0.8

832 71 96
                                    

herkese selam, biz geldik! umarım yorum sayıları düzelir çünkü romcom tarzı olduğundan tepkilerinizi okumak motive ediyor... 🦋

yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen! 💖

iyi okumalar perisi en güzel perilerime 🧚‍♀️

kıvırcık saçlara sahip genç kadın, servis tabağındaki yaprak sarmasını dudaklarındaki zaferci gülümsemeyle yemek masasının ortasına koydu. formalite icabı olan eşinin yanındaki sandalyeye oturdu. arkadaşlarının yüzüne bakıp, "işte," dedi. "kızılın birisi şikayetleniyor ama akşam yemeğiniz benden." ellerini masanın üstünde birleştirdi. "okuldan erken çıkıp sizin için yaprak bile sardım."

"oha lan, ben yaprak sarmasına bayılırım!" emir, yaprak sarmasının birini alıp iştahla ağzına tüm halde attığında aybike kıkırdadı. içinden bilseydim üç paket alırdım diye geçirirken sarışın oğlan masumca konuştu. "hazır sarmalara benziyor tadı, helal valla yeni gelin!"

bilmişçe güldü, aybike. "genelde öyle iltifatlarda bulunurlar." ellerini havaya kaldırıp parmaklarını hareket ettirdi. "bu parmaklar marifetli, arkadaşlar."

kızıl, yanında oturan kadının bacağını masanın altından dürttü. hafifçe yana doğru eğilip, "hazır aldın dimi?" diyerek sordu. "gördüm çöp kovasındaki paketleri." kadının yüzündeki afallamayı görünce kıkırdadı. "bim'den almışsın bir de... bari parana kıysaydın."

aybike, masanın altından sertçe berk'in bacağına vurdu. "geç o zaman sen doyur beş tane koca herifi!" burun kıvırarak konuştu. "ayrıca ben memurum, çıkıp fazla para veremezdim."

bacağının acısıyla yüzünü buruşturarak önüne döndü, berk. yaprak sarması dışındaki her şeyi aybike'nin yaptığına dair bahse girebilirdi çünkü lise zamanı ev yapımı pizzayı çok güzel yaptığından bahsederdi. şu an akşam yemeği menüsünde olan pizza... 

sarp, emir'in aksine sarmayı çatalla alıp önündeki tabağa koydu ve bıçakla keserek küçük bir parçayı ağzına attı. aslında pek ev yapımı gibi değildi, dışarıdan hazır almış olsa da diğer her şey için uğraşmıştı. 

bilmezden gelerek, "başarılı," dedi. "ellerine sağlık, aybik."

kaan, sarp'ın gurme tavırlarını hep komik bulurdu. "lise zamanı da böyleydi bu savcı," dedi sarp'ı işaret ederek. "tost alırdık, ulan bölüş ye işte! peçetesini ayrı tutar, ayrı böler, ayrı yer..." 

doruk güldü. "sarp hep istanbul beyefendisi gibi takılırdı ya, kızlar hastaydı ona!" sırıttı, sarp. "bizim de var üç beş numaramız." 

aybike, göz ucuyla berk'e baktığında laf sokmadan duramadı. "kişinin kendisiyle alakalı bir durum bence, sarp kızları etkilemek için istanbul beyefendisi değildi ama bazıları öyleydi."

doruk, lafın berk'e geldiğini çok iyi anlamıştı. o an aybike'ye senin için istanbul beyefendisi olmak istiyordu dememek için zor dursa da kendisini tuttu. eğer bunu söylerse ilişkilerine müdahale ederdi.

bu umurunda mıydı? tabii ki değildi! tek korkusu berk'e verdiği tüm sırların birer birer ortaya dökülmesiydi.

sonuçta kızdırdığınızda tersi çok pis olabiliyordu ve doruk'un geçmişi pek parlak değildi. 

berk, "bana mı laf geldi?" diyerek sorduğunda kadın masumca gülümsedi. "benimle yaşadıkça algılarında biraz ilerleme var, fark ettiniz mi?"

emir, aybike'nin söylediği şeye karşı kıkırdadığında berk'in ters bakışlarını üstünde hissetti. "ben sarmaya gülüyordum, gerçekten çok güzel olmuş. keşke sarmayla daha çok vakit geçirebilseydim." ciddiyetle devam etti. "sonuçta ben sarma seven bir adamım. sen seversin, sevmezsin beni ilg-"

öyle kolay aşık olmam / ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin