19 💫

421 63 173
                                    

.

.

.

"Öyle işte."

"Ne yani şimdi sen ve Yoongi hyung..." dudaklarını öne büzmüş bir şekilde dinliyordu beni.

"Jimin ne oldu? Bir sorun mu var?"

"Hayır yok yok aksine sizi çok yakıştırıyordum zaten. Ama buna alışmam biraz zaman alacak gibi hem gerginliğimin sebebi şirket öğrenirse ne tepki
vereceğini bilmiyoruz endişeleniyorum."

Ellerimi yumuşak saçlarına daldırıp okşadım, Jimin her zaman bizi düşünüyordu. Bir insan nasıl bu kadar masum ve iyi olabilir diye
düşünüyordum bazen. Hiçbir zaman ne yaparsam yapayım beni yargılamamış her zaman beni desteklemişti.

"Çok kafana takma Jimin şirkete söylemeyi düşünmüyoruz yani... Şimdilik"

"Hoba!"

Yoongi gözleri hafif Kısık bir şekilde koltuğa gelip yanıma oturmuştu. Arkadan hafif temas etmeye çalışıyordu. Jimin görmesin diye gizli yapıyordu bunu ama Jimin'in bildiğini bilmiyordu.

"Yoongi hyung"

"Efendim Jimin"

Jimin bana kısa bir bakış atmıştı sanki onay bekliyormuşcasına, ne söyleyeceğini anlayıp kafamı olumlu anlamda salladım.

"Iıı.. şey"

"Çabuk söyle her an uyuyabilirim."

Yandan bir bakış atıp bir insan nasıl her an her yerde uyuyabilir diye düşünmeden edemedim.

"Rahat olun"

"Ne?"

"Yani hoseok hyung ile rahat olabilirsiniz benim yanımda."

"Tamam Hoseok gel" yüzüme yaklaşıp dudaklarıma yaklaşmaya başladı.

"Napıyorsun Yoongi?"

"Rahat oluyorum Hoseok"

Ben Jimin'e söylemesem bile Yoongi hiç saklamaya meyilli değildi. Utanmasa herkesin önünde yapışacaktı bana.

Jimin bu halimizi gülerek izliyordu. Ben ise ona bakarken utanıyordum sanırım üyeler öğrenirse utanmaktan yerin dibine girerdim. Daha açıklamadan Yoongi her şeyi açığa çıkarıyordu bile.

Yoongi ciddi bir ifade takınıp konuşmuştu. "Anlamadım Jimin niye rahat olalım?"

"Aa şey sen ve Hoseok hyung... Birlikte olduğunuzu biliyorum saklamanıza gerek yok."

"Ayh bende ciddi bir şey sanmıştım. Ne geriyorsun insanı zaten bugün yarın söylecektik Jimin." verdiği tepkiye şaşırsam mı bilemedim. Sonradan Yoongi'yi ne zaman anladığımı düşünüp beynimin içinden 'hiçbir zaman' cevabını alınca şaşırmayı es geçtim.

"Ben gideyim Namjoon Hyung beni çağırıyordu." Jimin sırıtarak bize el sallayıp bir anda koşar adım gitmişti yanımızdan.

"Yoongi"

"Hmmm söyle"

"Bugün kanepede uyuyacaksın."

Umursamaz tavrı bazen can sıkıyordu, bir insan nasıl bu kadar umursamaz olabilirdi?.. yanımdaki yastığı alıp üstüne attım ve yan koltuğa geçip telefonum ile ilgilenmeye başladım.

Yoongi rahat durmamıştı. Yanıma gelip koluma sarılmış bir vaziyette bana küçük bir çocukmuş gibi bakıyordu. Çok tatlı görünüyordu her an yiyebilirdim ama 'az sabret Hoseok dişini sık azıcık' beynimin içinden gelen ses sayesinde kendimi tutmuştum. Yoongi boynumu öpmeye başladığında hafif geriye giderek ondan uzaklaşmaya çalıştım ama Yoongi'yi ne durdurabilirdi ki? Bedenimle bedenini birleştirmiş bir şekilde üstüme yatmıştı.

YIL SONU TAVUĞU - Sope |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin