Ay ay 20.bölümdeyizz🎉🎊
Biraz uzun süredir yoktum ama geldimm
-------------------------------------------------
"Ben diyorum işte yalnız kalmaya gelmiyorlar" diyen babamın homurtusunu duymamla kendimi çekeceğim sırada belimi daha çok yapıştırdı duvara. Dudaklarımı sömürmeye devam ediyordu."Bak hala öpüyor" babam birazdan ağlayacaktı sanırım. Nefessiz kalınca karşılık vermeye başladım.
"Püü bir gram utanma yok lan bunlarda" dedi babam.
"Gel dünür içeri geçelim biz" dedi Alper'in babası gülerek.
Onlar gidince artık onunda nefesi yetmemiş olacak ki geri çekildi. Çekildiğinde sırıtıyordu. Omzuna vurdum.
"Çok şerefsizsin"
"E ama her seferinde basıyorlar, bırakmadım bende bu sefer. Banane" dedi çocuk omzunu indirip kaldırarak.
"Kimse bana senin yirmi sekiz yaşında olduğuna inandıramaz" dediğimde yüzündeki sırıtma genişledi.
"Kanıtlayabilirim" ilk başta aklıma gelmedi ama daha sonra anladım. Gözlerim kocaman açılırken yanından kaçmaya çalıştım. "Korkma şaka yaptım, evlenmeden olmaz zaten" dediğinde derin bir nefes bıraktım. Çünkü teklifte bulunsa hayır diyeceğimi düşünmüyordum.
(Sapıttınız ha iyice)
"Hadi içeri gidelim" dedim.
"Baban işte şimdi seni yanından ayırmayacak" dediğinde ofladı.
İçeri gittiğimizde gözlerim şokla açıldı. Çünkü babamlar içeride değildi. Alper'in telefonuna mesaj gelince hemen telefonunu çıkardı.
"Babamlar gitmiş" dedi sırıtarak.
Nasıl babam bizi burada yalnız bırakır. KORKUYORUM ama kendimden.
"Tamam hadi alışverişe çıkalım" dedim tatlı tatlı sırıtırken.
"Tamam miniğim üzerimi değişip geliyo-"
"Hayır"
"Ne demek hayır"
"Ben bu pijamaları boşuna mı aldım" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Böylemi çıkacağız dışarı" sesinde isyan vardı.
"Evet"
"Peki hadi git giy ayakkabılarını" dediğinde adeta ceylan gibi seke seke gitmiştim ayakkabılarımı giymeye.
Geldiğinde elimi tuttu, aslında elim çokta küçük değil ama onun elinin içinde adeta kaybolmuştu. Merdivenlerden inmek istediğimde deli görmüş gibi bakmıştı yüzüme.
AVM'ye geldiğimizde birkaç çocuğun gözleri bize dönmüştü.
Bakım ürünleri satan bir mağaza gördüğümde Alper'i elinden sürükleyerek götürmüştüm.
"İkimize maske alıyorum, eve gidince beraber yaparız"
"Peki" demişti gülümseyerek.
Birkaç bakım ürünü daha alıp çıktık mağazadan. Bu sefer o beni sürükleyerek kıyafet satan bir mağazaya götürmüştü.
"Sana elbise almak istiyorum" diyerek elbiselerin oraya gitti. Tabi bende peşinden.
"Bu nasıl?" diye sorarak elinde tuttuğu beyaz diz üstü, biraz dekoltesi olan fırfırlı elbiseyi göstermişti.
"Çok güzel" dedim hemen. Biraz daha bakınıp üç dört tane daha elbise almıştı.
"Şimdi sıra bende" diyerek spor kıyafetlerin olduğu yere götürdüm onu. Seçtiği elbiseler günlüktü ve bende aynı şekilde ona almak istiyordum.
"Bence bu sana çok yakışır" deyip elimde tuttuğum beyaz penye, siyah eşofman ikilisini gözüne soktum adeta. Penyenin üzerinde İngilizce bir yazı vardı.
"Olur" dedi gülümseyerek. Arkasında 01 yazan bir basketbol takımını görüp onu da Alper'in eline tutuşturdum.
"Ben acıktım" diye sızlandı yanımda küçük bir çocuk gibi.
"Pizza?" diye sorduğumda onaylayan mırıltılar çıkarmış ve yemek katına gitmiştik. Yemeğimizi bitirdiğimizde saat 4ü geçiyordu.
Eve gidene kadar saçma sapan şeylerden konuşup kahkalarla gülmüştük.
*********
VeeeBölüm sonuuuuu
Nasıl olmuş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Öğretmenim° (Düzenleniyor)
Teen FictionBilinmeyen Numara: Bu kayafı güzel yapıyor *fotoğraf Bilinmeyen Numara: Sen ise kalbimi