herkese selam, biz geldik! cumhuriyet savcısı sarp yılmaz önderliğindeki operasyona hazırlanmak için yeleklerinizi giyiniz efenim! 💗
lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın! iyi okumalar perisi en güzel perilerime 🧚♀️
"dinleme cihazını kızın kulağına iyi yerleştirdiğinden emin ol, berk. sesin gitmesi demek içeriden haber alamamak demek." cumhuriyet savcısı sarp yılmaz bir yandan kızıl komiser berk'i dikkat edeceği konular hususunda uyarıyor, diğer yandan bilişim görevlisi olan memurun bilgisayar ayarlarını titizlikle yapıp yapmadığını kontrol ediyordu.
sevgili eşinin kulağına nazikçe kulaklığı takarken gergindi. "ilk defa bunu yapmıyorum," dedi ters ters. sarp ise, "öyle mi diyorsun?" diyerek sordu. "kaç eşin oldu da kulağına kulaklık yerleştirdin acaba, çok merak ediyorum."
genç kadın sırıttı. "annesinin ayarladığı randevularda takmıştır belki." gözlerini devirerek geri çekildi, kızıl. "komik misin?" aybike olumlu anlamda başını salladı ve etrafında zarifçe döndü. "komiğim, siyahlar içerisindeyim, dekolteli elbisemle çok güzelim..." komiserin yüz hatlarının gerildiğini görünce zevkle sırıttı. hafifçe yaklaşarak, "var mı başka sorunuz, komiserim?" diyerek sordu.
berk, kırmızı rujun taçlandırdığı dudaklara baktığı sırada sarp sesini yükseltti. "flörtleşmenizi evde yaparsanız çok ama çok sevinirim." genç kadın, kızılın takılı kalan bakışlarına kısaca göz gezdirdi. yoğundu. geri çekilerek, "emredersiniz sayın savcım," dedi eğlenir sesiyle. "dinleme cihazında dudaklarım görünmüyordur umarım, bazılarının işine konsantre olması gerek."
genç kadına bakarak gergince güldü, komiser özkaya. "bana işimi mi öğreteceksin, aybike?" diyerek sordu. hafif alaycı ve üstten bir tavrı vardı. "ben bu operasyonların üzerinde ne operasyonlar yürüttüm, hatta nelerde rol aldım..." kaşlarını çattı, genç kadın. bunları dinlemek hoşuna gitmemişti. "öyle mi?" diyerek sordu.
kızıl ise zafer kazanmışçasına güldü. "öyle."
sarp'a aşağı ineceğini söylemeden önce kızıla son sözünü söyledi. "ama şu an sıradan ve tecrübesiz bir müzik öğretmenin eline bakıyorsun, özkaya. demek ki ima ettiğin kadar tecrübeli değilmişsin."
sarp, aybike'nin arkasından bakan kızıl komiserin süzdüğü vücudu gördüğünde sırıtmadan edemedi. "sen biraz olayı kişiselleştiriyor musun?" diyerek sordu berk'e. berk ise, "hayır," diyerek kestirip attı. "önemli bir operasyon, söylediği gibi tecrübesiz. işlerin sarpa sarmasından korkuyorum."
omzunu silkti, sarp. "senin karşında cumhuriyet savcısı sarp yılmaz var," dedi haklı bir özgüvenle. edindiği başarılar onu tüm adliyede tanınır, hatırı sayılır bir imaja yükseltmişti. "yönettiğim hiçbir operasyonun sonu olumsuz olamaz."
genç kadın, arkasında bıraktığı komiser özkaya'ya karşı büyük bir öfke duymaya başlamıştı. sürekli böyle gergin olmak zorunda mıydı? saçma sapan tavırlara giriyordu, hiç komik bulmuyordu da ayrıca. katıldığı operasyonlar umurunda değildi. ne konumda katıldığı da.
"neyse," diyerek mırıldandı kendi kendine. dudaklarına bir tebessüm kondurup kapı ziline bastığında, uzun bir süre geçmeden alp bey karşılamıştı onu. tarihi eser kaçakçısı olan alp bey.
"aybike," dedi hayranlık içerisinde. karın ve göğüs dekoltesi olan siyah, kısa elbiseyi hayranlıkla süzdü. kadının fiziği hep güzeldi ama ona uygun giyindiği zaman olağanüstü bir güzelliğe erişiyordu sanki. "büyüleyici görünüyorsun."
gülümsedi, genç kadın. "her zaman böyle söylerler." alp, genç kadına doğru yaklaşıp sarıldığında, "bunu sarılarak hissettirebilmek önemli olan sanki," dedi. niyetini biraz olsun şakaya vuruyordu ama beyaz aracın içerisinde konuşulanları dinleyen berk özkaya, bunun şaka olmadığının gayet farkındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
öyle kolay aşık olmam / ayber
Fanfictionevlenmemek için annesinin ayarladığı buluşmalardan kaçan kızıl oğlan, kıvırcık saçlı kızla altı aylık bir sözleşme yapar.