Gözlerimi bir iki kez açmaya zorladım
bunu başarınca pişman oldum çünkü başıma korkunç bir ağrı girdi. Acıyla inleyip doğrulmaya çalışırken oflayıp
duruyordum. "İyi uyudun,ha?" Bir elimle başımı tutarken sesin sahibine
baktım. Adamın sırtı bana dönüktü.
Takım elbisesi bir iş adamı olduğunu
vurguluyordu. Pencereden sızan yeni doğmuş güneşi izliyordu. "Gerçekten baygın mıydın bu kadar saattir yoksa
fırsattan istifade ederek güzellik uykumuda alayım mı dedin?"Ona kaşlarımı çatarak bakmayı sürdürerek konuşmayı reddettiğimi
belirttim. Arkasını dönüp çenesindeki
elini indirdi ardından ben doğrulmayı
başarınca yatağımın yanındaki sandalyeye oturdu. Bana sima olarak
birini hatırlatıyordu fakat çıkaramadım onu nereden hatırladığımı. Elimle ensemi ovuştururken "Sen de kimsin?"dedim
onu duymamış gibi yaparak.kirli sakalları yeni yeni ağarmaya başlamıştı.Dudağındaki silik tebessüm giderek batmaya başlamıştı. 30'lu yaşlarının sonunda izlenimi veriyordu fakat bir o kadar da genç bir fiziğe sahipti."Ben
Uğur. Biliyorum kafan karışık,neden burda olduğunu merak ediyorsun,belki korkuyorsun ama sana bilmen ve yapman gereken her şeyi anlatacağım. Benim için senin gibi hiçkimsesi,hiçbir şeyi kalmamış bir kız lazımdı, hiçbir suçu olmayan...
Hayatın hiçte yolunda sayılmaz,ha?"
dediğiyle konuyu değiştirmeden"Hâlâ bana neden ihtiyaç duyduğunuzu söylemediniz."diye ekledim.Önce yüzüme dikkatle bir kaç saniye bakıp burnunu çekti. "Senin gibi birine ihtiyacım var çünkü özellikle bir can düşmanıma bir tek senin zarar verebileceğini biliyorum.Hem dövüş gibi savunma sanatlarında da
eğitimlisin. Sana sadece bir iş teklifi edeceğim,kararını verdiğinde haber ver."Ne sanıyordu bu adam beni bodyguard falan mı"Ya kabul etmezsem?" dediğimi duyunca "Başka çaren yok kabul edeceksin,hem annene çok bağlı bir kız olduğunu duydum."Sesi hem tehdit hem de iğrenç bir ima
taşıyacak kadar güçlü ve kendinden emindi bı o kadar da.O ,'annen'
dedi ya sanki kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü birdenbire. Yatağın üzerine attığı telefonda annemin fotoğrafını gördüm ve yanında ona silah doğrultan adamı da maalesef. "Allah belanı versin."duygularıma tezat bir şekilde çok sakin görünüyordum dışardan.
Bu insanlıktan çok uzak yaratıkların yapabileceği kadar insafsız bir hareketti."Efendim sesini duyamıyorum."deyip tek eliyle kulağını kabarttı bir de utanmadan dalga geçiyordu,diğer eli cebindeyken. Zorla ayağa kalkıp yürümeye çalıştım ama ayaklarım uyumuştu sanki bir anda.Bunun adı korku muydu bilmiyordum fakat deli gibi korkuyordum. Kulaklarım uğuldarken, kafamı hayır anlamında sallamaya devam ettim farkında olmadan. Onun yakasından tutup "Hayır,ona lütfen bir zarar vermeyin.Lütfen, yalvarırım. Eğer saçının bir teline herhangi bir zarar gelirse-" lafımı bitiremedim.
Ellerimi yakasından çekip kendinden
uzaklaştırdı daha sonra ise savrulup düşmeme neden oldu.
Dizlerim sızlarken göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyor her düşenin yerini yenisi dolduruyordu. Kapı kapanmadan önceki son sözleri aynen şunlardı.
"Tam bir saat sonra geri döneceğim. O zamana kadar bir karar vermiş ol! Her şey senin ellerinde." ardından o çıktı ve odada yalnız kalıp koyu bir sessizlikle kucaklaştım.( Lütfen yorum yapar mısınız?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın kanatları
Genel Kurguüst üste darbe yiyen Rüya kendini bir anda çıkılmaz bir kâbusun içinde bulur. Ağlamaya bile gücünün kalmayacağı zamanlarda yanında olmaya hazır olsanız iyi edersiniz. Çoğumuzun keşke benimde başıma gelseydi diyeceğimiz bu hayat hikayesini bizzat ya...