~ 8.Bölüm ~

151 22 0
                                    

Duştan çıkıp uyumaya hazırken, gelen bildirimler yüzünden tir tir titreyen telefonuma bakındım. "Nerede bu?"

Sonunda çantamın bir köşesinde bulunmayı bekleyen telefonumu bulmayı başarmış ve bugün için asla rahat bir uyku çekebileceğimi düşünmediğim yatağıma uzanmıştım.

"ABİ" grubundan mesajınız var.

"Abi mi?"

Asya: Hey, uyudunuz mu?

Asya: Bulut, yarın büyük gün, biliyorsun.

Asya: Gerçekten uyudunuz mu? Saat daha on iki bile olmadı.

Bulut: On ikiye sadece bir var Asya. Ne oldu gece gece? Hem bu ne grubu?

Asya: Üçümüze özel bir grup.

Bilinmeyen numara: Peki neden ismi ABİ?

Asya: Asya Bulut İris. Baş harflerimiz işte!

"Numarasını değiştirmiş."

Numarasını kaydetmek için profiline tıkladım. "4 + 8 = <3"

"Dört ve sekiz..." Gülümseyerek baktım o rakamlara.

Asya: Niye ikinizde görüldü attınız? Üzülüyorum bakın.

İris: Mantıklıymış ,Asya.

Bulut: Alakası yok. Çok mantıksız. Hem neden senin adın başta?

Asya: İris artık seni çok seviyorum. Bulut sana gelince boş konuşma. Yoksa sana yarının neden büyük gün olduğunu söylemem.

"Yarın ne var ki?"

Bulut: Tamam, üzgünüm. Yarın ne var?

Asya: İnanmıyorum, gerçekten unutmuşsun!

Asya: Yarına bitirmemiz gereken bir saha çizimi ve maketi vardı. Hatta sen de basketbol sahası demiştin. Ben de voleybol sahası yapacaktım Eda ve Elif ile.

Bulut: Şaşırmayacaksın ama unutmuştum. Ve ona hiç başlamadım ki. Bitiremem. Kaderime boyun eğeceğim. Çok büyük bir sorun olur mu?

Asya: Evet! Bu maket vize puanımızı etkileyecek Bulut.

İris: Asya, siz neden üç kişisiniz?

Asya: Biz takım olduk çünkü.

İris: Bulut'un da yok mu takım arkadaşları peki?

Asya: Bulut'un takım arkadaşı olacak kişi anasının karnından doğmadı daha. Çok fazla dikkatli ve özenlidir bu konularda. Yanında biri olursa ve işini bozarsa... Neyse anladın sen.

İris: Anladım.

İris son görülme: 00:09

Bulut: Uyarı için teşekkür ederim Asya. Ama yetiştiremeyeceğim. Boşuna buna başlayıp yarım bırakmaktansa, uykumu tamamlamak istiyorum. İyi geceler.

Asya: Ah, Bulut. Nasıl yola getireceğim seni?

Asya: İyi geceler sana da.

Bulut son görülme 00:10

"İki hafta önceden verilmiş bir ödevdi. Nasıl unuturum?"

Yastığımın altına sakladığım kafamı kapının çalmasıyla çıkardım ortaya.

"Bu saatte beni rahatsız etme cesaretini gösteren yüce insan. Kimsin gerçekten çok merak ediyorum."

Sertçe açtım kapıyı.

"Yüce insan da oldum sayende. Teşekkür ederim."

"Ne demek."

"Artık 'Hoş geldin, Çağla.' yok mu?" Gülümsedim.

"Hoş geldin, Çağla."

Çağla, en yakın arkadaşımdır. İki yıldır hayatımda olmasına rağmen her şeyimi bilen tek kişi. Ve tabii benim de her şeyini bildiğim tek kişi.

"E bu İris ile daha yeni karşılaştın. Sen daha şimdiden böyleysen, seninle baya bir işimiz var demektir."

"Ne alaka, Çağla. Bir şeyler içmek ister misin? Ne vereyim?"

"Her zamankinden desem, kafandaki düşüncelerin arasından istediğim şeyi çıkarabilecek misin?" dedi sırıtarak.

"Tabii." Bir kutu kolayı uzattım. "Hem nereden biliyorsun İris'le karşılaştığımı?"

"Aynı okuldayız Bulut. Dışarıda gördüm sizi. Arkanızdan Tuana koşuyordu." "Tuana mı? Tanıyor mu onu?"

"Tuana'yı nereden tanıyorsun?"

"Bizim sınıfta çünkü." Hızla mutfaktan çıkıp yanına oturdum.

"Bana ondan bahseder misin? Lütfen. Kim o? Ve İris'le ne alakalar?" Gülerek konuştu.

"Karşılığında ne alacağım? Önemli olan bu?"

"Şerefsiz... Ne istersen?"

"Hımm, olabilir bak bu. Önce isteğimi söyleyip sonra anlatabilir miyim?"

"Biliyorsun, değil mi? Şuan işime yaramasan seni öyle bir pataklardım ki..."

"Haha, hadi çabuk ol."

"Peki, söyle. Ne istiyorsun?" Yanında getirdiği içinde bir kutu olan poşeti bana uzattı.

"Doğum gününüz kutlu olsun. Hadi git, kutla."

Eski Bir &quot;Arkadaş&quot;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin