7

404 54 49
                                    

Birkaç hafta sonra

İkili birlikte yaşamaya adapte olabilmişti sonunda. Jeongin her zaman gibi çok çekingen ve uzaktı ama yavaş yavaş açılacağını düşünüyordu Chan.

Birden bire olmazdı değil mi?

"Jeongin şimdi bir arkadaşım gelecek. İstersen bizimle oturabilirsin. Dersen ki gerek yok istediğini yap. Seungmin adı çok samimi ve sevecendir. Çekinmene gerek yok ondan tamam mı?" demişti gülerek.

Jeongin yerde oturmuş kısa şövalyedeki tuvalini boyuyordu.

"Ben böyle iyiyim."

Chan yanına gidip resmine bakmıştı. "Vay canına çok güzel gidiyor. Sana yeni bir boya seti söyledim. Haberin olsun. Water color du sanırım adı. Emin olamadım birkaç set birden aldım. Yakında gelir. Eğer istediğin bir şey olursa söyle." demiş ve saçlarını karıştırıp odadan çıkmıştı.

Jeongin artık alışmıştı. İyi hissetmesi için yaptığını biliyordu bunu. Alışması içindi.

Jeongin bir süre daha resimi ile uğraşmıştı. Tablosu bittiğinde kurumaya bırakmak için balkona götürecekti ama önce Chan'a göstermeye karar verip çalışma odasına doğru ilerledi.

Kapıyı çalıp açtığında orda görememişti. Birkaç saniye sonra içeriden gülüşme sesleri gelmişti.

Jeongin arkadaşının geldiğini anlamıştı. İçeri gidip gitmemek arasında gidip geliyordu ama mutfak balkonuna da çıkması gerekiyordu.

Görüş açısına önce salon girmişti. Orada kimse olmadığını görünce daha da gerilmişti.

"Bence abi abi diyip durma. Neyin ne olacağı belli olmaz Chan."

"Saçmalama Seungmin istersen."

"Ne ya ben de Hyunjin için öncesinde bunları söylemiyor muydum abisiyim ben onu diye. Şu an çocuk beni altına alıyor."

Chanın gülme sesi dolmuştu kulaklarına.

"Sizin aranızda 2 yaş var Seungmin. Jeongin benden 5 yaş küçük. Ona o gözle bakmıyorum. En önemlisi o bana Minho'nuj emaneti. Ona o gözle bakamam. Aşk bu Chan Minho da dinlemez yaş da. Sen biraz düşün dediklerimi ondan bahsederken gözlerinin içi gülüyor. Baksana sana Hyung bile demiyormuş." diyip göz kırpmıştı.

"Tek istediğim mutlu olması. Gülümsesin yeter. Bana nasıl seslendiğiyle ilgilenmiyorum." demişti ardından Jeongin biraz cesaretini toplayıp elindeki tabloyla içeriye girmişti.

İlk olarak Seungmin ile göz göze geldiğinde utanıp başını öne eğmişti. Ardından Chan ona dönmüştü.

"Ah Jeongin. Gel oturmak ister misin bizimle?" Chan gülümseyerek yanındaki sandalyeyi işaret ettiğinde Jeongin başını kaldırmıştı.

"Ben sadece." derken elindeki tabloyu ona göstermek istediğini söyleyecekti ama çekinmişti Seungmin varken.

Yaptıklarını hep abisine gösterirdi ilk önce. Alışkanlık olmuştu artık ilk Chan'a gösteriyordu. Tek o vardı ne de olsa yanında.

"Ah bakayım getir." demiş ve elini uzatmıştı. Jeongin yavaşça yanına yaklaşıp tabloyu uzatmıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
brother¿/chanin, jeongchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin