Ondan da bir adım almak tuhaf gelmişti. Umarım günün sonunda yine ben ağlamazdım.

"Ben boşanma kararı aldım."

Duyduklarım ile afallarken belli etmemek adına gülümsemeye çalıştım. Ama Cengin çoktan anlamıştı.

"Hemen asma yüzünü. Bir sözüm bitsin." Başımı sallayarak devam etmesi için onu onayladım.

"Dediğim gibi boşanma kararı aldım. Çünkü tanımadığım biri ile evli kalmak bana tuhaf geliyor. Ama annem çok fazla ısrar etti. Onun için bu evlilik kararımı şimdilik erteliyorum. Sende artık bu çabana bir son ver Anıl. Böyle şeyler yapma. Bunları gözüme sokma. Ben bu resimlere kaç kere baktım ama yok olmuyor. Bana daha çok zarar veriyorsun. Sadece zamana bırakalım."

İnanın şu an deli gibi ağlayıp tepinmem gerekiyordu ama hayır. Benimle hala evli kalma düşüncesine bile tamamdım ben. Zaman mı istiyordu? Beklerdim. Bir sene boyunca uyanmasını nasıl beklediysem, bir sene de beni hatırlamasını beklerdim.

Ben Cengin için her şeye hazırdım.

"Şimdi bu eşyaların hiçbiri hatırlamana etki etmedi mi?"

"Maalesef. Sana da bu yüzden bir son ver buna diyorum."

"Peki ama bir şartım var."

Yine beklemediği için kaşları çatılmıştı ama bunu umursamadım.

"Ne?"

"Benimle evli kaldığın sürece kimse ile görüşmeyeceksin."

"Eğer Nazlı olayını diyors-"

"Nazlı veya bir başkası farketmez. Benimle evli kalcaksan bu süreçte başka biri ile görüşmeyeceksin. Bende hatırlatma çabalarına son vereceğim."

Yalan. Sadece azaltacağım.

"Peki. Olması gerekende bu zaten."

Başımı salladım sadece. Ardından Cengin ayaklandı. Merakla ona bakındım.

"Çok yorgunum da üstümü değiştirip yatacağım."

"Koltukta mı?"

"Hayır. Yatakta uyuyacağım."

Bunı Zerrin annenin istediğini bilmeden heyecanımı bastırmaya çalışarak sakince onayladım onu. Allah'ım bu düşünce bile beni öldürebilirdi. Bir yıl. Koskoca bir yıldır ona sarılarak uyuyamıyordum. Bu hissi unutuyordum galiba. Belki bugün izin verirse ona sarılabilirdim. Boşversene! Uyuyunca gizlice sarılcaktım.

Ardından o rahat uyumak için duş almaya bense boşuna hazırladığım odayı toplamaya başladım. Neyse önemli değildi. Böyle böyle yavaş yavaş hatırlatacaktım Cengin'e kendimi. Bu süreçte birkaç eşya düzenlemişim sorun olmazdı. Sonuçta bu boşuna hazırlanmış oda sayesinde aynı yatakta yatacaktık.

Yine emekleri boşuna gitti yavrumun ya.

Oy vermeyi unutmayınız plis

Geçmişin İzi - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin