*İyi okumalar 🖤
"Her şey hazır mı?"
"Evet ama eskisi kadar orjinal olmadı. Malzemeleri hızlı tamamlamak için çoğu eşyanın ucuzuna gittik."
"Sorun yok, arka plandan çok ön sahneye odaklayabilir misiniz?"
Sinema öğrencilerinden iki arkadaşı, provamızı çeksin diye çağırmıştım.
Erman ve Nergis, sadece ihtiyacımız olduğunda birbirimizi aradığımız arkadaşlarımdandı.
Nergis "Odaklarım." derken, Erman "Video'da malzeme kalitesi belli olmaz, göze batan olursa da hallederiz." diye devam etti.
"Size güveniyorum, patlatın video'yu."
Defalarca yaptığımız provanın çekimi beklediğimden iyi gitti. Herkesin sahne hakimiyeti iyiydi, sırıtan kimse olmamıştı .
Aksu, bize uyum sağlayıp sağlamayacağıyla ilgili tereddütlerimden çabuk kurtulmamı sağlamıştı. Profesyonel olmayacak şekilde ona uzak hissediyordum.
Benlik değildi, ilgimi çeken bir kızla anlaşamıyor diye birine mesafe koymak.
Sezgin, eğer sinirimi bozacak şeyler yapmasa zaman ayırabileceğim biriydi. Benden hoşlanıyordu, diğerlerinin de fark edeceği şekilde. Gözlerinden okunan duyguları saklayabilecek kadar iyi oyuncu değildi. İlk başta benden hoşlandığını sanmıyordum. Belki de konuştukça benden etkilenmişti.
Biriyle ne kadar kavga ederseniz, ona hayatınızda o kadar yer verirdiniz. Bunun iyi ya da kötü olması fark etmezdi. Sezgin'in hayatında kötü şekilde aldığım yer olumlu duygularla dolmuştu.
Eğer sinsi yılanın teki olmasa ben de onun yerini benzer duygularla doldurabilirdim.
Ona duyduğum tüm olumlu hisleri son olayla yok etmişti. Kaçak oynayan insanları sevmezdim. Cesaretsiz, korkak olan insanlara bakmak benim için zordu.
Sezgin'den birden soğumuştum. Güzelliği gözlerime ulaşsa bile içimi ısıtmıyordu.
Çekim bittikten sonra sahnenin kenarında alkışlayan kız, düşüncelerimin kaynağıydı.
Son sahneyi çekerken geldiğini fark etmiştim. Ben çekilen videoyu kontrol etmek için giderken yanıma doğru adımladı. Ona bakmadım, varlığı umrumda değilmiş gibi.
Yarışma stresinin üzerine, benim üzerime bindirdiği malzeme yükü yüzünden ona öfkeliydim. Buna rağmen ifadesiz duruyordum.
Duygularım onunki gibi gözlerimden akmıyordu.
"Nergis, bu sahneyi çaprazdan da çektin mi?"
"Evet ama bu kısmın geçişi çok dik oluyor. Bu yüzden açıyı değiştirmeyelim diyorum."
İşin ehli olduğundan kafamı sallayıp "Tamam öyleyse." dedim.
Dediğim dedik biri değildim, öyle görünsem bile. Sadece bildiğim konulardan taviz vermezdim. Sezgin'e olan tavırlarım yanlıştı bunu çoktan kabul etmiştim ama şimdi yine yanılmamışım diyordum. O aynı sahnede olmak istediğim biri değildi.
Oyunun keyfini çıkarabileceğim insanlarla oynamak isterdim. Taşları çalan, oyun kolunu kıran mızıkçı bir çocukla değil.
"Bunu, siteye mi yükleyeceksiniz?"
Görmezden gelindiğini bile bile gitmiyordu. Benimle konuşmak istiyordu, biliyorum. Ekipten birkaç kişiyle burda malzemeler için çalışırken yardıma gelmişti. Suçlu hissetmişti, suçluyu gizlediği için.
Değişim, sadece hislerle olmazdı. Bu yüzden gözümde o hâlâ sinsi yılandı.
Ben sessiz kalınca, Erman "Evet, düzenledikten sonra yükleyeceğiz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seyir Vakti (gxg)
RomanceTiyatro kursunda rolu kapmak için başkana yazan Sezgin, beklemediği bir karşılık alır.