Yazardan
"Beni bıraktıktan sonra gittiği kişi sen misin gerçekten?"
Eski sevgilisinin Sunoo'yla konuştuğunu öğrenen Hinata konuşmuştu imalı bir gülüşle. Onun bu yaptığına karşılık Sunoo gözlerinin dolduğunu hissedebilmişti.
Bu kadar kolay bir şekilde kendini ezdirdiği için sinirlenmişti kendine. Ağzını açıp geri konuşamayacak kadar aciz olduğu için nefret etmişti bir daha kendinden.
"Laflarına dikkat mi etsen sen ya? Birlikte olduğumuz dakikadan beri laf atıp duruyorsun Sunoo'ya."
Sinirlenen tek kişi Jungwon değildi fakat bir şeyler söyleyen tek kişi o olmuştu. Sunoo bulanık görüşüyle izliyordu olanları. Hinata'nın saçlarıyla oynarken sırıtışını, Jungwon'un her an birinin üzerine atlayacakmış gibi gözükmesini, Jo ve Nicholas'ın kendi aralarında fısıldaşmalarını, Hyunjin'in yan gözle Hinata'yı süzüşünü ve Riki'nin endişeli bir şekilde ortamı izleyişini.
"Sunoo'nun ağzı yok mu? Rahatsız olsa söylerdi değil mi?"
Son cümlesini Sunoo'ya bakarak söylemişti bilerek.
"Hinata yapma artık. Jungwon sende otur yerine."
Elini Hinata'nın elinin üzerine koyarak susturmuştu onu Riki. Sunoo'nun gözleri Riki ve Hinata'nın ellerine kaydığında daha kötü hissetmişti kendini. Pizzaların henüz gelmemiş olmasını fırsat bilerek masadan kalkmıştı yavaşça. Gözler onun üzerine döndüğünde gitmek istediğini söyleyemedi. Onu izleyen sarışın kız başlı başına bir tedirginlik sebebiydi zaten. Sırtına takmak için eline aldığı çantasını sandalyesinin yanına bıraktı tekrardan.
"Lavaboya gideceğim."
"Birlikte gidelim."
Masadan kalkan Riki'yi gördüğünde gelmemesi için bin türlü dua etmişti Sunoo. Fakat yine konuşamadığı için Riki hiçbir şey yokmuş gibi peşinden gelmişti.
Lavaboya geldiklerinde Sunoo kabinlerin birine girmişti hızlıca. Kendini sakinleştirmeye çalıştı. Küçük kabin içerisinde bir sağa bir sola döndü, nefes almaya çalıştı. Tam hallettiğini düşünürken Riki'nin konuşması her şeyi berbat etmişti tekrardan.
"Sunoo, iyi misin? İyi değilsen kalmak zoru-"
Tutamamıştı gözyaşlarını Sunoo. Aklına yine kendini savunamadığı, boş bir kızın söylediklerine ağladığı, Riki'nin Hinata'nın elini tuttuğu geldi. Tekrar nefret etti zihninde tekrar eden düşüncelerden.
"Kapıyı açayım mı? Kilitlememişsin."
Sanki görebilecekmiş gibi başını iki yana sallamıştı Sunoo. Onu göremeyen Riki ise bu sessizliği bir onaylama olarak düşünüp kapıyı açmıştı.
"Gitmek ister misin?"
Bir şey söyleyemiyordu Sunoo. Sadece yere bakarak ağlamaya devam ediyordu.
Ağlamasının sebebi tamamen Hinata'nın sözleri ya da Riki'nin onun ellerini tutması değildi. Kafasının içindeki ses bunu sadece ilgi için yaptığını söylüyordu kendisine. Bunun doğru olmadığını bilmesine rağmen korkuyordu Sunoo. Riki'nin veya diğerlerinin de böyle düşünüyor olabileceğinden korkuyordu.
Bu sessizliği yine evet olarak algılayan Riki Sunoo'ya burada beklemesini söylemişti. Sunoo kendi kafasına vurmuştu birkaç kez. Susmuyordu.
Hinata kıskanıp daha fazla şey diyecek. Neden ağlıyorsun boş yere? Her şeyi mahvettin bir kere. Riki sana acıdığı için yardım ediyor.
O zihnindeki düşüncelerle boğuşurken içeriye giren Riki elindeki çantayı bir kenara atıp Sunoo'nun bileklerini tutmuştu sıkıca. Kendisine vuran Sunoo'yu durdurabilmişti böylelikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me In | Sunki
FanfictionRiki, kimseyle konuşmayan sıra arkadaşının üstünde eski bir akımı dener...