17

214 28 8
                                    

kurgu hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum dersler falan kafam çok dolu ama yeni şeyler paylaşmadan önce yarım kalanları düzenlemem gerekiyor girişi çok uzun tutmayayım

...

Gözlerini ilk açan chan olmuştu.

Kollarının arasındaki minik bedenin yüzünü inceledi bir süre.

Gerçekten bu kadar şeyi hak etmiyordu. Daha güzel bir hayata aileye ve hatta sevgiliye ihtiyacı vardı.

Ona yeterince ilgi göstermediğini hissediyordu.

Jeongin için öyle değildi oysa.

Chan kolunu kurtarıp Jeongin'in başını yumuşak yastığa bırakmıştı.

Kaküllerini kulağının arkasına atıp yavaşça yanağına eğilip dudaklarını bastırmıştı.

Çok yorulmuştu dün derse göndermeyecekti.

Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladığında telefonu hoparlöre alıp tezgaha bırakmıştı.

"Günaydın Seungmin rüyanda mı gördün sabah sabah?"

"Doğjm günün kutlu olsun Chancığım. Senin için harika bir parti vermeyi planlıyoruz." seungmin neşeyle anlatıyordu planı ama chan reddetmek zorundaydı.

"Üzgünüm Min gelemem." dediğinde telefonun arkasındaki arkadaşı da üzülmüştü.

"Ama neden?"

"Dün Jeongin dershanede çok hoş şeyler yaşamamış. Biraz kötü. O yüzden bugünü onunla geçireceğim. Daha sonra telafi ederiz ama bugün olmaz."

"Hadi dostum doğum günün bugün ama başka bir gün aynı olmaz."

Chan seungmin'in dudaklarını büzdüğünü biliyordu. Kıkırdamıştı.

"Ne gülüyorsun ya kombinimi bile yapmıştım."

"Akşam bize gelirsiniz olmaz mı? Seni kırmamak için bak yoksa gerçekten istemiyorum."

"Ay olur. Akşam 10 gibi falan geliriz o zaman hem jeongin de kendine gelir eğlenir o da nasıl fikir?" demişti neşeyle.

Chan gülümsemişti.

"Çok iyi akşam görüşürüz o zaman." demiş ve telefonu kapatmıştı.

Asrkasını döndüğünde tezgahta oturan sevgilisi ile korkmuştu.

"Aman tanrım nasıl bu kadar sessiz olabildin. Korkuttun beni!" diyerek güldüğünde Jeongin de istemsizce gülmüştü.

"Planını iptal etmek zorunda değildin." demişti Jeongin hem minnettardır hem de kızgın.

Chan yanına yaklaşıp saçlarını karıştırmıştı.

"Senden önemli hiçbir şey yok benim için." dediğinde Jeongin kollarını açıp sıkıca sarıldı sevdiğine.

Chan da karşılığını verip içten bir şekilde sarıldığın. "Doğum günün kutlu olsun diye mırıldanmıştı."

Chan kıkırdadı. "Teşekkür ederim." diyip geri çekilmiş ve yanaklarına sulu öpücükler bırakıp tekrardan kahvaltıya dönmüştü.

"Patates de ister misin?" diye sorduğunda kalkıp patatesi dolaptan çıkarmış ve soymaya başlamıştı.

...

Akşama kadar ikili salonda sarılıp sohbet etmiş film izleyip telefonlarıyla oynamış sarılarak kestirmişti bir süre.

Dolu bir gün geçirmiş ve günün sonuna yaklaşıyorlardı.

brother¿/chanin, jeongchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin