Size söz verdiğim gibi olaylı bir bölüm karşınızda...-defne
Sabah erkenden uyandım. Nden uyandım lan ben bugün cumartesi!!! Haliyle kendime gelmem biraz uzun sürdü. Sonrasında hemen tuvalete koştum. Aynaya bakmamla çığlık atmam bir oldu. Bu nasıl bi saç lannn??? Kendimden korktum yeminle!! Uyurken ne yaptıysam. Tövbe tövbe!!! Tabi benim çığlığımı duyan annem tuvalete koştu. Ama o da beni görünce çığlık attı.
"Kızım ne oldu sana."
"Bilmiyorumm!!!"
"Hemen gel şuraya taramamız lazım şu saçlarını. Cadıya dönmüşün be!!"
Annem ve saç taramak. 2 saatten kısa sürmez. Bol acılı ve göz yaşartan bir işlem. Ama yapmak zorunda mıyım?? Kesinlikle!!!
Tam tahmin ettiğim gibi iki buçuk saat sürdü ama sonucu diğerine kıyasla muhteşemdi!!!
Bende pijamalarımı falan değiştirdim, tam telefonumu alıp televizyon karşısındaki en rahat yere uzanmıştım ki Nico'dan mesaj geldi:
Buluşmamız gerek!!! Sana acilen bir şey söylemeliyim. ACİL!!!
Bu kadar acil olan ne olabilirdi ki? Feci kıllandım bu işten. Ama merak etmedim de değil yani. Bende hemen tamam diye bir mesaj attım. Oda buluşacağımız kafenin yerini mesajını attı. Hemen odama çıkıp bir kot pantolon bir tişört giydim, çantamı aldım, ayağımada vanslarımı giydim ve telefonu alıp çıktım. Ömer Amca izinliydi. Ayrıca hafta sonu olmasına rağmen trafik vardı. Bende yürümeye karar verdim. Normalde üşengeç bir insan olduğumdan yürümeyi pek sevmem. Pek mi?? Biz şunu hiç sevmem yapalım. Nefret ederim yürümekten. Çünkü üşengeç olmak bunu gerektirir. Ama kırk saat taksi bekleyemezdim. Üşengeç olduğum kadar sabırsızımdır da.
Her neyse ben kendi kendime konuşa konuşa kafeye vardım. Çok hoş biryerdi. Tam içeri adımımı attmış ve Nico'yu aramaya başlamıştım ki mesaj geldi. Ama bu sefer Berk'ten:
Nerdesinn?? Sana birşey söylemeliyim.ACİL!!! Buluşalım.
Bu ne böyle?? Herkes birşey söylemek için bu günü mü bulmuşş??Neyse diye düşündüm ve tamam diye bir mesaj attıktan sonre onada bu kafenin adresini gönderdim.
Biraz daha bakındıktan sonra Nico'yu gördüm ve yanına ilerledim. Şöyle bir baktımda sanki Berk daha yakışıklıydı beee. Beni görünce gülümsedi ve hemen ayağa fırladı:
''Hoşgeldin.''
''Hoşbuldum.''
''Liva ben açık olucam. Artık dayanamıyorum. Iııı şey... Ben seni geri istiyorum.''
Neeee beni geri mi istiyosun??? Yok gülüm yok ben seni istemiyorum. Aslında sen fok balıklarının yanına git onları mutlu et onlar çok yanlız. Ne diyom lan ben ben??? Ne diyo lan bu çocuk??? Ne oluyo lan burdaaa??? Tam ben böyle saçma şeyler düşünüyordum ki Nico uzandı ve dudakları benimkileri buldu...
BERK'İN AĞZINDAN
Sonunda karar verdim. Liva'ya onu sevdiğimi söyliycem. Kararım kesin artık bu iş bitmeli. Hemen Liva'ya mesaj attım. Bir kafedeymiş bana yerini mesaj attı. Hemen bir pantolon bir tişört giydim. Sonra arbama atlayıp bir çiçekçiye gittim. Üç kırmızı gül aldım. Çünkü bunun anlamı seni seviyorum demekti...
Hemen kafaye sürdüm arabayı. İçeri daldım ve bir baktım Liva Nico'yla öpüşüyo. NEEEEEEE!!!! LİVA NİCO'YLA MI ÖPÜŞÜYOOO!!!!!
