8

2.6K 275 246
                                    

Sunoo'dan

Riki ile birkaç saat takıldıktan sonra gitmesi gerektiğini söylemişti. Bende özel bir şey vardır belki diye düşünüp sorgulamamıştım. Okulun bittiği saatte ayrıldığımız için okula doğru ilerlemiştim. Hyunjin ve Jungwon'dan çantamı almalıydım.

Okul bahçesinden elinde çantamla çıkan Jungwon'u görüp el sallamıştım hafifçe. O da beni farkettiğinde Hyunjin'e bir şey söyleyerek hızlıca yanıma gelmişti gülümseyerek. Çantamı aldıktan sonra rastgele yürümeye başlamıştık birlikte.

"Cidden teşekkürler çanta için. Riki'nin çantası nerede?"

"Gelip aldı ya çantasını o. Haberin yok muydu?"

"Alışveriş merkezinde ayrıldık biz. Gitmesi gerektiğini söylemişti."

"Çıkış zili çaldığında geldi o da. Sen görmediysen arka kapıdan girmiştir büyük ihtimalle."

Riki okula bisikletiyle gelmiş ben ise 15-20 dakika boyunca yürümüştüm. Kendimi kötü hissetsemde bozuntuya vermemiştim. Ya da öyle yaptığımı sanmıştım.

"Moralini bozmasana. Belki işini sandığından erken bitirip gelmiştir çantasını almaya."

"Sorun değil ya üzülmedim. Sadece beni buraya kadar yürüttüğü için kafasını kıracağım."

"Ben seni sohbet grubuna alacaktım ya. Numaranı versene ekleyeyim hemen."

Numaramı kaydettikten sonra eve gittiğinde ekleyeceğini söylemişti.

"Yorulmadıysan birlikte parka gidelim mi? Marketten abur cubur falan da alırız."

"Arkadaşlarımla buluşacaktım aslında..."

Bahane üretmemiştim kaçmak için. Felix gün boyu neler yaptığımı öğrenebilmek için buluşma ayarlamakta inat etmişti. Onlar okuldan çıkıp metro istasyonunda bekleyeceklerdi beni.

Hevesi kırılan Jungwon'u görünce dudaklarımı büzüp düşündüm bir süre. Daha sonra da aslında düşünmeme hiç gerek olmadığını anladım. Hyunjin ve Felix zaten sevgililerdi. Hyunjin ve Jungwon da gelebilirlerdi böylelikle.

"Aslında Hyunjin ve sen de gelebilirsiniz sanırım. Felix Hyunjin'i görünce daha bir mutlu olacaktır. Seninle tanışmak isteyeceklerine de eminim hem."

"Tamam o zamann. Hyunjin'i arayayım önden gitmişti o bekle."

Hyunjin'i arayıp metroyla Suwon'a geçmesini söylemişti. Felix'in orada olacağından haberi olan Hyunjin de seve seve kabul etmişti bu teklifi. Bende grupta telefonunun bildirimleri açık olan tek kişiye yani Jake hyunga mesaj atmıştım. Hyunjin ve Jungwon'u da getireceğime dair. O da anında görmüştü mesajımı zaten.

Jungwon ile beraber metro istasyonuna doğru ilerlemeye başlamıştık. Onun parasıyla aldığımız çilekli ve muzlu sütlerimizi içerek inmiştik yürüyen merdivenlerden. Jungwon ile konuştukça her seferinde daha farklı bir hâlini görüyordum.

Mesela dersleri sadece dinliyor ve başka hiçbir şey yapmıyor. Bir de sınavlardan önce birkaç nota bakıyor ve sınıfta ilk üçe girmeyi her seferinde başarıyor. Yine yolda giderken anlattığı bir bilgi de, Hyunjin ile okulun ilk senesi birbirlerinden ölümüne nefret ediyorlarmış. Daha sonra aynı sınıfa düşünce konuşmaya başlamışlar ve şuan oldukça yakınlarmış. Riki ile de sanal oyun oynarken tanışmışlar. Heeseung hyung ve Sunghoon hyung ile de okulun futbol takımında tanışmış.

O bana kendi arkadaşlarını, ben de ona kendi arkadaşlarımı anlatmıştım. Ayrıca biz metrodayken Jake hyung mesaj atmıştı Sunghoon hyung ve Heeseung hyungun da geleceğine dair. Nereden tanışıyorlar bilmesemde birlikte olacağımıza sevinmiştim. Riki olmayacaktı tabii.

Let Me In | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin