15

2.4K 264 354
                                    

Riki'den

"Canım sıkıldı."

"Sıkı can iyidir kolay çıkmaz aslanım."

Önümde oturan Hyunjin cevap verdiğinde ensesine bir tane geçirmiştim. Yine aynı şeyi yapıp kendini yere atmasın diye kolundan tutmayı ihmal etmemiştim bu sefer.

Boş derste olduğumuz için telefonuyla ilgilenen Sunoo'ya döndüm. Birisiyle mesajlaşıyordu sanırsam.

"Sunoo-ya, oyun oynayalım."

"Siz Minjeongla oynamaya başlayın gelirim ben sonra."

Boyu yüzünden ön sıralarda oturan Minjeong hızlıca arkasına dönüp Sunoo'ya garip bir bakış atmıştı.

"Ya Minjeong günahını bile vermez bana. Hyunjin desen Felix ile konuşuyor, Jungwon ne hikmetse sorduğum her soruya Jay hyung diye başlayarak cevap veriyor, hyungların dersi boş değil. Hem sen ne yapıyorsun?"

"Sunghoon hyungların dersi de boş ki."

"Sen nereden biliyorsun?"

"Juyeon hyungla konuşuyorum çünkü."

Pes edermiş gibi sıraya bırakmıştım kendimi. Yine de Sunoo'yla konuşmak istiyordum.

"Juyeon hyung resim çizdiğinden falan bahsetmişti. Yani karalamalardan ayrı olarak resim çizmeye ilgin var mı?"

"Tabletim var oraya çiziyorum genelde."

"Oha yanındaysa göstersene."

"Okula tablet nasıl getireyim? Telefonumda olması lazım bazı resimlerin ama."

Whatsapp'dan çıkıp galerisine girmişti sonunda. Arada gördüğüm tatlı selfielere kıkırdadığımı fark edince hızlıca resmi bulup üzerine tıklamıştı.

Pembe saçlı, beyaz montlu bir erkek ve sarı saçlı, siyah montlu bir erkek sarılıyordu. Yüzünü siyah montlu çocuğun boynuna gömmüştü sarı saçlı olan. Bu küçük resim o kadar tatlı duruyordu ki telefonu elime alıp kenim incelemeye başlamıştım.

Pembe saçlı çocuk resmen Sunoo'nun aynısıydı. Sunoo'nun kışın giydiği şişme beyaz montu andırıyordu üstündeki mont da. Sarı saçlı kişiyi düşününce ilk başta aklıma Hyunjin'in gelmesiyle yüzümü buruşturdum. O olmasına imkan yoktu. Daha sonra aklıma birkaç ay önce sarı olan saçlarım geldi.

Ekrana bakarken gülümsediğimi fark edince başımı iki yana sallamıştım.

"Beğenmedin mi?"

Başını yana doğru eğip bana bakan Sunoo'yu görünce kalbimin teklediğini hissetmiştim. Küçük olmalarına rağmen içinde galaksiler bulunuyormuş gibi gözüken gözleri, fark etmeden büzdüğü dudakları ile birlikte bana bakıyordu.

"Beğendim. Çok güzel."

Gülümseyerek geri çekildiğinde cebimdeki maskeyi alıp ne olur ne olmaz takmıştım. Dudaklarımı oynatarak söylediğim şeyleri duymasına ya da görmesine gerek yoktu.

Telefon hâlâ elimdeyken gelen mesaj bildirimiyle sinirlerim bozulmuştu tekrardan.

Juyeon-Sunoo

Juyeon Hyung
Nereye kaybolduun??

Sunoo

Let Me In | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin